1 Ağustos 2013 12:15
Meraklı Pandora’nın isyanı
Ezgi Görgü
İşte bu cümlelerde ‘barış’ isteğinden aşka kadar her şeyi bulmak mümkün.
Eğitimci-Yazar Özge Doğar, Meraklı Pandora isimli kitabında düşüncelerini ‘maskesiz’ce dile getiriyor. Ve çocuk gelinlerden savaş gerçeğine, düşünme eyleminin güzelliğinden kapitalist üretim ilişkileri içindeki insan ilişkilerinin durumuna kadar bir çok konuyu gündemine alıyor. İşte bu konu çeşitliliği yalın bir dille birleşince keyifle okunan bir kitap ortaya çıkıyor: Meraklı Pandora.
“Bu işte bir iş var, Tanrılar insanların merak duygusunu tetiklemez’ deyiverseydin de yalnız ve yabancı kalmasaydı çocuklar birbirlerine. İnsan insanın kurdu olmasaydı da, çıkarsız bakabilseydik birbirimizin gözlerine. Sözleşmelere gerek duymadan yaşayabilseydik yeryüzünde ve hatta bir evin içinde.”
Yazar Doğar’ın dilek ve fikirlerini paylaşmayacak insan yok diye de düşünülebilir. Ama bunlar başka bir süzgeçten geçtiği için belki de bu kadar sıcak ve yakın... “Öz’ün Sözü”nde söylediği gibi, “Yazdım, yazdıklarım isyanımdı, isyanımı insanlarla paylaştım, üstelik gizli gizli, sinsi sinsi filan da değil olabildiğince en apaçık halimle. Rengim belliydi. Her okuyan benim rengimi anlayacak kadar bendim ve her yazıda vardım bu yüzden.”
Güneş’i anlattığı bölümde, çocuk esirgeme kurumunda kalan küçük bir çocuktan paylaşmayı, bunun için Güneş’in harcadığı çabayı anlatırken aslında yaşamın güzelliğini de özetliyordu: “Sevgi paylaşmaktır.” (İstanbul/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et