17 Temmuz 2013 10:36

Esnaf: Zararımızın sorumlusu hükümet

Beyoğlu esnafı, Galatasaray Meydanı’nda, “Göstericiler, taşkınlıklar sabrımızı tüketiyor” açıklaması yapan Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği (TESKOMB) ile aynı düşünmüyor. Çünkü, masa ve sandalye toplatılmalarıyla başlayan, yayalaştırma projesi ve alkol

Esnaf: Zararımızın sorumlusu hükümet
Paylaş
Eda Yıldırım / Berivan Koç

ESNAFLA HALK KARŞI KARŞIYA GETİRİLİYOR

Küçükparmakkapı Sokak’ta otel işleten bir esnaf, mayıs ayında 65 bin lira olan cirosunun haziran ayında 75 bin olması gerekirken 12 bin liraya düştüğünü, 8 çalışanı varken 1 çalışanı kaldığını söylüyor. Polis müdahalesini onaylamadığını, ancak eylemlerin de esnafı zor duruma düşürdüğünü söyleyerek devam ediyor: “Ben AKP’ye oy veriyorum. Ancak bu demek değil ki hükümetin her lafını onaylıyorum. Gençlere ayyaş, çapulcu dediler. Buna kesinlikle karşıyım. Eylemlerde ölenler oldu. Hepimizin canı yandı.” Bu sırada aynı yerde otel işleten Murat Aktepe, “Devlet mantığında bastırma, inatlaşma, yenilip başa çıkamama kompleksi var” diyerek sohbete katılıyor. Hükümetin, halkı bölmeye çalıştığını, başaramayınca da esnafla halkı karşı karşıya getirmek istediğine dikkat çeken Aktepe, “Esnaf eylemciler yüzünden değil, polis müdahalesi yüzünden iş yapamıyor fakat, biriken bütün zararı elinin altına geçen kimse ondan çıkarmaya çalışıyor. Biz esnafların aslen bu hükümete, bu polis şiddetine ses çıkarması gerekiyor” diyor. Bekar  Sokak’taki bir lokantanın çalışanı olan Mehmet Turan da işler olmayınca, temmuz ayı maaşlarını alamadıklarını söylüyor. İşlerinin yayalaştırma projesi nedeniyle zaten seyreldiğini, Gezi Parkı eylemlerinin son nokta olduğunu ifade ediyor Turan ve devam ediyor: “En azından yürüyüşlere izin verilince bir şey olmuyordu. Ayrıca eylemcilerin haklı olduğu yanlar da var.”  Galatasaray Lisesinin karşısındaki bir dürümcü de, cumartesi günleri 3 bin lira olan cirolarının 800 lira civarına indiğini söylüyor. Çalışanların ücretleri, kira, giderler belini iyice bükmeye başlamış. Durumlarını “Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık” diyerek tarif etmeye çalışıyor ve nedenini şöyle anlatıyor: “Polis de bizim insanımız. Buraya yürüyüşe gelen kitle de. Ne diyeceksin. Bir şekilde polisin hatası büyük. İllaki gaz atacam diye bir şey yok. Sadece karanfille eylem yapmak isteyenlere bile gaz attılar. Bu kadar polis var. Tünel’den Taksim’e zincir oluştursalar insanlarda o zincirlerin arasında yürüyüşlerini yapabilir.”

POLİS KIŞKIRTIYOR

KüçükparmakkapI Sokaktaki bir muhasebeci, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinin esnafın eylem yapan kitle nedeniyle zarara uğradığına ilişkin açıklamasına tepki gösteriyor: “Birlik bu konuda konuşacağına önce esnafın diğer sorunlarını çözsün. Esnaftan uzak bir kurum bu konuda açıklama yapmasın” Nevizade’de bir işletmede çalışan Öner Yakasız da, eylemler bitse de esnaflara yönelik baskıların devam edeceğini düşünüyor. Pek çok esnafın Gezi Parkı eylemlerini desteklediğini  ancak polisin hükümet yandaşı esnafları gezerek eylemcilere karşı kışkırttığını iddia ediyor.

MASALARIN TOPLATILMASIYLA BAŞLADI

Esnaflarla sohbetimiz Nevizade’de devam ediyor. Eylemler boyunca  gaz bulutunun, plastik mermilerin eksik olmadığı sokaklardan birisi de burası oldu. Bar işleten bir esnafla sohbet ediyoruz. Polisin ya da belediyenin hedefi olmaktan korktuğu için isminin kullanılmasını istemiyor. Aslında Beyoğlu esnafının mağduriyetinin Beyoğlu Belediyenin  masa sandalyeleri toplatmasıyla başladığını belirtiyor. Hükümetin ve Belediyenin alkolü de yasaklayarak Beyoğlu’daki alkollü işletmeleri bitirmeye çalıştığını ifade ederek, “Bu yüzden polisin sert müdahalesi sadece eylemlere yönelik değil. Masaların toplatılması nedeniyle zaten işlerimiz düşmüştü. Şimdi bir de işlerimizin yoğun olduğu cumartesi günü de sokaklar gazlanınca insanlar hiç gelmiyor. Böyle giderse kapatıp gidecez. Böylece hükümetin de istediği olacak” diye tepki gösteriyor.


TALEPLER

*Cuma ve cumartesi eylem yapılmaması
*Polisin gazlı müdahaleye son vermesi
*Hükümetin Gezi eylemcileriyle ılımlı bir diyalog dili oluşturması. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

TEKEL bitti, yağması bitmedi

SONRAKİ HABER

Munzur Milli Parkı'nda kaçak HES skandalı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa