19 Mayıs 2011 03:43

Leyla Halid: Diktatörlerin yıkılması mücadeleyi güçlendirir

Leyla Halid... Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'nin ilk kadın üyesi ve Filistinlilerin seslerini dünyaya duyuran eylemlerin önderlerinden. Birçok kimsenin halen 1969'daki uçak kaçırma eylemleriyle tanıdığı Halid halen FHKC'nin bir üyesi ve Ortadoğu'daki birçok sorun için aktif mücadeleye devam ediyor. Filistin'

Leyla Halid: Diktatörlerin yıkılması mücadeleyi güçlendirir
Paylaş
Murat Kuseyri

Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da yaşanan ve neredeyse tüm ülkeleri saran ayaklanmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu ülkelerde böylesi ayaklanmaların yaşanacağını beklemiyordum. Kimsenin beklediğini de sanmıyorum. Tam bir sürpriz oldu, ama güzel bir sürpriz. Mısır, Arap ülkeleri içinde lider bir ülke. Mübarek rejiminin yıkılması bir kilometre taşıydı ve Arap halklarının mücadelesi açısından oldukça önemli. ABD, 30 yıldır Mübarek rejimini destekliyordu. Mısır’dan sonra ayaklanmalar Bahreyn, Yemen, Libya ve Suriye’ye sıçradı.

NATO’nun Libya’ya müdahalesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kendi halkına karşı şiddet uygulayan her hükümet ve lider mahkum edilmelidir. Kaddafi bir diktatördür ve ne yaptığını çok iyi bilen biri. Bahsedildiği gibi deli biri değildir. İktidarda kalabilmek için ülkesini yıkıma götürüyor. Ama tüm bunlar NATO’ya Libya’yı bombalama hakkı vermez. Bombalanmadan da Libya halkını desteklemek mümkün. NATO’nun bombaları Libya halkına yarardan çok zarar veriyor. Eğer kara operasyonları başlatırlarsa bu işgale dönüşür. Libya’nın bombalanmasına demokratlar ve ilericiler sessiz kalmamalıdır.  

Diktatörlüklerin yıkılması Filistin mücadelesini nasıl etkiler?

Çok olumlu etkileyecek. Eskisinden farklı olarak daha az kuşatılmış olacağız. Çevremizdeki ülkelerin mücadelemizi zorlaştırmaları gibi bir durum söz konusu bu açıdan diktatörlerin devrilmesi oldukça önemli. Mübarek rejiminin yıkılması İsrail’in Gazze’ye yönelik 5 yıldır sürdürdüğü ablukayı zayıflattı. Yakında Refah sınır kapısı tamamen açılacak.

El Fetih ile Hamas’ın ortak hükümet kurmalarını nasıl karşılıyorsunuz?

Çok olumlu ve önemli buluyorum. Hamas ve Cihad gibi örgütlenmeler ülkemizin gerçekliği. Toplumun her kesimi mücadelede demokratik bir biçimde temsil edilmelidir. Filistinli gruplar arasındaki ayrılıkları ABD ve İsrail kullandı. Bu, mücadelemizi zayıflattı. Ortak bir program oluşturarak halkı seferber edebilir, Filistinli kurumlara eski saygınlıklarını kazandırabiliriz. Eğer bunu başarabilirsek İsrail’in sert tepkisi ile karşılaşacağımızı da biliyoruz.

DİKTATÖRLER İÇERİDE BAŞKA DIŞARIDA BAŞKA

Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın Filistin halkının mücadelesine destek verdiğini söylemesini ama aynı zamanda kendi ülkesindeki emekçilerin ve Kürtlerin taleplerini bastırmak için şiddet kullanmasını nasıl yorumluyorsunuz?

Sadece Türkiye değil, Arap ülkelerinin pek çoğunda bu çelişki yaşanıyor. Filistin halkının mücadelesine destek verirlerken kendi halklarına şiddet uyguluyorlar. Aynı anda hem ilerici hem de baskıcı olamazsınız.

Siz 1960-70’li yıllarda silahlı mücadele verdiniz. Günümüzde de silahlı mücadelenin geçerli olduğunu düşünüyor musunuz?

Kesinlikle. İşgal altında bulunan halkların kendilerini savunmak için silaha sarılma hakları vardır. İşgal bir suçtur. Uluslararası yasalar işgal altında yaşayan halklara direnme ve ülkelerini savunma hakkını tanıyor. Filistin hâlâ işgal altında. İsrail’in tanklarına karşı gül atarak kendimizi savunamayız. Bizim kendimizi savunmamız için başka bir seçeneğimiz yok.

Aynı şey Kürt halkı için geçerli mi?

Kürt halkının da direnme ve kendi kaderini tayin etme hakkı var. Kürtler dört ayrı ülkede yaşıyorlar. Bağımsız bir devlet kurmaları oldukça zor. Yaşadıkları ülkelerde özerklik için mücadele etmeleri daha doğru. Ben Kürt halkının mücadelesini destekliyorum. Öcalan başta olmak üzere tüm siyasi tutsakların serbest bırakılmaları gerekir.

Bir İsraillinin İsveç polisine başvurarak terörist olduğunuzu söylemesini ve yakalanmanızı istemesini nasıl yorumluyorsunuz?

Ben yaptığımdan onur duyuyorum. Halk bizim kim olduğumuzu ve ne istediğimizi bilmiyordu. Kamplardaki çığlıklarımızı kimse duymuyordu. Uçağı kaçırmanın amacı bunları duyurmak için bir taktikti. Amacına ulaştığını düşünüyorum. Terörist suçlamalarını reddediyorum. En büyük terörist İsrail ve onun arkasındaki ABD’dir. (Stockholm/EVRENSEL)


LEYLA HALİD KİMDİR

İsrail’in 1948’de Filistin’i işgal ederek kurulmasıyla henüz küçük bir çocukken Hayfa’ya iltica etmek zorunda kalan Halid, 1967’de Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin (FHKC) ilk kadın üyesi oldu. 1967 Kara Eylül olaylarını takip eden yıl, üçü eşzamanlı olmak üzere dört uçak kaçırma eylemine katılan Halid, 1969’da yaptığı eylemle dikkatleri büyük ölçüde Filistin sorununa çekmeyi başardı. Filistin Ulusal Yönetimi’nde FHKC’yi temsil etmektedir. Halid, sık sık diğer ülkelere, işgal altındaki bölgelerde kadın olmak ve Ortadoğu meselesi hakkında konferans vermek üzere davet edilmektedir.

ÖNCEKİ HABER

Rekabet değil, dayanışma!

SONRAKİ HABER

Böyle oluyor bu ülkede gençliğin bayramı!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa