24 Temmuz 2013 15:12

Çatışma olmaması tuhaf değil mi?

80’ler 90’lar mı...dediniz? Hayır efendim artık öyle değil. Dünya çapında jenerasyonların yeni adı Baby Boomer, X,Y ve Z kuşağı. Uzun süredir duyup, okuduğumuz bu kuşak tanımı bir çatışmadan doğdu dersek abartmış olmayız herhalde. “90 kuşağıyız diye bizi çok hafife aldınız.” dedik ve gösterdik aslında bu

Çatışma olmaması tuhaf değil mi?
Paylaş
Gülşah İmrek

YAŞLANMAYA DİRENEN BABY BOOMERS KUŞAĞI

Kendilerine Sandviç Kuşağı da denen, en yaşlısı 63, en genci 45 yaş civarında olan Baby Boomer kuşağı için aslında en fedakarı diyebiliriz. Niye mi?  Çünkü aynı evde önce çocuklarına, sonra yaşlanan ana-babalarına baktılar. Türkiye’nin darbeyi yaşadığı sancılı yılların ortalarına denk düştü gençlik yılları. Sadakat duyguları yüksek, kanaatkarlardı. Teknoloji yakınlarında olmadı hiçbir zaman. Bu yüzden benimseme şansları da olmadı hiç. Toplumsal haksızlıklara başkaldırdılar. 68 gençlik hareketlerinin kahramanı oldu bir çoğu. İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonraki ‘nüfus patlaması’ yıllarında doğan bu 1 milyar bebeğe ‘Baby Boomers’ deniliyormuş. 1960’lı yıllar televizyon yılları; 1970’ler fast food ile tanışma, 1980’ler yaşam kurma telaşı, 1990’lar, artık sıra yaşam kalitesini yükseltmeye geldiği için, mikrodalga gibi elektronik ev aletleri ve ardından, iletişim patlamasıyla internet ve cep telefonu yılları oldu. 2000’lerde artık yaşları 50’yi geçmişti, “İyi yaşlanmak” hatta mümkünse yaşlanmamak için hala çabalıyorlar.

Y KUŞAĞI, BİZİM KUŞAK..

En yaşlısı 29, en genci 10 yaşında. Sadakat duyguları az. Teknoloji hayatlarında pek çok şeyin simgesi. Narsist ve bireyci oldukları, çalışmaktan hoşlanmadıkları söyleniyor. Eğlenceyi, kazanmayı çok seviyorlar. Otoriteye karşı saldırgan tatminsizler, istekleri çok. Beklentileri yüksek ama bedelini ödemek istemiyorlar. Hızlı tüketiyorlar. Türkiye’de yağ kuyruklarını, benzin sıkıntısını yaşamadıkları için ‘her şey her zaman böyleydi ve böyle olacak’ sanıyorlar. Eş zamanlı olarak birkaç işi birden yapabilirler. Kariyer yaşamları boyunca 10 kereden fazla iş değiştirecekleri öngörülüyor. Kitlesel olanı değil, kişiye özel olanı seviyorlar. İlham (gaz!) verildiğinde, Y Kuşağı çok zengin bir yetenek kaynağı olurmuş. ‘Sahiciliğe’ çok önem veren Y’lere hayali ürünlerle, hayali kahramanlarla ulaşmak zor. Standart olanı sevmez, öyle cek-cak’larla işi olmaz. Y’nin dikkatini çekmek istiyorsanız, mesajınızı, iletişiminizi sadeleştirmeniz gerekir. Özgüvenleri biraz abartılıdır. İş hayatına atılırken CEO yahut patron olmayı hesaplarlar. Çünkü biz büyürken o kadar çevrelemişlerdir ki etrafımızı, ya patronsundur doğuştan, ya da illa ki patron olmak için uğraşacaksındır. Bu arada, daha okurken işini kuranlara da rastlamak mümkün. Seçeneksiz bırakılan Y kuşağı kendi seçeneğini Gezi direnişiyle ortaya koydu. Şimdi onun imkanları için forumlarda, parklarda buluşuyor. ‘Çare bizde!’ diyor..

Z KUŞAĞI İNDİGO’LAR...

İndigo çocuklar diye bilinen Z kuşağı çocukları 2000’lerde doğanları temsil ediyor. Belirleyici özellikleri ‘hız’. Hızlı öğrenme kapasitelerinin iyi bir şey olması bir yana, ben merkezli yaşıyor olmaları elbette acı. Çok hızlı tüketiyorlar ve adapte olamıyorlar. IQ ları yüksek olduğu söyleniyor, ama asosyal bir nesli temsil ediyorlar. Günlerinin yarısından fazlasını sanal alemde geçiren bu kuşağın yalnızlığı bir yaşam biçimine dönüştürdüğü, kolektif çalışmaya çok uzak olduğu tespit edilenler arasında şimdilik.


KAYIP X KUŞAĞI (1965-1979)

DÜNYANIN petrol krizini yaşadığı, Türkiye’nin karmaşık yılları. En yaşlısı 44, en genci 30 yaşında. Dünyaya gözlerini, merdaneli çamaşır makinesi, transistörlü radyo, bantlı teyp ve pikapla açan. Sadakat duyguları duruma göre değişen bir kuşak. Daha iyi kariyer imkanları arayan ve çoğu (teknolojik devrime denk geldiklerinden) teknolojiyi kerhen, zorunluluktan kullanmayan nesil. Onca baskı ve dayatma ile apolitik hale getirildiler ama yine de toplumsal sorunlara duyarlılar, motivasyonları yüksek. Otoriteye saygılı ve kanaatkarlar. Kadınların iş gücüne katılmaya başladığı, bilincin bir nebze daha arttığı ve az çocuk yapıldığı bir dönem. Ne yazık ki gözlerini Özal’lı yıllarda açtılar ve paraya fazla odaklandılar. Bireyciliğin fazlaca önem kazandığı, neo liberalizme ilk adımların atıldığı yıllar. Boşanma, HIV, uyuşturucu gibi kavramlarla tanışan kuşağı da temsil ediyorlarmış. İşe bakışları: ‘Yaşamak için çalışmak!’ olan X Kuşağı için iş değiştirmek gerekli bir şey.

ÖNCEKİ HABER

Kahvaltı kalbe iyi geliyor

SONRAKİ HABER

Oksijensiz kalan balıklar öldü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...