14 Mayıs 2011 11:23

Mamaklı kadınların gözünden seçimler

Sorulan her soru, yapılan her eleştiri, kadınların yaşadıkları sorunları, çözüm istedikleri konuları, seçimlere yaklaşımlarını ortaya koyuyor. Seçimler, partilerin politikaları, seçimlerden beklentiler, eleştiriler kadınlar tarafından her yerde tartışılıyor. Bazen evlerde iş yaparken, bazen mahalle aralarında, belki pazarda

Mamaklı kadınların gözünden seçimler
Paylaş
Derya Kaya / Suna Dilek

Sorulan her soru, yapılan her eleştiri, kadınların yaşadıkları sorunları, çözüm istedikleri konuları, seçimlere yaklaşımlarını ortaya koyuyor. 

Bazen de hep bir arada konuşmak için ayrı etkinlikler düzenleniyor. İşte Mamak’ta bulunan Kozadan İpeğe Ev Eksenli Çalışan Kadınlar Kooperatifi ve Hayat Gönüllüleri Derneği kadınları da “Söyleyecek Sözümüz, Değiştirecek Gücümüz Var” diyerek “Kadınlar ve Seçimler” başlıklı bir etkinlik düzenlediler.

Etkinliğe katılan AKP kurucularından Fatma Ünsal, BDP İl Yöneticisi Hacer Özmen, CHP İl Başkan Yardımcısı Fatma Çakır ve Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara İl Başkanı Selma Gürkan, seçimlere giderken ülkenin ve kadınların genel durumunu ve kendi politikalarını anlattılar. Kadınlar konuşmacılara hem sorular yönelttiler, hem de kendi düşüncelerini paylaştılar. Bu tür etkinliklerin yazılarında daha çok konuşmacıların söylediklerine yer verilmesine alışkınız. Biz dergimizde tersini yaparak, konuşmacılar yerine etkinliğe katılan kadınların sorularına, eleştirilerine, taleplerine yer ayırdık. Sorulan her soru, yapılan her eleştiri, kadınların yaşadıkları sorunları, çözüm istedikleri konuları, seçimlere yaklaşımlarını ortaya koyuyor. 

 

Kadın cinayetleri ve şiddet

Kadınlardan en fazla soru ve eleştiri iktidardaki AKP’ye geldi. AKP temsilcisine hem özel olarak kadın politikalarına hem de genel politikalarına ilişkin sorular yönelten kadınların en çok üzerinde durdukları konulardan biri kadına yönelik şiddet ve cinayetler oldu. Kadın örgütleriyle nasıl ilişkiler kurulacağı, yapılan çalışmaların desteklenip desteklenmeyeceği, kadınların emeklerinin daha görünür kılınması için neler yapılacağı, kadınların siyasette daha etkin yer alması için neler yaptıkları, kadınların istihdama daha fazla katılması için nasıl önlemler alınacağı, engellilere yönelik nasıl politikalar izleneceği merak ettikleri konulardı. Ve tabii işsizlik... Halkın her gün küçülen ekonomisi, çalışma hayatında yaşanan sorunlar, barış mücadelesi gibi ülkenin genel politikaları da kadınların gündemindeydi.

Dilenci mi olmamız gerekiyor?

Söz alan Öznur Gürbüz, daha özel bir alan olan engellilerin yaşadığı sorunlara değindi. Oğlu engelli olduğu için çalışamadığını, çünkü çocuğunun bakıma ihtiyacı olduğunu söyleyen Gürbüz, yaşadığı sorunları şöyle anlattı: “Eğer sosyal devlet anlayışı olmuş olsaydı, oğlum için bakım yeri olurdu. Ben de çalışabilirdim. Ben oğluma yeşil kart çıkardım ama onurum zedeleniyor. Eşimin sosyal güvencesinden oğlumun da yaralanması gerektiği halde oğlum bir yaştan sonra güvencesiz kaldı. Ben oğlumu toprağa mı gömeyim? Oğlumun yeşil kartla sağlık ihtiyaçlarının hepsi karşılanmıyor. İşitme cihazı almamız gerekiyor. Bakımı çok zor, platinleri karşılayamıyorum. Yeşil kart almak için başvurduğumuzda çamaşır makinen var mı, süpürgen var mı diye soruyorlar. Ne istiyorsunuz? Dilenci mi olmamız gerekiyor yeşil kart almak için? Bugüne kadar çalmadık çırpmadık, çocuğumuzu öne sürerek kimseden dilenmedik. Çocuğumu taşıyabilmem için arabamın olması şart. Bunlar onlar için lüks ama. Çamaşır makinesini satsam çocuğuma cihaz alsam, evdeki çamaşırları da elde yıkayıp çocuğumla ilgilenemesem daha mı iyi olacak?​”

Yardım değil, iş istiyoruz!

Kozadan İpeğe Kadın Kooperatifi’nin üyelerinden Nezaket Koç da ev eksenli çalışan kadınların sorunlarına değindi. “Vergide görünür, emekte görünmez olarak çalışıyoruz” diyen Koç, en önemli sorunun işsizlik olduğunu düşünüyor: “Çocuklarımızın geleceğini karamsar görüyorum. Kızım üniversiteyi bitirdi, üzerine yüksek lisans yaptı, ancak uzun süre iş bulamadı. Kızımı işsiz olarak gelin ettim.”

Haney Polat da işsizlik sorunundan yaralı. İki oğlu da işsiz. “Çalışsalar da asgari ücretle çalışıyorlar. Evlendirmeyi düşünemiyorum onları. Güvenceleri olmadan nasıl evlenecekler? Gençlerin işsizliği konusunda çok yaralıyız. Bize yardım değil iş versinler” diyor.

Etkinliğe katılan kadınlar Kürt sorunu, anadil hakkı ve barış konusunda da düşüncelerini dile getirdiler. CHP ve AKP’nin bu sorun karşısındaki politikalarına eleştiriler yönelttiler. Barış annelerinden Münibe Koç, Kürtçe yaptığı konuşmasında Kürt annelerinin mücadele ettiğini söylerken, barış için Türk annelerin de yanlarında olmasını istedi.

Bizim mahallede durum Başbakan’ın anlattığı gibi değil!

General Zeki Doğan Mahallesi Muhtarı Nurhayat Farımaz, muhtarlığa yapılan başvurular ve gözlemleri üzerinden yaşanan sorunları anlattı. Başbakanın Erdoğan’ın ülkeyi güllük gülistanlık göstermeye çalıştığını dile getiren Farımaz, “Benim mahallemde durum böyle değil” dedi. “Belediyelerde taşeron çalışan kadınlarla iç içeyim. 600-700 liraya çalışıyorlar. Çocuklarını yaşlı anne babalarına bırakıyorlar ya da eve kilitleyip çalışıyorlar. Çocuklarını bırakacak yeterli ve ücretsiz kreş yok” diyen Farımaz, AKP ve CHP’nin bu konudaki projelerini sordu. Farımaz, Mamak’ta iki yıldır kadın sığınmaevi açılması için girişimlerde bulunduklarını, ancak henüz açılmadığı da hatırlattı.

ÖNCEKİ HABER

Kim samimi, kim değil göreceğiz

SONRAKİ HABER

Hep Ekmek Peşinde Koştum

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...