30 Temmuz 2013 13:46

İSDEMİR’li Orhan’ın öyküsü

Orhan Daşkın, İSDEMİR’de 1989 yılında yaşanan grevin, 95 yılında yaşanan grevin ve 2002 yılında İSDEMİR’in özelleştirilmesinin tanığı. Orhan Daşkın bugün İSDEMİR’de üçüncü grevini yaşıyor…Grevdeki Orhan Daşkın, Gaziantep’in İslahi ilçesinden…1966 doğumlu olan Daşkın’ın ail

İSDEMİR’li Orhan’ın öyküsü
Paylaş
Burak Şefkat

Grevdeki Orhan Daşkın, Gaziantep’in İslahi ilçesinden…

1966 doğumlu olan Daşkın’ın ailesi ekonomik sıkıntılardan dolayı Hatay’ın Dörtyol ilçesine göç etmiş. Yirmi yaşına kadar değişik işlerde günlük olarak yevmiye aldığı işlerde çalışmış. Daşkın daha sonra askerliğini yapmış.

Askerlikten sonra 1988 yılında İSDEMİR fabrikasına hükümlü kadrosundan giren Daşkın, İSDEMİR’e girdikten kısa bir süre sonra fabrikanın ilk greviyle tanışıp, 1989 yılının 4 Mayıs’ında başlayan ve 137 gün süren grevde yer almış.

ZAFER İŞÇİNİN OLACAK

'89 grevinin büyük bir grev olduğunu söyleyen Daşkın, “O dönemde işçilerden bir şey olmayacağını, grevle bir şey kazanılamayacağını anlatıyorlardı” diyor. Ama işçi grev silahını doğru zamanda ve doğru şekilde kullanırsa sonuç alınacağını, '89 grevinin başarıya ulaşmasının birinci nedeninin işçilerin birliği ve kararlılığı; ikincisinin de çevre halkının ve esnafın vermiş olduğu destekten kaynaklandığını anlatıyor.

Bugün de aynı kararlılıklarının olduğunu vurgulayan Daşkın “Zafer işçinin olacak” diyor. 89 grevi ile bugünkü grevin taleplerinin farklı olduğunu söyleyen Daşkın, bugün en acil taleplerinin iş güvencesi olduğunu belirtiyor. İşten atılmanın herkesin kabusu olduğuna dikkat çeken Daşkın, sabah işe giderken, kapıda kartlarını okuturken “Yetkiniz yok yazısını görmek istemiyoruz” diyor. Daşkın, işyerinde mobbing uygulamasının olduğunu ve fazla bir şey istemediklerini, insanca çalışmak ve işlerinin devamlı olmasını istediklerini söylüyor.

ÖZELLEŞTİRME İLE HAK KAYIPLARI YAŞANDI

İSDEMİR’de '89 grevini, '95 grevini yaşayan Daşkın aynı zamanda 2002 yılında İSDEMİR’in özelleştirilmesinin de tanığı. Daşkın, özelleştirme sürecini de buruk olarak şöyle anlatıyor; “İSDEMİR özelleştikten sonra büyük hak kayıpları yaşadık. Kuruluş ikramiyemiz kaldırıldı. Yüzde 50 taban primimiz gasp edildi. İki ton kömür hakkımız vardı, bu hak hâlâ duruyor fakat verdikleri parayla 700 kilo kömür alamıyoruz. İki yılda bir beş ton demir alma hakkımız vardı. Bu demirleri ücretini fabrika aylık taksitlere bölüp maaşlarımızdan kesiyordu. Birçok arkadaşımız fabrikadan demir alarak ve peyder pey ödeyerek ev yaptı. Şimdi bu tamamen ortadan kalktı. Sonuç olarak özelleştirme kamu fabrikasının sadece ucuza satılması ile sonuçlanmadı işçi içinde felaket oldu. İSDEMİR devletteyken bu kadar baskı ve haksızlık yoktu. Şimdi herkes iş korkusu, gelecek korkusu yaşıyor. Bizim istediğimiz hala fabrikamızın bacasının tütmesidir.” (İskenderun/EVRENSEL)


ÖNCEKİ HABER

Çorum Dodurga'da 3 hektarlık orman alanı yandı

SONRAKİ HABER

İSDEMİR; işçi sınıfının grevi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...