Herkese yeteneğine göre

Özgür Yazılım (Free Software): Kullanıcısına çalıştırma, kopyalama, dağıtma, kaynak kodlarını inceleme, değiştirme ve geliştirme özgürlükleri tanıyan yazılım türüdür.

Linux: Linux çekirdeği ve Özgür Yazılımlarla yaratılan işletim sistemidir.

Atölye ile Özgür Yazılım'ı ilk kez duyan ve Linux'u ilk kez kullanmaya başlayacak kişilerin, günlük yaşamlarında bilgisayar kullanımında ihtiyaç duydukları temel uygulamaları eksiksiz kullanabilmeleri amaçlanmaktadır.

Atölye başlangıcında Özgür Yazılım felsefesi tartışılacak, devamında ise kurulumdan başlayarak Debian GNU/Linux dağıtımı kullanılarak, adım adım Linux işletim sistemi anlatılacaktır.

Atölyemizin son kısımlarında ise anonim web, kayıt dışı mesajlaşma, şifreli e-posta gibi konulara değinilecek.
Katılımcıların getirecekleri bilgisayarlara Debian GNU/Linux kurulumu yapılabilecek birer adet çalışan DVD'si verilecektir.

Yürütücü: Hasan Uçar-İstanbul Bilgi Üniversitesi Özgür Yazılım Kulübü Başkanı @hasangnu-@bilgiGNU

Sinema atölyesi

Atölye çalışmalarının birinci aşamasında; sinemanın doğuşu, sinemayı bir sanat haline getiren yönetmen ve akımlar, sinemada dramatik yapı, film öyküsü ve senaryo, görsel imge sistemi, görüntü kurgusunun temel ilkeleri gibi kuramsal konularda tartışmalar yürütülecektir. İkinci aşamada ise katılımcıların sunduğu kısa film projelerinden bir kısmı seçilerek senaryo yazımı, film çekimi ve kurgusu uygulamalı öğrenme imkanı sağlayacak şekilde hayata geçirilecektir. Kampın son günü, atölye çalışmaları kapsamında çekilen kısa filmlerin kamp katılımcılarına gösterimi yapılacaktır.

Ayrıca Ertan YILMAZ (Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Sinema-TV Ana bilim Dalı Başkanı) ile 'Sinema ve Siyaset' üzerine söyleşi gerçekleşecektir.

Yürütücü: Ufuk Tanbaş-DEÜ GSF Film Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi

Politik iktisat atölyesi

Gezi eylemleri sırasında Türkiye'de. Halk ayaklanmasında Mısır'da.

Gençler sokaktaydı.

İstanbul, Tahrir gibi büyük kentler başta olmak üzere birçok kenti dolduranlar arasında milyonlarca gencin bulunması tesadüf müydü?

Şili'den Yunanistan'a, İsrail'den İtalya'ya gençler neden sokakta?

Elbette ki Politik İktisat Atölyesi bu soruların cevabına kayıtsız kalamazdı. Bu yüzden de bu yıl atölyenin ana gündemi; Gençlerin sokağa çıkışının ekonomi-politiği!

Ayrıca... Dünya ekonomisi gençlere ne vaat ediyor?

Genç işsizlik neden yüksek?

Genç issizlik sorunu yakın bir gelecekte hallolur mu?

Kapitalizm karşında neden sosyalizm?

Savaşların ekonomi politiği…

Ve daha pek çok sorunun yanıtını birlikte bulmaya çalışacağız? Bekliyoruz…

Yürütücü: Bülent Falakaoğlu (Evrensel Gazetesi Ekonomi Editörü)

Resim tarihi ve politika atölyesi

13. ve 14. yy'larda politik çizginin gelişmesiyle başlayabileceğimiz görsel okumaları, 16 ve 19. yy'ın sonuna varana dek resim sanatının izlediği serüven içinden seçeceğimiz eserlerle sürdüreceğiz.

Bunu yaparken, görsel bildirinin şekillenişi, kabalık ve inceliğin resimdeki yansımaları, yaradılışın değişik görünümleri ve resim din ilişkisi, resim sanatı ve kapitalizmin eleştirisi gibi başlıkları da tartışacağız. Bunların yanı sıra:

Soyutlama nedir, resim sanatında soyut nedir, soyut gerçekten yaygın olarak eleştirildiği gibi fena bir şey midir, soyutlama yeteneğimizin gelişmesinin önündeki engeller nelerdir, soyutlamayı farklı boyutlarıyla nasıl anlamaya çalışabiliriz sorularına da cevap bulmaya çalışacağız.

Yürütücü: Tevfik Taş (Yazar)

Fotoğraf sanat ve siyaset atölyesi

Fotoğrafın vazgeçilmezliği kendini bir kez daha Gezi direnişlerinde gösterdi. Eline fotoğraf çeken bir aracı alan herkes fotoğraf çekti. Fotoğrafın teknik zanaatsal yanını olduğu kadar fikirsel yanını da doyurmak önemli. Yani nesnel gerçekliğe bir anlam katmak. Bunun için felsefe ve politika önemli. Peki fotoğrafta felsefe olur mu? Bu siyasete tekabül eder mi? İnsanlığın doğuşuyla başlayan serüven teknik icatlarla sürüyor. Gençlik kampında "Fotoğraf, Sanat ve Siyaset" atölyesinde ufkumuzu genişleteceğiz ve fotoğrafın araçlarla değil beyin tarafından çekildiğini göreceğiz.

Yürütücü: Özcan Yaman

Kadın çalışmaları atölyesi

Gezi Parkı'ndan başlayıp bütün bölgelere yayılan direnişin ön saflarında kuşkusuz kadınlar vardı. Sokaklarda tencere tava çalarak, alanlarda tomalara karşı göğüslerini siper ederek, sesleriyle direniş şarkılarına ses vererek, en önden, en cesur direnen kadınlar. Ve yine tam da bu nedenle mücadeleyi bölmek, sönümlendirmek için AKP hükümetinin kirli politikalarına alet edilmeye çalışılan kadınlar. "Çocuklarınızı alandan alın" söylemlerine karşı, "Parklarda taciz var" söylemlerine karşı, inadına alanlarda olan anneler, inadına sokakta direnişte öncesinde hiç olmadığı kadar özgür olduğunu haykıran kadınlar.
Ve işte nerede kadınlar özgürleşmiş, kadınlar en ön saflarda, bu demek ki daha yaşanılabilir bir dünyaya bir adım daha yaklaşılmış, mücadele bir adım daha ileride ve hiçbir şey eskisi gibi olmayacak bu sefer.

İşte biz kadınlar direnişten aldığımız bu ruhla gidiyoruz kampa, direniş deneyimlerimizi paylaşmak, işçi- işsiz kadınlar bir araya gelmek, devletin teşvik ettiği yoğun kadın şiddeti, artan taciz, tecavüze karşı politika geliştirmek, üniversitelerde-semtlerde var olan kadın kitleleri arasındaki çalışmalarımızı paylaşmak ya da önümüze bir yol çizmek ve en önemlisi içinde yaşadığımız erkek egemen toplumun en ufak izlerini bile 10 gün geride bırakmak ve sonrasına dair 'nasıl' olacağını konuşmak, dayanışmak için bütün kadınları beraber ürettiğimiz, beraber tartıştığımız, beraber güldüğümüz atölyemize bekleriz!

Yürütücü: Ankara Ekmek ve Gül Grubu