18 Mayıs 2011 06:57

Derinsu bebeğin diyetini kim ödeyecek

Bir özel hastane düşünün. Anne adaylarını, bilgileri olmadan erken doğuma alsın. Doğan bebekleri uzun süre kuvözde bekletsin, üstelik sağlıksız koşullarda bebeğin sağlığını da tehlikeye atarak. Ve bunu devletten ve doğacak bebeği için her şeyini vermeye hazır ailelerden daha fazla para koparabilmek için yapsın. Ve bu nedenle

Derinsu bebeğin diyetini kim ödeyecek
Paylaş
Eda Yıldırım

Bu acı senaryo Türkiye’de, Özel Kartal Hastanesinde yaşandı. Bu skandal nedeniyle hastane kapatıldı. Ancak henüz ceza alan yok. Ailelerin mağduriyetini gidermek için de bir girişimde bulunulmuş değil. Yargıya başvuran aileler, hastane kadar bu hastanelere izin veren ve gerekli denetimleri yapmayan Sağlık Bakanlığının da sorumlu olduğunu söylüyor.

DERİNSU BEBEK ENFEKSİYON KAPTI

Bu annelerden biri de Sevim Otmar. Otmar’ın da şu an 10 aylık olan kızı Derinsu bebeğin de yaşadıkları akıl alır cinsten değil. Derinsu bebek normal bir şekilde 36 haftalık doğmuş. Ancak kayıtlara 32 haftalık olarak geçirilmiş. Ek para almak için 4 hafta kuvöze konmuş. 4 haftanın sonunda ise bebek enfeksiyon kapmış. Sevim Otmar yaşananları şöyle anlattı: “Bebeğimin kalçasında, birkaç günlükken apse oluşmuş. Bundan hastane sorumlu olduğu için haber vermeden ve bizden gizlemek için antibiyotik tedavisi uygulamışlar. Ancak bu tedavi işe yaramayıp apse ameliyat seviyesine gelince mecburen bize telefonla haber verdiler. Hastanedeki sağlıksız koşullar yüzünden kalçasında iltihap oluşan bebeğimin sakat kalma ihtimali vardı. Ancak hastane doktorları ve yetkilileri bu durumu hiç umursamadılar.” Daha önce neden haber verilmediğini sormuş Otmar. Aldığı yanıt ise şu olmuş: “Psikolojiniz bozulmasın ve hastaneye gelirken kaza yapmayasınız diye apseyi sizden sakladık.”

İNSAN SAĞLIĞI HİÇE SAYILIYOR

Apse o boyuta gelmiş ki hastanenin ortopedisti Derinsu bebeği başka bir hastaneye sevk etmiş. Hastane yetkilileri sevk sırasında da tüm bu tehlikeli duruma rağmen tedbir almadan ve ambulans vermeden Derinsu bebeği ailesinin kucağına vermiş. Yanlarındaki hemşireyle birlikte kendi imkanlarıyla diğer hastaneye gittiklerini anlatan Otmar, “Solunum sıkıntısı çektiği için kuvözde kaldığı söylenen bebeğimizin farklı bir hastaneye sevki niye sorun teşkil etmedi? Özel Kartal Hastanesi, işine geldiği gibi davranıp, insanların hayatlarıyla oynadı” diye konuştu.

Sevk edildiği hastanede kuvöz olmadığı için yeniden Özel Kartal Hastanesine dönen Derinsu bebek, geçirdiği ameliyat nedeniyle 2 ay daha bu hastanede kalmış. Hastanede kaldıkları süre boyunca ne hijyen kurallarına uyulduğunu ne de şikayetlerinin dinlendiğini belirten Otmar, insan sağlığının nasıl hiçe sayıldığını şu sözlerle anlattı: “Hemşireler yoğun bakım ünitesi önünde hasta bakıcılarla su savaşı yapıyor. Hemşireler, sigara içiyor ellerini yıkamadan ve galoş takmadan yoğun bakım ünitesine giriyor.” Sevim Otmar’ın bu hastaneye yeniden dönmelerini “Ölüm gibi” diye anlatmasının nedeni de bu.

BEBEK RAHAT HAREKET EDEMİYOR

Ameliyat sonrası sorun çözülmemiş. Bebeğinin kalçasında şişlik oluşmuş. Doktorlar geçer demesine rağmen şiş inmemiş. Derinsu bebeğin halen bir bacağının ötekine göre daha kısa olduğunu, kollarını ve bacaklarını rahat hareket ettiremediğini söyleyen Otmar, bebeğinin 10 aylık olduğunu ve fizik tedavisinin halen sürdüğünü belirtti.

Bu durumdan hastane kadar Sağlık Bakanlığının da sorumlu olduğunu vurgulayan Otmar, denetimlerin gerektiği biçimde yapılmadığı sürece daha çok mağdur olacaklarını belirtti. Ameliyatın hemen ardından Özel kartal Hastanesinde bir denetime şahit olduğunu aktaran Otmar, bu sürede hastanenin temiz, hastane çalışanlarının da kendilerine çok ilgili davrandığını dile getirdi. Denetimde hastanenin eksiğinin bulunmadığını ifade eden Sevim Otmar özellikle şuna dikkat çekti: “Benim şaşırdığım nokta, müfettişler denetime geleceğiz diye hastaneye randevu vermiyorsa bunlar denetimin hangi gün olacağını nasıl öğrendiler de bütün eksikliklerinin üzerini örttüler.” Bu tüm bu yaşananların üzerine aile bir de hastaneye 2 bin lira ödemek zorunda kalmış.

Kızının hayatıyla oynandığını söyleyen Sevim Otmar, yaşananlarla ilgili yargıya başvuracak. Otmar son olarak şu çağrıda bulundu: “Sadece benim bebeğimin değil başka bebeklerin başına da benzer şeyler geldi. Benim tek isteğim bu durumdan sorumlu olanlar ceza alsın ve benim gibi mağdur olan birçok annenin vicdanı biraz olsun rahatlasın.” (İstanbul/ EVRENSEL)


YETERLİ DENETİM YAPILMIYOR

Tabibler Odası Merkez Konsey Üyesi Hüseyin Demirdizen, Sağlık Bakanlığı kamu hastaneleri olsun özel sağlık kuruluşları olsun yaptığı sağlık denetimlerinde  bu hastaneleri, “Nitelikli sağlık hizmeti veriliyor mu ya da uygulanan tedavilerin hastalara etkileri neler” bunların denetimini yapmıyor. Daha çok kağıt üzerinde, ya mekan denetimi ya da şikayet üzerine denetimler yapılıyor.Mekan denetimleri de sırasında hastaneler genelde haberdar olup eksiklikleri düzeltiyor. SGK özel yada kamu kuruluşlarından hizmet satın alıyor ve bu hizmetleri de ucuza mal etmek için hizmetin kalitesini düşürüyor. Bu yüzden bir takım istismarlar gündeme gelebiliyor. Kamu da işlem başına ödemelerde hastadan fark alınmadığı için doktorlar daha ucuza çalıştırılıyor ve tıbbi araç gereç ve ilaçların en ucuz ve kalitesiz olanları karşılanıyor.Bu şekilde sürümden kazanılıyor. Tabi bu kalitesiz gereçler veya ilaçlar da hastalarda bir takım olumsuz etkiler yaşanmasına sebep oluyor.sakatlanmalar ve ölümler sık yaşanan durumlardır bu konuda.SGK aynı işleve veya içeriğe sahipmiş gibi görünen ilaç veya malzemelerden en ucuz olanlarını seçiyor.

Devlet hastanelerinde çok iyi sağlık hizmeti olmasa da özel hastanelere göre hasta çıkarı daha ön plandadır. Çünkü özel hastanelerde rekabet ve piyasanın doğurduğu bir tahribat var ve bu da hastalar üzerinde hayat buluyor.Örneğin özel hastanelerde gerçekleşen doğumların yüzde sekseni sezaryendir.Yani farklı bir tedavi yöntemi olsa bile kâr getiren ne ise hastaya o uygulanır.Tetkikler ve ameliyatlarda aynı şekildedir.Ancak Sağlık Bakanlığı ise daha çok özel sağlık kuruluşlarına yönlendirir hastaları.Bu yüzden nitelikli sağlık çalışanları da bu alanlara kaymaktadır.özel üniversite hastaneleri de bunlara dahildir.

ÖNCEKİ HABER

Kürt halkına yönelik saldırılar durdurulsun

SONRAKİ HABER

75 yaşındaki Lamia Nine'yi öldürüyorlardı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...