18 Mayıs 2011 02:58

Vicdan engelliler!

Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın görme engelli taşeron işçi Nurullah Mehmetoğlu’na yönelik sözleri görme engellilerin tepkisini topladı. Türkiye Körler Federasyonu üyeleri Bakan Akdağ’ı protesto etmek istedi. Ancak polis görme engellilerin Sağlık Bakanlığı önünde açıklama yapmasına izin vermedi. Poli

Vicdan engelliler!
Paylaş

Türkiye Körler Federasyonu’nun çağrısıyla bir araya gelen görme engelliler Sağlık Bakanlığı önünde basın açıklaması yapmak istediler. Görme engelliler Bakanlık kapısının sadece birkaç metre yanında bulunan üst geçitin altında çevik kuvvet polisleri tarafından ablukaya alındı. Polisler, görme engelliler ve onlara desteğe gelen Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) yöneticilerini birkaç metrelik alana sıkıştırdılar.

FENALAŞANLAR OLDU

Sağlık Bakanı Akdağ’ın açıklamalarına duydukları öfkeyi sloganlarına yansıtan görme engellilerden bazıları polis ablukası nedeniyle fenalık geçirdiler. Görme engellilerin ısrarı üzerine polis barikatı kaldırmak zorunda kaldı. Polisin Bakanlık kapısının sadece birkaç metre yakınında engellilere karşı takındığı tutum ‘Böyle bakana böyle polis’ dedirtti.

BAKANI İSTİFAYA ÇAĞIRDILAR

“Körler burada Recep Akdağ nerede?​”, “Bakan şaşırdın, sabrımızı taşırdın”, “Sandıkta hesap sorarız” şeklinde slogan atan engelliler, “Engelliler insandır hakları vardır”, “Hakkımızdır iş ve ücret, bakana etmeyiz minnet” yazılı dövizleri taşıdılar. Engellilere Türk Tabibleri Birliği Başkanı Eriş Bilaloğlu, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri  Sendikası Kadın Sekreteri Bedriye Yorgun ve KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü İbrahim Kara da destek verdi. Bakanlık önünde açıklama yapan görme engelliler Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ı özür dilemeye ve istifa etmeye çağırdılar. Türkiye Körler Federasyonu Başkanı Suha Sağlam, AKP’nin “engellilere pozitif ayrımcılık yapıldığı” iddiasının gerçekte himayeci ve lütufçu bir anlayışı yansıttığını söyledi. Sağlam, Bakan Akdağ’ın onur kırıcı ve ayrımcı tutumunu kınadı.

‘ÇALIŞMAK LÜTUF DEĞİL’

Sağlam, Bakan’ın sözlerinin himayeciliğin, lütufçuluğun ve hak arama istemine karşı tahammülsüzlüğün göstergesi olduğunun altını çizdi. “Sayın Akdağ görme engelli birinin yaşam standardını yükseltme talebini öfke ile karşılıyor” diyen Sağlam, engelliye iş verilmesinin bir hak değil de, adeta AKP’nin bir lütfuymuş gibi gösterildiğini vurguladı.

Recep Akdağ’ın temsil ettiği anlayışı halkın vicdanına havale ettiklerini belirten Sağlam,  Bakan Akdağ’ı bir an önce özür dilemeye ve istifa etmeye çağırdı.

Görme engelliler basın açıklamasının ardından bir süre daha Sağlık Bakanı’nı protesto etmeye devam ettiler. (Ankara/EVRENSEL)


‘ŞAPKASI DÜŞTÜ KELİ GÖRÜNDÜ’

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın asgari ücret düşüklüğünden şikayetçi olan görme engelli taşeron işçisine verdiği yanıtın, AKP’nin gerçek yüzünü gözler önüne serdiğini belirtti. SES Yönetim Kurulu, yaşanan olayın “AKP’nin yüzündeki maskeyi düşürdüğünü” ifade etti. “Şapka düştü, kel göründü” denilen açıklamada, Bakanın “Müteahhit şirketlerde çalışıp para kazanacaksınız” diyerek taşeron çalışmayı savunduğu hatırlatıldı. Piyasalaştırılması ve özelleştirilme nedeniyle sağlık hizmetlerinin sürekli parçalanarak ikinci ya da üçüncü şahıslara aktarıldığı kaydedilen açıklamada, AKP’nin iş güvencesini kaybeden, taşeron şirketlerin elinde kadrosuz çalışmaya zorlanan sağlık emekçilerine “Buna da şükredin” dediği ifade edildi. 1091 personelin çalıştığı Batman Devlet Hastanesinde İş Kanunu’na göre çalışması gereken engelli sayısının 27 olduğu bildirilen açıklamada, mevcut durumda hastanede 1’i kadrolu sadece 15 engelli işçi çalıştığına dikkat çekildi. Açıklamada, “Sayın Bakanın bu söylemleri, diktatörlükte Başbakandan geri kalmadığını göstermektedir. Bakan lütufta bulunmaktan vazgeçsin, özürlü personel çalıştırılması hususlarındaki hükümleri uygulasın” denildi. (Ankara/EVRENSEL)


AYRIMCI, LÜTUFÇU, TÜCCAR

SES İzmir Şubesi, Çağdaş Görmeyenler Derneği ve İzmir Tabip Odası birer açıklama yaparak, Sağlık Bakanının görme engellilere yönelik hakarete tepki gösterdi. SES İzmir Şubesinin İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önünde yaptığı basın açıklamasına Çağdaş Görmeyenler Derneği yönetici ve üyeleri de katıldı.

Açıklamadan önce bir konuşma yapan Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinin görme engelli İş Yeri Temsilcisi Fatih İyibaşlar, “AKP Hükümetinin sadakacı bir zihniyete sahip olduğunu biliyorduk ancak bir görme engelli arkadaşımızı aşağılayıcı davranacağı aklımızdan geçmezdi. Kendilerine, ‘İnsani değerlerinizi nerede unuttunuz’ diye soruyoruz ve istifaya davet ediyoruz” dedi. SES İzmir Şube Başkanı Veli Atanur, Bakanın sözlerinin, “Yaşamak istiyorsan taşeron firmalara kul köle olacak, iş güvencesiz bir ortamda taşeronu daha da zengin edeceksin” anlamı taşıdığını belirtti. Atanur, Mehmetoğlu’nun 50 gündür kurumdan maaş almadığını hatırlattı. Çağdaş Görmeyenler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Ufuk Özen de, Sağlık Bakanının AKP Hükümetinin engelli politikasını açık bir şekilde ortaya koyduğunu ifade ederek, ‘Biz size hak temeli bir şeyler veremeyiz. Bu sizin kazanımlarınızla elde edeceğiniz şeyler değildir. Ancak biz size lütufta bulunabiliriz, size sadaka veririz’ diyorlar. Biz engelliler bu anlayışı şiddetle reddediyoruz” dedi.     İzmir Tabip Odası ve Genel Sağlık İş Sendikasının düzenlediği basın toplantısında konuşan Genel Sağlık İş Genel Başkanı Dr. Ali Gül ise, “Güvenceli çalışma hakkımızdır ve bunu her koşulda seslendireceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın” dedi. (İzmir/EVRENSEL)


Çağdaş Görmeyenler Derneği, Konak SGK önünde yaptığı eylemle engellilerin durumuna dikkat çekerek AKP Hükümetine tepki gösterdi.  Eylemde konuşan Çağdaş Görmeyenler Derneği  Başkanı Cafer Tüzün,  Çağdaş Görmeyenler Derneği olarak, 2022 sayılı yasadaki muhtaçlık sınırının asgari ücretle belirlenmesini, bu aylığın akılcı ve gerçekli kriterler gözetilerek işsiz tüm engellilere ödenmesini istediklerini belirtti. Tüzün  “Ayrıca, 2022 sayılı yasayla ödenen muhtaçlık aylığı engelliler için bir işsizlik tazminatına dönüştürülmesi gerekmektedir” dedi.

Sağlık kurulu raporları yönetmeliğinin değiştirilmesini, özel eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerine daha çok kaynak ayrılması gerektiğini söyleyen Tüzün taleplerini şöyle sıraladı “Engellilerin istihdamı için ilgili yasada öngörülen kota kullanılmalıdır. Kendi işini kuran engellilere kredi ve vergi kolaylığı sağlanmalı. Engellilere yönelik süren ayrımcı düzenleme ve uygulamalara son verilmelidir. Yerel yönetimler ve diğer kuruluşlar engelliler konusundaki yasal yükümlülüklerini bir an önce yerine getirmelidir. Engellileri ilgilendiren düzenlemeler ve uygulamalarda engelli örgütlerinin söz ve karar sahibi olması sağlanmalıdır.” (İzmir/EVRENSEL)


ENGELLİLER ENGELLİLERİ TEŞHİR EDİYOR

Ordu’da engellilerin yaşanabilir bir şehir çabaları sürüyor. 10-16 Mayıs Engelliler Haftası nedeniyle Ordu Engelliler Platformu üyesi engelliler SGK girişinde engelli rampasının olmamasını protesto ettiler.

RESMİ BİNALAR DA ENGELLİ

Resmi binaların çoğunun eski olması bahane edilerek girişlerinin düzeltilmediğini söyleyen Aksoy  “Hep yeni yapılacak binaların yapılması beklenmektedir. Tıpkı vergisini son güne bırakan iş adamların mantığı ile hareket edilmektedir. 2012 yılına kadar olanak tanındı diye son günü beklemek mi gerekiyor? Erken yaptığınızda size neden yaptınız mı denecek. Sorunumuz yalnızca bu değil. Ama bunlar çözümlenmeden diğerlerine sıra gelmiyor” diye konuştu.

ÇÖZÜM YOLU BİRLEŞMEKTE

Engellilerin eğitimden sağlığa, istihdam sorunundan sosyal yaşam alanlarını kullanamamasına ulaşım sorununa kadar birçok sorunla boğuştuğunu belirten Aksoy “Bu sorunların çözümünün bir yolu vardır. O da 3 Aralık etkinliğinde olduğu gibi tüm engelli derneklerinin, kuruluşların ve gönüllülerin ortak hareket etmesi gerekir. Sorunumuzu birilerinin çözmesini beklemeden engelli sorunlarına yönelik ortak bakışı yakalamalıyız” dedi. (Ordu/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Kütahya’da siyanür içme suyuna karışmış

SONRAKİ HABER

2 gün önce kaybolan küçük Fatma’nın cesedi bulundu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...