6 Temmuz 2013 05:23

Kışanak ve Türk Kandil temaslarını tamamlandı

Burada heyet adına açıklama yapan Kışanak, görüşmelerinin olumlu geçtiğini ve sürece pozitif bir katkı yapmasını beklediklerini söyledi. Hükümet ile de benzer bir görüşme yaptıklarını ve ardından KCK yöneticileriyle görüşme gereği duyduklarını aktaran Kışanak, görüşmelerinin amacını şu cümlelerle açıkladı: "Biliyorsunuz arka arkaya birkaç talihsiz olay yaşanmıştı. Lice'de gösteri yapan halkın üzerine ateş açılması ve sivil bir yurttaşımızın askerlerin açtığı ateş sonucu yaşamını yitirmesi, yine Diyarbakır'da toplumsal bir gösteriye çok sert müdahale edilmesi ve siyasi olarak söylenen bazı sözler barış süreciyle ilgili bir gerilim ortamı yaratmıştı. Bu nedenle görülen lüzum üzerine biz de hem hükümet ile hem de KCK yöneticileriyle görüşmeler yaptık. Görüşmelerin sürece olum katkı yapacağını umuyoruz."

Kararımızın arkasındayız, kaygılarımız var

Kandil'de ki görüşmede KCK yöneticilerinin kendilerine "Biz tarihi bir karar aldık bunun farkındayız. Kararımızın arkasındayız. Bu kararı ilerletmek için büyük gayret ve çaba içerisindeyiz. Süreç durmuş değil, ilerletmek istiyoruz. Fakat bu kararlılığımızın yanı sıra kaygılarımızı, eleştirilerimizi ve beklentilerimizi de ifade etmek istiyoruz" dediklerini aktaran Kışanak, özellikle PKK lideri Abdullah Öcalan ile diyalog ve temasların sınırlı olmasına dikkat çekti. Kışanak, "Sürecin başlamasıyla birlikte Öcalan'ın daha fazla insanla tartışma ve görüşmeler yapması arzu ediliyordu. Ne yazık ki; bunlarda partimizin heyetleriyle sınırlı kaldı. O da heyetler çok düzenli gidemiyor, gidildiğinde de heyetlere her defasında müdahale ediliyor. Bütün bunlar bu barış sürecinde üzerinde konuşmamız, tartışmamız ve çözmemiz gereken konular" diye belirtti.

Herkese büyük sorumluluklar düşüyor

Büyük umutlarla başlatılan barış sürecinin ilerletilmesi için herkese büyük sorumluluklar düştüğünü dile getiren Kışanak, son aylarda yaşanan bazı gelişmelerin olumsuz sinyaller verdiğini söyledi. Geri çekilmenin tarihi bir adım olduğunu, ama tek başına yetmediğine vurgu yapan Kışanak, şu değerlendirmede bulundu: "Biz başından beri bizlerin hem barışa hem demokrasiye ihtiyacımız olduğunu söyledik. Demokratikleşme yönünde de çabaların ve adımların atılması gerekirdi. Demokratik siyasetin önündeki engellerin kaldırılması gerekirdi. Bu konuda önemli beklentiler var, ama buna denk düşen bir durum söz konusu değil. Yine cezaevlerinde binlerce tutuklu var, karakol yapımları devam ediyor. Her geçen gün yeni korucu alımları yapılıyor. Sivil gösterilere halkın çok sert müdahaleleri gerçekleşiyor. Lice'deki olayda bir kişinin yaşamını yitirmesi ve yirminin üzerinde insanın yaralanması gerçekten süreci oldukça zorlayan durumlardı.

Yine Sayın Başbakan'ın akil insanlarla yaptığı toplantıda anadil konusunda bir çalışmalarının olmadığını, seçim barajının tartışılamayacağı benzeri açıklamalar yapması siyasi olarak ortamı gerdi. Çünkü toplumun kalıcı barışa doğru yol almak gibi bir beklentisi ve istemi vardı. Akil insanlar çalışması herkesin değer biçtiği bir çalışmaydı. Bazı eksikleri olmasına rağmen, güçlü bir şekilde de yürütüldü. Akil insanlar heyetinde yer alanlar önemli bir çabayı, emeği ortaya koydular. Fakat Sayın Başbakan ile yapılan görüşmede Sayın Başbakan'ın basına yansıyan konuşmaları olumsuz bir atmosfer yarattı. Siyasi olarak da beklentileri biraz öteleyen bir yaklaşımdı. Bütün bunları toplamı aslında yürütülecek olan barış görüşmelerinin önünde küçük diyebileceğimiz sorun alanları. Tabi bunlara özellikle küçük demek istiyorum. Büyük sorun demek istemiyorum. Çünkü yaptığımız görüşmelerde taraflar süreci kararlılıkla ilerletme arzusu içerisindeler."

Heyet Türkiye'ye döndü. (DİHA)