23 Haziran 2013 14:00

Erdoğan: Polise talimatı ben verdim

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 4 kişinin yaşamını yitirdiği Gezi Parkı direnişinde polise talimatı kendinin verdiğini belirterek, “Diyorlar ki, ‘Polise talimatı kim verdi?’ Ben verdim. İşgal kuvvetlerini mi izleyecektik? Dünya zil takıp oynasın diye bunu mu seyredecektik?” dedi.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Erzurum'daki İstasyon Meydanı

Erdoğan: Polise talimatı ben verdim
Paylaş

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Erzurum'daki İstasyon Meydanı'nda düzenlediği “Milli İradeye Saygı Mitingi”nde, CHP’nin “Biz Atatürk'ün partisiyiz, Cumhuriyetin en eski partisiyiz” dediğini vurgulayarak, şöyle konuştu: “Peki yaptıkları ne? Her fırsatta Türkiye'yi bazı ülkelere şikayet etmek, Türkiye’nin düşmanı olan rejimlerle işbirliği yapmak. Atatürk'ün partisi dedikleri partiyi, Türkiye düşmanlarıyla işbirliği yapan bir konuma düşürdüler, en azılı terör örgütlerine kol kanat gerdiler. Taksim Meydanı'nda AKM'de teröristlerin pankartlarıyla, illegal örgütlerin, legal örgütlerin ve Başbakan'a hakaret içeren o paçavralarla onu yan yana koydular. Cumhuriyet Anıtı’nda yine aynı şekilde bölücülerle Atatürk'ün posterini ve Türk Bayrağı'nı yan yana koydular. Nerede o ulusalcılar? Nerede bu CHP'liler? Niye bunları indirmediler? Orada 3 gün, 4 gün, 5 gün burada kaldılar. Yurtdışından döndüm. Baktım orada hala duruyorlar. İçişleri Bakanıma ‘24 saat içerisinde AKM’yi temizleyeceksiniz’ dedim. ‘Meydanı ve anıtı temizleyeceksiniz, arkasından da Gezi Parkı'nı temizleyeceksiniz’ dedim. Diyorlar ki, ‘Polise talimatı kim verdi?​’ Ben verdim. İşgal kuvvetlerini mi izleyecektik? Dünya zil takıp oynasın diye bunu mu seyredecektik? Oralar temizlendi. Şimdi Gezi Parkı'nı benim vatandaşlarımın hepsi gezecek. Belli bir grubun, illegal örgütlerin karargahı değil orası. Oralar belli bir grubun parkı değildir. Tüm halkındır. Dün yine böyle bir şeye tevessül ettiler, yine meydanı işgal etmek istediler. Polis sabretti, uyarı, uyarı, uyarı… Yine çıkmadılar. Polis de bunları meydandan çıkartmak zorunda kaldı. Biz şimdi bu meydanda yapıyorsak, geldiniz, İstasyon Meydanı’nda bir toplantı yaptınız da polis size su mu sıktı, biber gazı mı sıktı? Ama sen kalkar da yasaklı olan yerlerde bunu yapmaya yeltenirsen sana suyu da sıkar, biber gazını da. Kimsenin kamu düzenini bozmaya hakkı yoktur. Bu ülke demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir.

SOSYALİSTLER BODRUM'DAYMIŞ!

 “Bunlar var ya, bu kadar seviyesizler. İşte bunlar bu kadar terbiyesizler. Bunlar güya sosyalist. Ama milleti böyle tahkir ederler. Bu sosyalist geçinenler var ya, bunları şöyle arayın. Çoğu şimdi Bodrum’dadır. Yatlarındadırlar bunlar. Bunları çoğunu İstanbul’dan tanırım. Sözde sanatçılarını da tanırım. Sözde aydınlarını da tanırım. O çığırtkanlık yapanlar var ya. 'Mesele Gezi Parkı değil, hala anlamadın mı?' diyen var ya. Bunlar yeri geldiği zaman boğaza karşı viskiyi yudumlamasını da çok iyi bilirler. Sosyalist mosyalist. Geçin bunları. Eğer sosyal adalet arıyorsanız AK Parti’dedir. Bu oyunu biz bozduk.”

'GEZİ YALAN HEDEF TALAN'

Erdoğan, Gezi Parkı direnişiyle ilgili, “Gezi yalan, hedef talan. Oyun bu. Çünkü AK Parti iktidarıyla talan bitmişti. Onun için şimdi Gezi yalan, her taraf talan, dertleri bu ama bu millet size bu yolu açmayacak. Yüreğiniz varsa, dürüstseniz, demokrasiye, milletin iradesine inancınız varsa sandık geliyor. 8 ay var. Buyurun sandığa” dedi.

'BUNLARIN HEPSİNDEN HESABIMIZI SORACAĞIZ'

3 haftadır ağız birliği yapıldığını ve polis şiddetinden bahsedildiğini kaydeden Erdoğan, şunları ekledi:
“Bu gözü dönmüşlerin polisimize nasıl azgınca saldırdıkları, polisimizin nasıl sadece savunmada kaldığı görüntülerle çok açık ortada. Bunların tüm yalanlarını, tüm iftiralarını, tüm ahlaksızlıklarını tek tek deşifre edeceğiz. ‘Müftü eşiyim’ diye ortaya çıkan şahsın, CHP İlçe Başkanı’nın eşi olduğu, bar işletmecisi olduğu, tahrik etmek için böyle bir rol üstlendiği ortaya çıktı. Maskesi anında düştü. Göreceksiniz, ortalık sakinleştikçe bunların başka tezgahları da tek tek ortaya çıkacak. Bunların hepsinden hukuk içinde hesabımızı soracağız.

Şimdi bunlar, ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diyor. Kurtuluş Savaşı’nın kahramanlarına, şehitlerine, gazilere biz bu hakareti ettirmeyiz. Kurtuluş Savaşı'ndaki askerleri camiye ayakkabıyla girip içki içmiyordu, bilakis bunları denize döküyordu. Bunların görüntülerini şimdi tek tek çıkartıyoruz, hesabını soracağız.Şu Taksim’e çıkanlar, Türkiye’nin değişik yerinde kamu binalarını yakıp yıkanlar bu vandallar, bu barbarlar, bu insanlıktan nasibini almamış olanlar değil mi? Gençliğimize bir şey hatırlatmak istiyorum, bu oyuna çok kötü geldiniz. Sizi çevre diye, yeşil diye aldattılar, sizi kullandılar. Şimdi karşımda binlerce genç var. Bu gençler nerenin genci? O tweet atanlar, facebooklarda dolaşanlar, televizyonlarda yorum yapanlar bu gençleri nereye koyacaksınız, söyler misiniz? Oralarda yürüyen halk, peki burası ne? Burası halk değil mi, millet değil mi? Dadaşlar bunların adresini şaşırttı.” (ERZURUM)

ÖNCEKİ HABER

Diyarbakır'da binler yürüdü

SONRAKİ HABER

Aram tutsaklarla kitapları buluşturacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa