16 Temmuz 2013 22:06

Gezi parkı olayları ve forumlar; Türkiye’nin uyanışı

Herkesin bildiği ya da bilmesi gerektiği gibi Taksim’de bazı olaylar yaşandı. ‘Gezi Parkı olayları’ diye anılıyor. Yayalaştırma projesi kapsamında 4-5 ağaç yerinden söküldü. Çevreci gruplar eyleme başladı. 40-50 kişilik grup parka çadır kurdu... Masum bir eylemdi bu. Parkta kitap okuyorlar, şarkı söylüyorlar, s&o

Gezi parkı olayları ve forumlar; Türkiye’nin uyanışı
Paylaş
Barış Polat

Neyse polise yiyeceğini ikram eden adama tazyikli su sıkıldı ve olaylar başladı. Sosyal paylaşım siteleri sayesinde Türkiye yavaş yavaş uyandı ve halk şiddete, haksızlığa sessiz kalmadı. Herkesin birikmişi vardı; kimi içki yasağına, kimi yakıt zamlarına, kimi kürtajla ilgili kanunlara karşıydı. Direnenler dahi böyle bir birleşim beklemiyordu. Galatasaraylısı Fenerbahçelisiyle 10 gün önce kanlı bıçaklıyken şimdi formalarını giyip kol kola bir şeyleri değiştirmek için direniyordu. Tabi bu arada İstanbul dışında destekleri unutmamak lazım. Karsıyaka-Göztepe tarihinde ikinci kez yan yana geldi. Farklı örgütler; Aleviler; Kürtler; Türkler birleşti. O kadar korktular ki ilk 5 gün doğru düzgün olanları yayınlayamadılar. Çarşı’nın da üstün başarısıyla Gezi Parkı polis işgalinden kurtuldu.
Gezi Parkına çadırlar kuruldu inanılmaz bir ortam vardı; o günlerde orada olamayanlar için çok üzülüyorum. Bir daha yaşanması çok zor tarihi bir olaydı. ‘Gezi Parkı sakinleri’ gerçekten tam anlamıyla ‘Şirinler Köyü’ne benziyordu. Herkes elinden gelen işi yapıyor, bazısı temizlik, bazısı güvenlik, bazısı doktor, bazısı elektrikçi oldu. Kimse karşılık beklemiyordu. Direnişe karşı olanlar tarafından inanın kıskanıldığını düşünüyorum.
Önce valimiz açıklama yaptı ‘Gezi Parkı’na müdahale yapılmayacak’ diye. Herkes yapılacağını biliyordu aslında yine de inanmak istedik başta. Müdahale başladı. ‘Atatürk Kültür Merkezindeki bayrakları indirmek amacımız’ diye açıklama gelmişti öncesinde. Aslında Gezi Parkı’na girmek için ön müdahaleydi. Akşam birkaç gaz bombası da Gezi Parkına atıldı ama herkes çok alışık olduğundan, zorlamadı bile. Valimizden bir açıklama daha geldi “Gelin çocuklarınızı alın, can güvenliği yoktur.” Bunu açıklamak çok zor. Sonra polis Gezi Parkı’na girdi, reviri dağıttı, çadırları yaktı. Başbakanımız mutluydu, ertesi gün yapacağı mitingde ‘istersem yaparım’ diyebilecekti. Birkaç kez tekrar toplanıp Gezi’ye ya da Taksim’e çıkmayı denedik ama sevgili polis memurlarımız gaz bombası ve TOMA eşliğinde bizi geri püskürttü.
Ve duran adam… Bu süreçte onlarca yaratıcı slogan, duvar yazısı, eylem ve açıklama görmüştük ama ‘duran adam’ bambaşkaydı. Eylemin en anlamlı duruşunu ‘durarak’ gösterdi Taksim Meydanı’nda, Mustafa Kemal Atatürk ve Türk bayraklarına bakakalmıştı saatlerce. Polis şaşırdı, ne yapacağını bilemedi. Tabii bir sebep bulup eylemi sonlandırmayı başardı maalesef… Ne yalan söyleyeyim ben başlatmak isterdim böyle bir eylemi. Ama durmak kimyama aykırı!
Şimdilerde forumlar başladı. ‘Orantısız mizahın orantısız birleşim alanları’ diyebiliriz forumlar için. Farklı parklarda binlerce kişi forumlarda ‘Ne yaparız, nereye gideriz, nasıl etkili oluruz’ gibi bir çok soruya cevap arıyor. Başından beri bu bir uyanıştır diye düşünüyorum. Forumlarda insanlar bunu kanıtlıyor. Cahil olmadığımızı, bizi kandıramadıklarını anlatıyor. Kitle her geçen gün daha da büyüyor. Oturup sadece forum yapmıyoruz tabii, gerektiği zaman yine yürüyüşler ve eylemler yapılıyor. Direnişten bir arkadaşın yazısında yavaş yavaş, emin adımlarla yürüdüğümüzden bahsediyordu çok doğru bir yaklaşım. Bizler gaza gelip sağa sola koşturan insanlar değiliz, bilinçle hareket ediyoruz. Bu topluluğu gördükçe gurur duyuyorum. Yazamadığım; atladığım ve anlatmak istediğim birçok şey var fakat uzatmak istemedim o yüzden okuyan herkesin affına sığınıyorum. Bu arada bana gelince; ben de direnenlerin büyük çoğunluğu gibi apolitik kesimdenim. Yani bugüne kadar hiçbir eylemde bulunmayan, hiçbir örgüte üye olmayan, hatta ilgilenmeyen sadece ara sıra arkadaş ortamında gündemdeki konuları eleştiren, konuşan ama tepkisiz kalanlardanım. Gezi Parkı’nda bulunmamın ilk sebebi tanımasam da arkadaşlarıma destek olmak. Diğer sebebi ise gidişata dur demek. Bu ülke bin bir zorluklarla bu hale geldi. Kimsenin ülkeyi ve ülkedekileri bölmeye, sınıflandırmaya, kafası estiği gibi hareket etmeye hakkı yok. Yazılacak birçok şey var ve yazması gerekenler bunları zaten yazıyor. Ben doksanların çocuğu olarak naçizane fikirlerimi ve gördüklerimi yazdım
 (*)Yoğurtçu Parkı Forumu’ndan 

ÖNCEKİ HABER

‘Baz’ına da ‘gaz’ına da hayır!

SONRAKİ HABER

Direnişçi işçiler fabrikaya alınmadı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...