02 Temmuz 2013 10:26

THY işçileri: Grev bizim irademiz

Gezi eylemleriyle birlikte ‘direnme’ kelimesi daha çok dilimizde yer almaya başladı. Artık herkesin direnmek için sebepleri var. Ortak ya da bireysel... İşte grevdeki  Hava-İş üyesi THY işçileri de daha iyi koşullarda çalışmak, yolcuları daha güvenli bir uçakta uçurmak için direniyor. Hem de 50 günd&uum

THY işçileri: Grev bizim irademiz
Paylaş

‘GÜNDEMDEN BİHABERDİK’

Başka bir kabin memuru sohbete katılıyor. “Hepimizin borçları var. Yakında sıkıntılar artacak. Ama ‘greve çıktığın için pişman mısınız’ derseniz hayır burada olduğum için hiçbir pişmanlık duymuyorum” diyor.

Daha önce işe gitmek için hazırlanırken artık her gün grev alanına gelmek için hazırlandıklarını ifade ediyorlar. Daha önce çalışma saatlerine göre belirledikleri yaşamları şimdi greve göre şekilleniyor. Ancak burada çok önemli bir fark olduğuna da vurgu yapıyorlar: “Grev bizim isteğimiz, bizim irademiz.”

“Peki daha önce herhangi bir grev ya da direniş haberi izlediğinizde ne düşünüyordunuz” diye soruyorum. Kısa bir gülüşme oluyor ardından başka bir kabin memuru,  “Öncelikle bu haberleri izleyecek ya da okuyacak vaktiniz oluyor muydu sorusu daha doğru bir soru olabilir” diye cevap veriyor. Gündemi takip edecek vakitlerinin bile olmadığını ifade ediyorlar.

THY’NİN YILDIZLARI SÖNÜYOR

Sohbetimiz boyunca merak ettiğimiz konulardan birisi de çalışma şartlarında değişiklik olup olmadığı ve çalışanların durumu oluyor. İlk cevap iç huzurun kalmadığı yönünde. “Uçuşlar yoğun. Yeni alınan çalışanlar tecrübesiz. Seferlerin zorluğunu kabin amirleri çekiyor. Çünkü eksik kabin memuruyla uçuyor. En kıdemli çalışan 2 aydır uçuyor. Bu yüzden içerde çalışan arkadaşlarımız çok gergin” diye anlatıyor. “Uçuşta deneyim ‘Sinyor/sinyorita’ kavramlarıyla ifade edilir. Bu kabin amirinin ardından  uçakta yetkili kişi olduğunuzu gösterir. Ben beş yıllık elemandım. 2 ya da 3 numaralı olarak uçuyordum. Siz hesap edin artık durumu” diyor bir kabin memuru. “Peki bu deneyimsizliğin tehlikesi nedir?​” diye soruyorum. 8 yıldır THY’de çalışan bir kabin memuru şöyle cevaplıyor: “Uçakta tehlike anında müdahale etme şansı az. En basitinden, biri mi bayıldı; nasıl müdahale edeceğini bile bilemez.” Başka bir kabin memuru da arkadaşının sözlerine katıldığını belirterek ekliyor: “THY uluslararası alandaki imajını çok zedeledi. Uçuş kalitesi düştü. Yolcular sosyal medyada ciddi tepki gösteriyor. THY’ye sağlığımızdan feragat ederek kazandırdığımız yıldızlar sönüyor” diyor.


ADALET VARSA... Grevin ilk dakikalarından itibaren THY yönetimi, yeni personel alarak, ikna odaları kurarak grev kırıcılığına soyundu. Yönetim grev kırıcılığı yapmadığını iddia etse de son açıklanan bilirkişi raporunda grev kırıcılığı kanıtlandı. Sohbet ettiğimiz kabin memurları, “Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletiyse bu bilirkişi raporuyla lehimize bir sonuç çıkar. Aksi halde yeni grevlerin de etkisi kalmaz. Zaten bu rapora rağmen de THY yönetimi lehine bir sonuç çıkarsa ülkeyi terk edip gidelim” diye tepki gösteriyor.


HALKA KENDİMİZİ ANLATABİLDİK Kabin memurları medyanın grevlerini görmezden geldiğini söylüyor. Özellikle Gezi eylemleri boyunca unutulduklarını ifade ediyorlar. Ama direnişin kendilerine avantaj da yarattığının altını çiziyorlar: “Gezi Parkı’nda kendimizi, grevimizi anlatma şansımız oldu. Örneğin grevde olduğumuzu ilk defa öğrenenlerle karşılaştık. Yine bizim sadece ücretlerimiz  için greve çıktığımızı düşünenler vardı. Bu açıdan kamuoyuna kendimizi iyi anlattığımızı düşünüyorum.” Grevlerinin Gezi direnişinden sonra başlaması halinde daha büyük bir etkiye sahip olacağını da vurguluyorlar. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Berçelan’da jiyana bextewar*

SONRAKİ HABER

Patron için kalkın, kalkın nereye kadar?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa