Gezi saldırıları uluslararası alana taşınıyor

İNSAN Hakları için Hekimlik Örgütü (Physicians for Humans Rights) Türkiye’ye bir heyet göndererek bazı incelemelerde bulundu. Gezi protestolarında polis saldırısı sonucu yaralanan ve taciz edilenlerle görüşen heyet, duydukları ve gördüklerinin kendilerini şok ettiğini belirterek, konuyu uluslararası kamuoyu ile paylaşacaklarını ifade ettiler.
İnsan Hakları için Hekimler Örgütü temsilcileri Michele Heisler ve DeDe Dunevant Ankara’ya gelerek polis tarafından yaralanan ve taciz edilenlerle İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesi buluştular. Heyet, gözüne gaz bombası isabet eden Muharrem Dalsüren, Musa Üret, kolundan yaralanan Mete Elçi, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara İl Başkanı Orhan Çelebi, gazetemiz muhabiri Hasan Akbaş ve gözaltına alınırken cinsel tacize maruz kalan Deniz Erşahin’i dinledi.

EYLEME KATILMADIĞI HALDE GÖZÜNE SIKTILAR

Çankaya Belediyesi’nde temizlik işçisi olarak çalışan Muharrem Dalsüren, 3 Haziran günü iş saati sırasında saldırıya maruz kaldığını anlattı. Dalsüren çocuğunu belediye binasına götürdükten sonra Akrep isimli araçtaki polisin kendisini hedef alarak sıktığı gaz bombasının gözüne isabet ettiğini aktardı. Gaz bombasının  25 metre gibi yakın bir mesafeden atıldığına dikkat çeken Dalsüren, gözünün tedavisinin devam ettiğini ve eğer iyileşmezse yerine protez göz takılacağını dile getirdi. Vücudunda bir organ kaybetmenin kötü bir şey olduğunu söyleyen Dalsüren, üyesi olduğu Genel-İş sendikasının avukatlarıyla sürecin hukuki takipçisi olacağını belirtti.
HDP Ankara İl Başkanı Orhan Çelebi, polisin müdahalesi sırasında 1 metrelik bir duvarın arkasına saklandığını dile getirdi. 15 metre mesafeden kendilerine defalarca gaz bombası atıldığını ve koluna gelen 2 gaz bombasıyla yaralandığını aktaran Çelebi, sigortası olmadığından dolayı rapor alamadığını söyledi. Çelebi, 5 Haziran grevinde gösteri izni alınmasına rağmen polisin kitleye saldırdığını vurguladı.
Gezi protestoları sırasında gözaltına alınan Deniz Erşahin, polisler tarafından tacize uğradığını açıkladı. 33 saat boyunca gözaltında tutulan şiddet ve tacize uğradığını belirten Erşahin’i polis, gözaltından çıktığında da serbest bırakmadı. Tacizci polislerden birinin facebooktan kendisine görüşme teklifinde bulunduğunu söyleyen Erşahin, kolundan tutan polisin tam ortalarına gaz bombası attığını, yüzlerine biber gazı sıktığını ve coplarla dövdüğünü söyledi.
Yine kolundan yaralanan Mete Elçi yapılan protesto gösterilerinin herkes için bir vicdan meselesi olduğunu belirtti. Elçi, polisin yüzüne hedef aldığını ancak yüzünü koluyla kapattığı için gaz bombasının koluna isabet ettiğini söyledi.

KATILDIĞI İLK EYLEMDİ

Üniversite sınavlarına hazırlanan Musa Üret ise 1 Haziran’da hayatının ilk eylemine katıldığını belirtti. Hükümetin baskısından dolayı sokağa çıktığını dile getiren Üret, polisin attığı gaz bombasının gözüne isabet etmesi sonucu yaralanmış. Musa Üret’in annesi Gaye Üret oğlu ile aynı gün eylemde olduğunu ifade etti. Eve dönerken oğlunun yaralandığını duyup hastaneye götüren anne, oğlunun gaz bombası nedeniyle bir gözünde yüzde 90 görme kaybının başladığını söyledi.

‘İKTİDARLA GÖRÜŞEMEDİK’

Yaralıları dinleyen Michele Heisler Türkiye’de gerçekleşen polis şiddetine uluslararası basının kuruluşlarının geniş yer verdiğini belirterek, Türkiye’ye gelmeden önce de ne kadar çok gaz bombası kullanıldığını bildiklerini söyledi. Biber gazının silah olarak kullanılmasının uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Heisler, iktidar kanadıyla da görüşmek istediklerini ancak başaramadıklarını dile getirdi.  Heisler burada yaptıkları incelemeler sonucu hazırlayacakları raporlarla uluslararası kamuoyunu bilgilendireceklerini ifade etti. (Ankara/EVRENSEL)