Ortak bir mücadele hattı oluşturulmalı
Toplantıda, Gezi direnişi ve yaşanan halk hareketiyle, Kürt halkının özgürlük ve demokrasi mücadelesinin ortak bir mücadele hattında buluşturulması, bu noktada toplumsal muhalefeti karşılayacak ileri bir demokrasi birlikteliğine ihtiyaç olduğu ve HDK’nin neler yapması gerektiği konuşuldu.
Toplantıda ilk sözü alan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Gezi Parkı direnişiyle toplumun çok farklı kesimlerinin bir araya geldiğini ifade ederek, HDK’nin kuruluş felsefesinin Gezi Parkı direnişini oluşturan ruhun kendisi olduğunu söyledi. Hükümetin ‘darbe tehdidi’ söylemleriyle Gezi Parkı mücadelesini itibarsızlaştırmaya çalıştığına dikkat çeken Demirtaş, “AKP üzerinde darbe tehdidi yok. Bunlar hükümetin baskı sisteminin kurmacaları” dedi.
Sokağa çıkan toplumsal muhalefetin AKP’yi korkutmasını anlayabildiklerini belirten Demirtaş, yargıyı şu sözlerle eleştirdi: “Bir yargıç neden bu toplumsal muhalefetten korkar. Bizzat AKP’nin atadığı yargıç ve savcılar değilse. Her gün ev baskınları oluyor. Hukuksuz delillerle insanlar aylarca hatta yıllarca cezaevinde tutuluyor. Kimse yargı gücüyle ve yargının kendisine verdiği dokunulmazlıklarla bu halkın evlatlarına bunları yapamaz.”
Açıklamaların ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Demirtaş, bir gazetecinin çözüm sürecine ilişkin sorusu üzerine, Hükümetin çözüm sürecine ilişkin sorumluluklarını yerine getirmediğini vurguladı. Çözüm sürecinin çocuk oyuncağı olmadığını söyleyen Demirtaş, “PKK sizin kara kaşınız için değil, fikirler konuşsun diye geriye çekiliyor. Hâlâ binlerce Kürt siyasetçi tutuklu. Seçim barajının kaldırılmasına ve ana dilinde eğitim talebimize hayır diyorsunuz. İnsanlar sadece hoşunuza giden şeyleri söylediği zaman mı fikir özgürlüğü oluyor” diye tepki gösterdi.
GÜRKAN: DEMOKRASİ SANDIKTAKİ OY SAYISI DEĞİLDİR
AKP’nin sürekli olarak sandık demokrasisine vurgu yaptığını söyleyen EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan da, “Demokrasi sandıktan çıkan oy sayısı değil. Demokrasi bir hükümetin tüm politikalarında toplumun tüm kesimlerinin taleplerini dikkate alması, muhalefeti dinlemesi, temel hak ve özgürlükleri tanımasıdır. Bu tanım üzerinden AKP’nin toplumun sesine kulak vermediği gibi toplumsal muhalefet üzerinde baskıcı politikalar uyguladığına dikkat çekti. Gelecek dönemde halkın tüm kesimlerini yeni saldırı politikalarının beklediğini kaydeden Gürkan, bu nedenle Gezi parkı direnişiyle ortaya çıkan demokrasi, hak ve özgürlükler mücadelesinin çok önemli bir noktada durduğunun altını çizdi. Gürkan, AKP’nin kendi Müslümanlarını, Alevilerini ve gençlerini yaratarak halkı bölmeye çalıştığını da vurguladı.
‘BU MÜCADELE HDK İÇİN ÖNEMLİ BİR ŞANS’
Bugün ortaya çıkan halk muhalafetinin 2 aylık bir sürece sınırlandırılamayacağını söyleyen ESP Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise, “Gezi isyanı işçi, emekçi, kadın, erkek halkın tüm kesimlerinin yıllardır biriken mücadelesinin bir sıçramasıydı” diye konuştu.
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi Eş Genel Başkanı Tuncay Yılmaz da, hükümetin sokağa çıkan halk kesimleriyle Kürt halkının eşitlik ve özgürlük taleplerinin buluşmasını engellemeye çalıştığını söyledi. HDK’nin önümüzdeki dönem özellikle bu ayrışmaya izin vermeyecek politikalar izlemesi gerektiğini belirtti.
SDP Genel Başkan Yardımcısı Yeşim Ergün ise, Gezi sürecinde HDK ve bileşenlerinin eksiklikleri olduğunu bu yüzden var olan toplumsal muhalefeti ileriye taşıyabilmek için HDK’nin güçlü bir mücadele ve ittifak zemini oluşturması gerektiğini söyledi. (İstanbul/EVRENSEL)
‘BARIŞ ÇOCUK OYUNCAĞI DEĞİL’
Evrensel'i Takip Et