Bankaları kurtarmanın yükü halka
AB Maliye Bakanları batık bankaların kurtarılmasında izlenecek yol haritası üzerinde anlaştı: Bundan böyle batık bankalar Kıbrıs’ta olduğu gibi mevduat sahiplerinin birikimleri kullanılarak kurtarılacak.
Kıbrıs’ta büyük tepki çeken, halkı sokağa döken uygulama artık Avrupa’nın temel yöntemi haline geldi. Zaten AB’li Maliye Bakanlarının bankaların kurtarılması gerektiği konusunda hiçbir fikir ayrılığı yoktu. Emekçileri koruyucu her türlü müdahalenin piyasanın dengesini bozacağını iddia eden liberal yaklaşım elbette bu toplantıların egemen ideolojisiydi. Ancak, sıra sermayenin kurtarılmasına gelince, piyasanın dokunulmazlığı fikri bir kenara bırakıldı.
Yedi saat süren görüşmelerin sonunda AB’ye üye 27 ülkenin maliye bakanlarının üzerinde anlaştıkları yeni plan çerçevesinde, 100 bin avronun üzerindeki mevduat, hisse veya tahvil sahipleri, olası bir bankacılık sektörü krizinde, batık bankaların kurtarılması için maliyeti paylaşacak.
Konuyla ilgili konuşan Eurogroup Başkanı Jeroen Dijsselbloem, ilk kez banka kurtarmanın yükünü vergi mükellefinin omuzlarından kaldıracak bir adımda uzlaştıklarını iddia etti.
EKONOMİNİN ÜÇTE BİRİ BANKALARA
2008-2011 yılları arasında AB’nin toplam ekonomisinin üçte biri batık bankaları kurtarmaya harcandı. Ancak buna rağmen ekonomik krizin önüne geçilemedi.
Toplantıda İngiltere gibi bazı ülkeler, kayıpların bankaların alacaklılara yansıtılıp yansıtılmaması kararının tek tek ülkelere bırakılmasını savundu. İrlanda Maliye Bakanı Michael Noonan, esas olarak Avro Bölgesi içinde olanlar ve olmayanlar arasında bir tartışma yaşandığını ifade etti.
Batık bankaların kurtarma maliyetlerinin mevduat sahiplerinden karşılanması yöntemi ise ilk kez Kıbrıs’ta mart ayında uygulanan ‘kurtarma’ programında uygulanmıştı. (HABER MERKEZİ)
Evrensel'i Takip Et