28 Haziran 2013 17:27

Gezi aydınlanması

Halk direnişi hükümete ders verdiği gibi kendisini de eğitiyor, forumlarda bölünmeler birleşiyor, örgütlenme ihtiyacı büyüyor. Gezi forumları işçi mahallelerinde de kesintisiz sürüyor. İstanbul’un sanayi bölgeleri olan Sancaktepe ve Tuzla’da forumlarda işçi ağırlığı dikkat çekiyor. İşç

Gezi aydınlanması
Paylaş
Haşim Demir

Taksim Gezi Parkı direnişinin ilk gününden itibaren devletin uyguladığı polis şiddetine ve saldırılarına karşı on binlerle sokağa çıkan Sancaktepeli işçi ve emekçiler mücadeleyi sürdürüyor.

Polisin işkence ettiği, öldü sanıp ateşe attığı Hakan Yaman da Sancaktepeliydi. Ancak ilk gününden itibaren ilçede fiili bir sıkıyönetim ilan eden, her eyleme saldıran ve geride bir çok yaralı bırakan polisin tutumuna rağmen direniş sona ermedi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) bileşenlerinin, tüm emek ve demokrasi güçlerinin dahil olduğu, Sarıgazi Direniş Komitesinin inisiyatifi ile planlanan forumlarda işçilerin ağırlığı dikkat çekiyor. Yine de İMES, Dudullu OSB, DES, KADOSAN, PERPİN sanayi siteleri ve fabrika havzalarında işçilerin bu forumlardaki tartışmalara daha fazla katılmaları gerekiyor. İnönü Mahallesi, Atatürk Mahallesi, Meclis Mahallesi, Sarıgazi Merkez Mahallesi’nde 5 ayrı alanda yapılıyor forumlar. Mahalle muhtarlarının doğrudan içinde yer aydığı çalışmalarla beslenen forumlara yöre dernekleri, Sarıgazi Cemevi, Taşdelen Cemevi, Yenidoğan Cemevi ve Samandra Cemevi de aktif yer alıyor. Sancaktepeliler bu birliğin kalıcı olmasını ve daha da örgütlü ilerlemesini istiyor.

‘KÜRTLER HAKLIYMIŞ’

Hasan Demirci (PERPİM Sanayi Sitesi İşçisi): Emek Mahallesi’nde oturuyorum. Bu halk direnişinin içinde yer aldım ve hiçbir gece kaçırmadım. Gezi Parkı’nda sabaha kadar uyumadan ve ertesi gün iş olduğu halde kaldım. Polisin vahşetine direndim. Ben bu hareket  olmadan sendika fikrine bile karşıydım. ÜNSA Tekstil’de sendika getirmeye çalışan arkadaşlarıma bölücü diyordum. Ben Orduluyum. ‘Kürtlerin kanını içseydim doymam’ diyenlerdendim. Şimdi anladım ki Kürtler haklıymış. Merkez Mahallesi’ndeki forma katıldım iyi de yaptım. Her insan rahatlıkla fikrini, önerisini yapıyor bundan daha iyi ne olabilir ki?

‘ZİBİDİ GİBİYDİM ŞİMDİ POLİTİKA ÖĞRENİYORUM’

Salih Atılgan (DES İşçisi): Hayatımda ilk defa bu kadar politika konuştum. Haftanın 6 günü işe git, akşamları bira iç, zibidi gibi oraya buraya takıl, maça git, Fenerbahçe için en samimi Beşiktaşlı arkadaşına bıçak salla pozisyonundaydım. Bu eylemler beni adam etti. Konuşmayı, adam yerine konulmayı öğrendim. Ben bir işçiyim 900 liraya niye çalışıyorum onu öğrendim. Sendikanın ne olduğunu öğrendim, 27 gündür hep bu yürüyüşlerin içindeyim. Şimdi bu forumlarda politikayı öğreneceğim. Herkesin birlik olduğunu gördüm çok mutlu oldum. Seçimde de birlik olursak Sancaktepe belediye seçimlerini alırız.

‘DEVRİMİ ÖNCE KENDİ İÇİMİZDE YAPACAĞIZ’

Sabri Ulucan (Merkez Mahallesi):  Halk direnişine ilk gününden itibaren katıldım. Yere diz çökmüş bana doğru nişan alarak gaz bombası atan polisi gördüm. Orada vuruldum. Kılpayı ölümden döndüm. Alnımda 10 santim büyüklüğünde bir yarık oluştu. Suç duyurusu yapacağız, dava açacağız. Bu hareket milyonların, yüz binlerin hareketidir. Biz bu forumlarda geleceğimizi kurmak için halk meclislerini oluşturacağız. Yerel yönetim seçimlerine hazırlanacağız. Devrimi önce kendi içimizde yapacağız. Geleceğin toplumunu yönetmek üzere yönetmeyi öğreneceğiz ve bir kültür geliştireceğiz.

‘BU GÜNLERİ DE GÖRDÜM YA, GÖZÜM ARKADA DEĞİL!’

Hikmet Gencer (İnönü Mahallesi): Bir Kürt’le, bir Kemalist, bir örgüt mensubu ile bir CHP’li yan yana gelecek polisin zulmüne direnecek deselerdi, bin de şahit getirselerdi inanmazdım. Sevincimden ağladım. Kürt’e de, Türk’e de, Laz’a da, devrimcisine de helal olsun! 61 yaşındayım bu günleri gördüm artık gözüm arkada kalmaz. Bu hareket hepimize ders verdi. Bu forumlar halk iktidarını kurmanın yollarıdır. Bu hareket fikrimi değiştirdi. Devrimciler, sosyalistler her zaman lazım diyorum. Grupçuluk, solculuk yapılmaz bu hareket heba edilmezse AKP gidecek diyorum.

‘YAMAN’A İŞKENCE EDİLDİĞİ GÖRDÜM’

Aylin D. (Lise Öğrencisi): Okul kapanmadan önce her gün yürüyüş yaparak Demokrasi Caddesine geldik. Hakan Yaman’ın dövüldüğüne tanık oldum. Dizle, tekmelerle, kalaslarla dövüyorlardı. Onu ateşe attıklarını da gördüm. Çok korktum. Üç gün uyuyamadım. Kabus hep gördüm. O günden itibaren polise öfkem bin kat arttı. Tüm ailem bu eylemlere katılıyor. Bir şeyler öğrendimse bu halk direnişi sayesinde öğrendim. Ailem CHP’liydi. Artık CHP’li değil. Düzeni savunan partilerden nefret ediyorum. Bu polisin düzenini mi savunacağım?

‘BİZ KADINLAR DİRENİŞTE KABUĞUMUZU KIRDIK’

Şeniz Yelmen (Gündelikçi): Merkez mahallesi forum katılımcısıyım. Bu yürüyüş ve eylemler biz kadınları kendimize getirdi. Artık kocalarımızın izni olmadan bir eyleme gidebiliyoruz. Balkonda tencere-tava çaldık. polisin çocuklarımıza, kadınlara saldırısına karşı direndik. Barikatta kendimizi savunduk. Ben kabuğumu kırdım. Komşum olan kadınlar da. Zaten Sarıgazi’de eyleme katılanların yüzde 90’ı kadın ve gençti. Bu forumlarda konuşmayı öğreniyoruz. Demokrasi ne, özgürlük ne onu öğreniyoruz. Saygı ve sevgiyi öğrendik. Şimdi belediyeyi AKP’den nasıl alacağımızı tartışıyoruz. Bundan ötesi can sağlığıdır!

‘DEMOKRASİ NEDİR BURADA ÖĞRENİYORUM’

Ramazan Ödemiş (SBK Boru Fabrikası İşçisi): Fabrikamızdaki AKP’li arkadaşlarımız bile üçüncü günden itibaren bu halk direnişinde yer aldılar. Tokatlıyım. Kürtlerin niye bu kadar direngen ve inatçı olduklarını bu hareket başlayınca anladım. Zorbalık, zülüm, işkence, işsizlik kol geziyor. Üç  çocuğum var, üçü de üniversite bitirmiş işsiz aç sefil dolaşıyorlar. Bu mu ileri demokrasi? Meclis Mahallesi forumuna son anda katıldım. Bu forumlar halkın örgütlenmesi için iyi bir fırsattır. Her parti bu forumları kendine çekmezse iyi sonuçlar alırız. Demokrasi nedir ben buradan öğreniyorum.

‘BU HALK DİRENİŞİ BİZE YOL YÖNTEM GÖSTERDİ’

Kezban Derman (Tekstil İşçisi): Ben günde 10 saat çalışıyorum fazla mesailerle 1000 lira alıyorum. Sömürüyü, zorbalığı, tacizi, şiddeti yaşayarak görüyorum. Bu halk direnişi 1980 öncesini bana hatırlattı. Ağladım. İnandım ki halkın karşısında hiçbir şey duramaz. Kendi gücümüzü gördük. Tüm parti ve örgütler bir olup tek bir partide buluşmalıdırlar. Bu forumlarda bunu tartışacağız konuşacağız. Bunun zamanıdır. Hâlâ çocukça davrananlar, ders çıkarmayanlar var. Bu halk direnişi bize yol yöntem gösterdi. Bu yoldan gidelim.


Adile Doğan

Bir başka işçi mahallesi Tuzla Aydınlı’da da halk bir an önce komiteler kurularak örgütlenmesi gerektiği fikrinde.

Gezi direnişi sonrası parklarda sürdürülen tartışmalardan bir tanesi de Tuzla’nın Aydınlı Mahallesi’nde İmsek önündeki parkta geçekleştirildi. Gelişmeleri değerlendiren Aydınlı halkı çözüm için, yakalanan birliğin genişleyerek sürdürülmesi ve halkın içinde baş gösteren bölünmenin ortadan kaldırılması için mahalle komitelerinin oluşturulması taraftarı.

Foruma katılanların çoğu kadındı, mahallede yaşayan işçi ve ev kadınlarının taleplerinin de mücadele ile gerçekleşebileceklerine özel vurgu yapıldı.  

İnşaat İşçisi Aytekin Doğan, “Gezi direnişiyle beraber ezilen işçiler, emekçiler kendi sorunlarını Gezi’yle birleştirip ayağa kalkmıştır” dedi ve Aydınlı Mahallesi olarak mücadeleyi sürdürmek için komiteler kurulması gerektiğine dikkat çekti: “Mahallemizin birçok sorunu var örneğin kentsel dönüşü işsizlik gibi sorunlar var bütün bunlar için de sokağa örgütlü çıkmalıyız”

MAHALLE MECLİSLERİ KURULMALI

Ramazan Canpolat, Döküm İşçisi. Hükümetin saldırılarının Gezi Parkı ile sınırlı olmadığını söyledi, “Asgari ücrete yüzde  3 zam yaptı kimse bir şey söylemedi, eğitimde 4+4+4 sistemi getirdi yine bir şey olmadı, kadınlara kürtaj olamazsınız dedi yine gerektiği gibi ses çıkmadı. Ama iş Gezi Parkı’na geldiğinde hiç kimsenin tahmin edemediği bir güç çıktı ortaya. AKP’nin bütün saldırılarına karşı birlik olduk ve sokağa döküldük” dedi. Halkın öfkesini yıllardır içinde biriktirdiğini belirten Canpolat, “Şimdi ise birliğini kurdu ve devamı gelecek. Mahallemizde sorunlar var en acil sorun ise kentsel dönüşüm ve mahallemizde mutlaka birliği yakalayıp sorunlarımız etrafında birleşmeliyiz” diye konuştu.

Tekstil İşçisi Fikriye Akgül, Başbakanın konuşmalarına değindi, “Başbakan bize seçimlerde görüşürüz diyor. Şimdi bu görüşmenin zamanı gelince hazırlıklı olmamız için mahalle meclislerini kurmamız lazım. Bu meclislerin içinde kadınların gençler mutlaka olmalı. Biz kadınlar da bu dönem savaş istemediğimizi daha yüksek sesle haykırmamız gerekir. Kadınlara yönelik saldırılara karşı mahallemizde de Gezi parkında olduğu gibi el ele vererek mücadele etmeliyiz”dedi.

Bir başka Erkan Tekin de, “Açlık, yoksulluk var kimse karşı çıkmadı ama ağaçlar kesilecek diye halkın her kesiminden insanlar inanılmaz bir direniş sergiledi. Aydınlı Mahallesi’nde de halk olarak kitlesel yürüyüşler yaptık. Ama Roboskî Katliamı’nda biz yine aynı mahallede katliamı protesto etmek için yürüdük. Tabii bu kadar kitlesel değildi yürüyüş. Çevik kuvvet yolumuzu kesti. Ama şimdi yüz binler bir araya gelince ne polis kaldı ne çevik kuvvet” dedi.

Ancak Aydınlı halkının yavaş yavaş ilgisini kaybettiğini gözlemlediğini de dile getiren Tekin, “Bu nedenle Tuzla halkı olarak ‘Geleceğimizi tartışıyoruz’ diyerek büyük bir yürüyüş gerçekleştirip ardından büyük bir forum yapmalıyız” dedi.

‘BAŞBAKAN GENÇLİĞE DEMEDİĞİNİ BIRAKMADI’

“Gezi direnişinde bu ülkenin başbakanı bu ülkenin gençlerine yapmadığını ve söylemediğini bırakmadı. Çapulcu olduk, şarapçı olduk, camide içki içen olduk; öldürüldük, gözleri kör edilen olduk” diye söze başlayan Öğrenci Sibel Evren şöyle devam etti:  “Ama Bingöl’de 16 yaşındaki kız çocuğunun tecavüzcüleri aramızda geziyor. Bizler mahalle halkı olarak ve yanı sıra gençler olarak örgütlenmeli ve geleceğimizi bu düzenin elinden kurtarmalıyız. Ne yapacaksak bir an önce yapmalıyız” dedi. Mobilya İşçisi Savaş Erman, “Gezi direnişi bizi yan yana getirdi, daha fazla konuşmamızı sağladı, bu birlikteliğin devam etmesi için mutlaka mahallemizde halkı bir araya getirecek işler yapmalıyız, daha fazla birleşmeliyiz” derken, Sibel Şentürk ise “Gezi parkı direnişi bizleri yanana getirdi ezilen ve yoksul kesimin direnişi bırakmadan kendi talepleri etrafında sürdürmeli, bunun için mahalle komitelerinin önemli olduğunu düşünüyorum” diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Failler bulunsun!

SONRAKİ HABER

Patrondan işçilere tazminat oyunu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...