17 Mayıs 2011 14:11

Yapımını çektim, yıkımını çekmeyeceğim!

Başbakanın emriyle yıkılan İnsanlık Anıtı’nın kesilen parçalarının fotoğrafları her gün “Kafası Koparıldı”, “Kolları Kesildi” gibi başlıklarla ajanslara düşüyor. Belli ki bazı foto muhabirlerinin rutin işi haline geldi kesimi belgelemek. Gazetelerin kültür sayfalarını kasap reyonuna çeviren yıkım s&uu

Yapımını çektim, yıkımını çekmeyeceğim!
Paylaş
Sevda Aydın

Mehmet Aksoy’un portre fotoğrafını çekme isteği ile yanına gittiğinde; ‘İnsanlık Anıtı’nın yapımını an be an fotoğraflayacağını, üniversitedeki işinden her fırsat bulduğunda Kars’a gideceğini, portre için yola çıktığı projenin bu noktaya geleceğini o günlerde kestiremeyen Hürü Kaya’nın ‘İnsanlık Anıtı-Kars’ sergisinin açılışında Mehmet Aksoy da vardır.

Sergiden bahsetmeden önce isterseniz biraz sizi tanıyalım...
Sosyal belgesel fotoğrafçısıyım ve aynı zamanda Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinde Araştırma Görevlisiyim. Daha önce Bozkırda ve Karşılaşmalar adlı iki kişisel sergim oldu. Tüm çabam yaşadığım çağa tanıklık etmek. Sosyal belgesel bir bellek oluşturmak.

Peki sizi ‘İnsanlık Anıtı’yla buluşturan neydi?
Ben bir portre çalışması yapıyordum. Mehmet Aksoy’a gittiğimde. portre fotoğrafı sevmediğini, ama kendisini çalışırken çekebileceğimi söyledi. Ben ilk önce atölyesine falan davet ettiğini sanmıştım ama meğer Kars’ta yeni başladığı bir çalışmayı izlemeye davet ediyormuş. 2008 de oluyor bu tabii. Oraya gittiğimde henüz pek bir çalışma yoktu. Ödemeler, araçlar ve hava koşullarından dolayı çalışma yavaş ilerliyor. Özellikle hava koşulları etkili olmuş, işçiler 4 ay kadar çalışabiliyor sonra kış gelince işler duruyor tabii. Ben de aynı sebeplerden defalarca uçak biletimi ertelettim.

Mehmet Aksoy’dan çok anıtla ilgili bir fotoğraf çalışmasına dönüştü yani…
Savaş  karşıtı bir anıt çalışmasıydı. Orada düşünülen bu anıtı bölgede yapılan festivallerde falan nokta olarak kullanmaktı. Anıtın altında 1950’li yıllarda askerlerin kullandığı  mahzen tarzı bir yer vardı. Mehmet Hoca o yeri bir müze haline çevirecekti. Hatta benim orada çektiklerimi bu müzede sergilemeyi ve bu süreci anlatacak bir kitap çıkarmayı düşünmüştük.

SAVAŞ ANCAK BİR MEZAR TAŞI ÇIKARTIR
 

Anıtın sizde yarattığı etkilerden bahseder misiniz?
Tüm bu tartışmaların içinde anıtın ne anlattığının çok da yansıtılamadığını düşünüyorum aslında. Mesela anıtı ikiye bölen boşluk bir önyargı olarak yansıyor. İki insan figüründeki çevresel çıkıntılar birleştiğinde biçimsel olarak bir Osmanlı Mezartaşı halini alıyor. Bu bende hemen şu fikri doğurmuştu; savaş ancak bir mezar taşı çıkartır. Anıtın hemen önündeki anıt ise barış...elini uzatan barış...

Yıkım kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Her şeyden önce bir sanat kurumu ‘ucube’ tartışmasını enikonu tartışmalıydı. Ve böyle bir karar alınacaksa buna bağlı olarak alınmalıydı. İkinci olarak heykel bitmeden yıkıldı. Bence etik olarak bittikten sonra  kararlaştırılmalıydı yıkım kararı.

Sizin ‘İnsanlık Anıtı’ ile olan yolculuğunuzu dinledik peki bu sergiden sonra  anıtla ilgili yapacağınız başka bir çalışma var mı?
Yıkım aşamalarını çekmeyeceğim. Ama sonra parçalarının konulduğu yerde fotoğraflarını çekmeyi düşünüyorum. Bunun dışında sergide bulunan fotoğrafları anlatım olarak kullanacağım bir kitap yayınlamayı düşünüyorum.
(İstanbul/EVRENSEL)


KÜRT GENÇLERİ ANITIN ETRAFINDA HALAYLAR ÇEKİYORDU

Siz tüm bu süreci Kars’ta canlı olarak yaşadınız diyebiliriz, orada yaşayan insanların bu duruma yaklaşımlarından izlenimlerinizi anlatır mısınız?  
Hem yakın çevre köylerden, hem de bir çok komşu ilden gelenler oluyordu. Kürt gençler gelip halaylar çekiyor, sohbetler ediyordu. Daha önce dediğim gibi heykelin olduğu alan bu bölgede yapılacak festivallere, örneğin Kafkas festivaline adres olacaktı. Bu açıdan insanlar önem veriyordu. Diğer yandan verilen  o kadar emeği gördüler, yaklaşık 25 metre olan heykelin tüm çalışmalarına tanık oldular. Ve bizim insanlarımız şunu çok iyi biliyor;
eğer devlet bir şeyler yapacaksa okul, hastane, vb. bunların hepsinin parası verdikleri vergiden çıkıyor ve şöyle düşünüyorlar bu heykelin yapımına ne kadar harcandıysa yıkımına da o kadar para harcanacak, yani bizden gidecek, hem de sırf Başbakan beğenmedi diye… bu anlaşılır bir durum değil diye düşünüyorlar.

ÖNCEKİ HABER

Halk sağlığına düşmanlık!

SONRAKİ HABER

Kürtlere AKP kıskacı: Dağda ölüm, ‘ovada’ hapis

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...