26 Temmuz 2013 22:20

Cadı avları

Bu konuda araştırma yaparken bir kadın olarak kendimi tuhaf hissettiğimi belirtmeliyim. Okuyacağınız bu yazı “Cadı” kavramı üzerine kurgulanmış olsa da arka planda çağlar boyunca kadınlara karşı gösterilen saldırgan tutumları, kadın cinselliğinin nasıl kullanıldığını da gösteriyor.Cadı olduğu iddia edilenlere karşı en genel su

Cadı avları
Paylaş
Sinem Doğan

Cadı olduğu iddia edilenlere karşı en genel suçlamalar olarak, bedenlerini ve ruhlarını şeytana satmaları, büyü yapmaları ve onların kanlarını emmeleri, hayvanlara ve mahsullere zarar vermeleri, fırtınalar çıkarmaları olarak belirtebiliriz. Bu suçlamalara karşı cadı olarak suçlanan kadınların savunmalarının da olmayışı oldukça ilginçtir. İşkence altında alınan ifadeler dışında yazılı beyanların olmayışı dönemin yargı sürecinin ne denli sert olduğunu göstermektedir. Cadı avları kadın bedeninin, emeğinin, cinselliğinin ve yeniden üretim yetilerinin devlet kontrolü altına alındığı bir dönemin başlangıcını teşkil etmiştir. Öyle ki toplum içerisinde hoş görülmeyen kadın davranışları bile zamanla cadılıkla özdeşleştirilmeye başlanmıştır. Kanıt bulunamasa dahi gerçekleştirilen infazlar dönemin cadı avlarının sadece büyücülükle ilgili olmadığını göstermektedir. Cadı avlarının arka planındaki belirleyici unsurlar olarak, topraklara el konulması, kolektif ilişkilerin yok olması ve kırsal kapitalizmin gelişimi olarak belirtmek mümkündür. Korku ve zulmün artması, zaman içinde durumu en yakın kişilerin birbirlerinden şüphelenmesi noktasına getirmiştir. İngiltere’de cadı olarak suçlanan kadınların, yardımlarla ayakta duran yaşlı kadınlar ya da yemek dilenen kadınlar olması ilginçtir. Bu kadınların aşırı yoksul olması, onların yiyecek için şeytanla iş birliği yapmış olmaları gibi tuhaf kanılara yol açmıştır. Kendilerine sadaka vermeyenleri lanetlemeleri, mahsullere zarar vermeleri… vb. suçlamalarla bu kadınlar infaz edilmiştir. Bu noktada kayıt altında bulunan ilginç bir suçlama metnini paylaşmak isterim: “Komşu-sunun tarlasından izin almadan bir sepet armut topladı. Geri vermesi istendiğinde öfkeyle armutları fırlattı, o günden sonra tarlada bir daha armut yetişmedi. Sonra William Goodwin’in uşağı mayasını almak istemedi, bunun üzerine birası kuruyup gitti. Efendisinin toprağından odun çalarken bir görevli tarafından yakalandı, sonra görevli delirdi. Bir komşusu atlarından birini ödünç vermeyi reddedince atlarının hepsi öldü. Bir beyefendi hizmetçisine onun ayranını almamasını söyledi, daha sonra ne yağ ne de peynir yapabildiler.”

Bu örneklerden de anlaşılacağı gibi ölen kadınların çoğunluğu yoksul sınıfın üyeleridir. Büyüye karşı savaş adı altında aslında kadınlara yönelik savaş söz konusudur. Kadınların büyüye daha yatkın olarak görülmelerinin yanı sıra bazı köylü ayaklanmalarında görüldüğü gibi (Montpellier-1645) kadınların köy hayatında önemli bir güce sahip olmaları ve bu gücün kırılmasını sağlamak amaçlı kadınlara yönelik saldırgan bir tutum geliştirildiği varsayımları da ilginçtir.
Avrupa’da cadı avları 17.yüzyılın sonralarına doğru son bulmuştur. Bu dönemde sağlanan toplumsal disiplin sonrasında cadı davaları ve cadılık alay konusu haline gelmiştir. İki yüzyıl boyunca öldürülen yüzlerce kadından sonra birden bire cadı davalarının unutulması, durumun sadece büyücülükle ilgili olmadığını bir kez daha göstermektedir.

Tüm bu bilgiler ile Avrupa’da cadı avını ele aldığımızda sadece büyücülükle bağlantılı kalmayan, zamanla özellikle kadınlara yönelik saldırgan bir tutumu yansıtan bir katliam olduğunu söylememiz yanlış olmaz. Cinselliği kötüye kullanma, küfür, kavgacılık gibi olumsuz olarak tabir edilen tüm davranışlar da zamanla cadı adı altında kadınlara atfedilerek, suçu kanıtlanamasa dahi yüzlerce kadın katledilmiştir. Bunun kadınların güçlü olduğu bir dönemde (özellikle köylü kadınlarının) başlaması ve toplumsal sistemlerin değişimine kadar devam etmiş olması (yaklaşık iki yüzyıl boyunca) bu avların büyük ölçüde devlet otoritesi çerçevesinde şekillendiğini göstermektedir. Cadı avları büyücülüğe karşı bir savaştan çok kadınlara yönelik bir savaş olarak yüzlerce kadının yok olmasına neden olmuştur.
www.acikbilim.com

ÖNCEKİ HABER

Kocabaş’ta zehirli gaz paniği

SONRAKİ HABER

'Gezine gezine doğuracağız'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...