13 Mayıs 2011 12:58

Görüşler farklı ama özlem ortak

12 Haziran seçimleri yaklaşıyor. Toplumun diğer kesimleri gibi işçiler de seçimlerde ne yapacağını tartışıyor. Aslında toplumun diğer kesimlerinin duyarlılıklarıyla işçinin duyarlılıkları benzer. Yakın oldukları partiye göre bu hassasiyetlerini tanımlıyorlar. Ancak işçi olmaktan kaynaklı, daha başka talepleri, en azından öz

Görüşler farklı ama özlem ortak
Paylaş
Arif Koşar

‘BİRŞEY DEĞİŞMEZ!’

Seçimlerden ne beklediğini soruyoruz bir Ford Otosan işçisine. Aldığımız cevap aslında toplumdaki genel ruh halini de yansıtıyor: “Bir şey beklemiyorum. İşçiler için bir şey değişmiyor. Aynı tas aynı hamam. Taşeronluk, özelleştirme devam edecek. Özel sektöre kimse bir şey yapamaz. Koç’a kim ne diyecek? Türkiye’de işsiz sayısı çoğaldığı sürece yapacak bir şey yok. Taşeron 600 liraya çalışıyor. Yukarıdaki adam niye bin beş yüz lira versin ki?​” Taşeronlaştırma üzerinde durunca CHP’nin taşeronun kaldırılması vaadini soruyoruz.”İnanmıyorum” diyor. “Özel kesimin işine geliyor taşeron. Ona kimse kolay kolay dokunmaz. İzin vermezler. Koç’a dokunsa çekerim yatırımı başka ülkeye giderim dese ne yapacaklar? Ama ben yine de oyumu CHP’ye vereceğim. AKP’den iyidir.”

‘MECLİSE ZENGİN GİRİYOR’

Başka bir Ford Otosan işçisi ise seçimlerde bir beklentisini “Asgari ücreti 1000 lira yapacaksın ki işçinin durumu düzelsin” diyerek açıklıyor. Özelleştirmelerle ücretlerin düştüğünü belirtiyor: “Şimdi İDO’yu özelleştiriyorlar. Devlet memura ayda 2 bin lira veriyor. Şimdi özelde 600-700 liraya çalıştıracaklar. İşsiz çok. Mecbur çalışacaklar. Bizim fabrikaya günde 60-70 kişi geliyor.”

Diğer bir Ford Otosan işçisi de seçimlerden umutsuz. Mecliste işçiyi temsil eden kimsenin olmadığını, gidenin de işçiyi unuttuğunu söylüyor: “Meclise giden, parayı gören değişiyor. Zengin her zaman yukarıda. Adamın parası var. Seçimlerde basıyor parayı, Meclise giriyor. Ford’dan birisi girse seçime zaten işten atarlar hemen.”

PATRON MECLİSİ

Mecliste işçiyi savunacak vekillere ihtiyaç olduğu söylüyor. Verdiği örnek de çarpıcı: “Meclisin yarısından fazlası patron. Böyle Meclis işçinin sorununu çözemez. Hiçbir şey değişmez. Kürtler nasıl Meclise gelince haklarını savunuyorsa işçiler için de öyle milletvekili gerekir. Meclise gidince dönmeyecek.” Kürt sorunu ise bölünme kaygısıyla ele alınıyor: “Kürt sorunu en fazla bir iki sene sürer. O da çözülecek. Apo’ya ev hapsi falan gündeme geliyor. Ama şimdi eskisi gibi insanlar ölmüyor. Eskiden çok daha kötüydü. Ülke bölünecek mi, bölünmeyecek mi? Önemli olan o. Bölünmeden çözülmesi lazım. Birlikten güç doğar. Biz bağımsız olmadığımız sürece böyle devam eder.”

‘ANAYASAYI BİLMİYORUZ!’

Anayasa konusunda ise Ford Otosan işçileri kararsız. Çok bilmiyoruz diyorlar. İnsanların bunlarla uğraşacak vakti olmadığını söylüyorlar. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Blokunu soruyoruz. Kimisi BDP’nin ve Kürtlerin bloku olarak görüyor. Birkaç farklı yorum da yok değil: “AKP’den de CHP’den de hayır gelmedi. Blokta emekten yana adaylar da var, Kürt sorununun çözümünü isteyen adaylar da var. Başka da seçenek yok.” (Kocaeli/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Siyanüre tepkiler büyüyor

SONRAKİ HABER

Ana okulu mu acemi birliği mi?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...