26 Temmuz 2013 14:53

Tunus'ta suikast sonrası genel grev

Tunus’ta gerçekleşen ikinci politik cinayette öldürülen Muhammed el-İbrahimi 11 kurşunla yaşamını yitirdi. Politikacı Muhammed el-İbrahimi ailesinin gözleri önünde saldırıya uğradı.

MBARKA: ÖZGÜR SESLER SUSTURULUYOR

Muhammed el-İbrahimi’nin Halk Hareketi Partisinden Mohamed Nabki olayı “Vurulduğunda evin önünde engelli kızıyla birlikteydi saldırganlar motosiklette ateş ederek uzaklaştılar” sözleriyle anlattı. Mbarka bu suikastın ülkedeki özgür sesleri susturmaya yönelik olduğunu söyledi.

UGTT: ÜLKE KAN GÖLÜNE DÖNEBİLİR

Ayrıca ülkenin en büyük sendika federasyonu Genel İşçi Sendikaları Konfederasyonu (UGTT) aldığı genel grev kararının yanı sıra, politikacının ölümünü demokrasi şehidi olarak duyurdu. UGTT sözcüsü Hussein Abbasi yaşanan suikastın ülkeyi kan gölüne döndürebileceği değerlendirmesinde bulundu. Genel grevin yanı sıra ülkede birçok esnaf yaşanan politik cinayetlere tepki olarak kepenklerini kapattı. Ülke genelinde genel grev ilan edilmesinin ardından, Tunisair tüm seferlerini iptal edildiğini duyurdu.

KİTLESEL EYLEMLER GERÇEKLEŞTİ

İbrahimi’nin ölümünün ardından Tunuslular İçişleri Bakanlığının önünde toplanarak hükümeti istifaya çağırdı. Aynı zamanda İbrahimi’nin doğduğu yer olan Sidi Buzid kentinde de eylemler gerçekleştirildi. İbrahimi’nin cenazesinin bulunduğu hastanenin önünde de büyük protesto gösterileri düzenlendi. Hastane önünde toplanan halk, “İslamcıları, hükümetten düşürmenin tam zamanı” sloganları attı. Akşam saatlerinde sokaklarda eylemlerin kitleselleşmesiyle birlikte polis eylemlere saldırdı.


TUNUS HALK CEPHESİNİN ÇAĞRISI

"Halk Hareketi Partisi ve Halk Cephesi yöneticilerinden yoldaşımız Muhammed el-İbrahmi, daha önce de suikasta kurban giden Şükrü Belayid gibi aynı yolla öldürülmüştür. Halk Cephesi yöneticilerini direk hedef alan cinayetlerde mevcut hükümet partisi en Nahda Partisi sorumludur. Suikastlar aynı zamanda halkın demokratik talepleri hedef almaktadır.
Bizler Halk Cephesi olarak;
Hükümet düşene kadar, Tunus Halkını bulunduğu her yerde sivil eylemler yapmaya çağırıyoruz.
Ülkedeki emek ve demokrasi güçlerini yeni anayasa çalışmalarında aktif olarak yer almaya ve ülkeyi daha özgür demokratik bir anayasanın hazırlanmasında görev almaya çağırıyoruz."


Tunus Başbakanı Ali Arayd, yaptığı açıklamada ülkede işlenen ikinci politik cinayet olmasına karşın sorumluluk almaktan kaçındı ve suçu “dış mihraklara” devretti.

Politikacı İbrahimi’nin uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetmesi üzerine olağanüstü bakanlar toplantısı düzenledi. Toplantının ardından açıklama yapan Arayd, “Ülkenin istikrarlı bir süreçten geçtiği dönemde bu suikast tam bir faciadır. Bunu uygulayanlar, (Mısır’ı kastederek) yabancı tecrübelerin ülkemizde aynısını uygulamak istiyorlar.” açıklamasıyla Mısır’da yaşanan benzer bir darbenin Tunus’ta yaşanabileceğini iddia etti.

GANNUŞİ: TUNUS’TA DARBE YAPMAK İSTİYORLAR

En Nahda Hareketi Partisi Lideri Şeyh Raşid Gannuşi ise Tunus Başbakanına benzer açıklamalarda bulundu. Mısır’daki ‘kaosu’ oluşturanlar ile Tunus’ta yaşanan cinayetleri planlayanların aynı kişiler olduğuna dikkat çeken Gannuşi, “Arapların ve Müslümanların başarılı bir demokrasiye geçmesine engel olmak istiyorlar.” ifadesini kullandı.


İBRAHİMİ'NİN AİLESİNDEN EN NAHDA'YA SUÇLAMA

Tunusta’taki muhalif Halk Hareketi yöneticilerinden Muhammed İbrahimi’nin kardeşi Şuheybe İbrahimi, kardeşinin en Nahda Partisi tarafından öldürüldüğünü belirterek iktidar partisini ülkeyi iç savaşa sürüklemekle suçladı. Şükrü Belaid’in 6 Şubat’ta öldürülmesine dikkat çeken Şuheybe İbrahimi, “Ailemiz, Muhammed’in de Şükrü Belaid’in kaderini paylaşacağını hissediyordu, artık yeter biz bu İslamcılarla birlikte yaşamak istemiyoruz” dedi. (DIŞ HABERLER)