19 Temmuz 2013 10:59

Yine polisin cinayetlerini akladı


Erdoğan, Gezi direnişi sırasında Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz, Abdullah Cömert ve Mehmet Ayvalıtaş'ın polis kurşunu ve şiddeti sonucu ölmelerini Mısır’da öldürülenlerle karşılaştırdı, şöyle konuştu:

"Türkiye'de 1-2-3-4 kişi polise şiddet uygularken ölüyor, tweetler facebooklar dünyanın altını üstüne getiriyorlar. Mısır'da 300 kişi ölüyor, 50 tanesi namazda öldürülüyor. Hadi bunu da konuşun. İkircikli olmanın anlamı yok. Bu insanlar ibadet yaparken kurşunlanarak öldürülülyor. Bizim feryadımız bunadır. Milletin iradesine saygı duymayanlara karşıdır bizim feryadımız."

Suriye'ye değinen Erdoğan "“Rusya’ya, Çin’e, İran’a sesleniyorum, ‘artık buradaki uzlaşmacı sürece destek vermeniz gerekir’ diyorum. Bu işi çözmede büyük bir sorumluluklarının olduğunu ifade ediyorum. Aksi takdirde bu ölen 100 bin insanın ve şu anda ülkelerinden ayrı yaşayan milyonlarca insanın inanıyorum ki tarih boyunca affı olmayacaktır” dedi.
 
Erdoğan konuşmasının son bölümünde, "Bazen çok farklı şeyler duyuyorum, ikili görüşmelerimizde de ne yazık ki bunları bazı büyükelçilerimizden de dinliyorum; üzülüyoruz. Hem Türkiye’de yaşayacaksın hem demokrasi sürecinin temel hak ve hürriyetlerin, özgürlüklerin ne noktada olduğunu anlamıyor veya anlamıyor görüneceksin" ifadelerini kullandı.
 
İfade özgürlüğü konusunda Türkiye'nin 10 sene öncesiyle aynı olmadığını söyleyen Erdoğan, “Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Meclis Başkanı hakkında fütursuzca yazanlar hatta küfredenler 10 yıl önce böyle yazı yazabilirler miydi? Yazdıkları anda yerleri, adresleri belliydi; malum yere giderlerdi. Şimdi parmak sayılarını geçmemektedir; onlar da terör örgütleriyle bağlantılı olanlardır, ruhsatsız silah taşıyanlardır. Bu ülkede teröre bulaşmamış sadece fikir ve düşünce hürriyetinden dolayı cezaevinde olan yoktur.” diyerek tutuklu gazeteciler hakkında öne sürdüğü iddiaları yineledi. (HABER MERKEZİ)