18 Mayıs 2011 10:24

Engellilere “engel” olmayalım

10 - 16 Mayıs Engelliler Haftası. Nüfusun yüzde 12’sini engellilerin oluşturduğu bir toplumda yaşıyoruz. Engelli olmak suç değil. Asıl suçlu engellileri toplumun sırtında bir yük, bir kambur olarak gören kapitalist sistemdir. Mevcut ekonomik,siyasal sistem ve yönetsel aygıtları engellilerin sorumluluğunu almak yerine yoksul emekçi

Engellilere “engel” olmayalım
Paylaş
Göksel Rıza Özkan

10 - 16 Mayıs Engelliler Haftası. Nüfusun yüzde 12’sini engellilerin oluşturduğu bir toplumda yaşıyoruz. Engelli olmak suç değil. Asıl suçlu engellileri toplumun sırtında bir yük, bir kambur olarak gören kapitalist sistemdir. Mevcut ekonomik,siyasal sistem ve yönetsel aygıtları engellilerin sorumluluğunu almak yerine yoksul emekçi ailelerin sırtına yüklüyor. Engellilerin eğitim, çalışma toplumsal yaşama katılma, siyasi, sanatsal, kültürel etkinliklere ulaşması için gerekli koşulları oluşturmuyor.
5378 sayılı Yasa çıkarıldı, işte sorunlarınız çözüldü denildi. Üzerinden 6 yıl geçti, ancak hala değişen bir şey yok.Her yılın mali bütçeleri, engellilere kaynak ayırmayı israf sayan bir mantıkla hazırlanıyor. Engellilerin bir bütün olarak hayata dair gereksinimleri ailelerinin özel sorunu değil, toplumsal bir sorumluluk ve görevdir. Eğitim emekçileri bu bilinç ve düşünceyle hareket etmeli,örgütlendikleri sendikaları da bu yönde etkilemelidirler.    
Eğitim  emekçileri, engellilerin eğitim ve çalışma haklarına, politik, kültürel, sanatsal etkinliklere ulaşma veya bunlarda yer alma imkanlarına kavuşmaları ve toplumsal yaşama olanaklı en etkin biçimde katılmaları için gerekli koşulların yaratılması için görevli olduğu bilincini önüne hedef olarak koyması gerekmektedir. Bireysel olarak iş kolumuzdaki hizmet üretiminden başlayarak yaşamın tüm alanlarında (en başta örgütlü olduğumuz sendikalarımızda), engellilerin ulaşım araçlarında, okullarda, çalışma ve sosyal-kültürel eğitim mekanlarında kısacası toplumsal paylaşımın tüm alanlarında engellilerin ihtiyaçlarına uygun düzenlemeler yapılmasını savunmalıdırlar. Engelilerin toplumun eşit bireyleri olarak yaşaması için toplumsal eşitliğe ihtiyaç vardır. Engellilere ; Eşit, bilimsel ve parasız eğitim verilmesi, sağlık haklarının güvence altına alınması, sağlık giderlerinin doğrudan devlet tarafından karşılanması, iş ve iş güvencesi sağlanması, yeşil kartlıların, sosyal güvencesi olmayanların tıbbi araç ve gereç taleplerinin eksiksiz ve parasız karşılanması, engellilere insanca yaşayabileceği bir ücret ödenmesi, yaşanabilir konutlara yerleştirilmeleri, her türlü vergiden muaf tutulmaları eğitim emekçilerinin hedefleri arasında yer almalıdır.
Bu yıl Engelliler Haftası’nın 12 Haziran genel seçimlerinin ön gününe karşılık düşmesi nedeniyle engellileri hemen herkes hatırlıyorlar. Vaatler bir birini kovalıyor. Fakat yaşadığımız seçim sonrası tecrübeler bize gösteriyor ki vaatleri verenlerin hafızları seçim geçtikten sonra  “engelli” hale geliyor.
Tüm engellileri toplumun özgürce gelişiminin önündeki engel olan kapitalizme karşı emekçilerle birlikte mücadele etmelerini diliyor,tüm engellerin başta engelli insanlarımızın engelleri olmak üzere sonlandığı bir ülkeyi  yeni baştan hep birlikte  kurma ülkümü paylaşarak şu an “sağlıklı” olan insanların her an “engelli” olacağı bilinciyle engelli yurttaşlarımızın taleplerine duyarlı davranmaları istiyorum.

*Eğitim Emekçisi

ÖNCEKİ HABER

Sebahat Tuncel, İMES işçileriyle buluştu

SONRAKİ HABER

Emekçinin seçimi ne olmalı?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa