20 Haziran 2013 11:29

Sağlık örgütleri: Biber gazı yasaklansın

Sağlık örgütleri yaptıkları basın açıklamasıyla, toplumsal olaylarda uygulanan şiddetin ve kullanılan biber gazının durdurulmasını istedi.   Aralarında Türk Toraks Derneği, Türk Tabipleri Birliği, Adli Tıp Uzmanları Derneği, Türkiye Psikiyatri Derneği, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği ve Türk Farmakoloji Derneğinin bul

Sağlık örgütleri: Biber gazı yasaklansın
Paylaş

Aralarında Türk Toraks Derneği, Türk Tabipleri Birliği, Adli Tıp Uzmanları Derneği, Türkiye Psikiyatri Derneği, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği ve Türk Farmakoloji Derneğinin bulunduğu sağlık örgütleri, insan sağlığını tehdit eden göz yaşartıcı kimyasalların kullanımın yasaklanması gerektiğini vurguladı. Açıklamada, eylemlerde vatandaşların ölmesine ve yaralanmasına neden olan sorumluların bulunarak yargılanması talep edildi.

AKCİĞERDE HASAR OLUŞTURUYOR

Prof. Dr. Elif Dağlı (Türk Toraks Derneği): Son yaşadığımız olaylarda kullanılmış olan gazların akciğer sağlığını doğrudan etkilediği, deneysel çalışmalarda ciddi olarak solunum hasarı yaptığı tespit edilen bu gazların kalıcı akciğer hasarları yapma ihtimali vardır. Onun için Türk Toraks Derneği değişik yerlerde solunum fonksiyon testleri yapmaktadır. İlk elimize gelen veriler şöyle: Yüzde 41’i 5 metreye kadar yakın mesafeden gaza maruz kalmışlardır. Yüzde 21’i kapalı alanda gaza maruz kalmıştır. Yaptığımız testler sırasında yüzde 78’de öksürük, yüzde 74’ünde göğüs ağrısı, yüzde 50’sinde balgamlı öksürük olduğunu tespit ettik. Yüzde 3’ü  kanlı balgam çıkarıyordu. Kanlı balgam çıkaranlarda solunum fonksiyon testleri düşük bulundu.

İŞKENCE YÖNTEMİ

Prof. Dr. Doğan Şahin (Türkiye Psikiyatri Derneği): Gaz bombasına maruz kalmanın işkence olduğunu söyleyebilirim. Yapılanlar geniş bir topluluğa işkence yapmak anlamına gelmektedir. Gezi olayları sırasında 1 milyon kişi travma yaşadı. Bunların yüzde 30’unun travmadan dolayı psikolojisi hasar gördü. Bunun 50 bininde ise hasar kalıcı.

DOĞACAK ÇOCUKLARI DA ETKİLER

Prof. Dr. Atilla Karaalp (Türk Farmakoloji Derneği): Ülkemizde güvenlik güçleri tarafından gösteri kontrol ajanı olarak kullanılan OC, biber gazı ve CS gibi göz yaşartıcı gazların kullanıldığı bilinmektedir. Bu göz yaşartıcı gazların vücuda giriş yolları, gaz partiküllerinin temas ettiği cilt kısımları ağız ve gözdür. İçinde bulunulan ortamın açık ya da kapalı olması, sıkılan gazın içindeki madde miktarı, gazın partikül büyüklüğü ve uygulanan kişilerde alerji olup olmadığı gibi çok çeşitli nedenlere bağlı olarak şu belirtiler oluşur. Panik hali ve hareket kontrolünün kaybı. Gözlerde ağrı, yanma, gözyaşı salgısında artma, geçici körlük, ışık hassasiyeti, göz kapağı kasılması, korneada aşınma ve bunun sonucunda kalıcı körlük. Ağız ve burunda ağrı, yanma, burun akıntısı, hapşırma, solunum yollarının daralması, akciğer ödemi, akciğerde kanama...  Gazdan kronik olarak etkilenen kişilerin doğacak çocuklarını da etkileme potansiyeline sahiptir.        

HALK SAĞLIĞI TEHLİKEYE ATILDI

Prof. Dr. Selma Karabey (Halk Sağlığı Uzmanları Derneği): Başta halk sağlıkçıları olmak üzere tüm sağlıkçılar şu tanımla hareket ederler; sağlık, ruhsal, bedensel ve sosyal tam bir iyilik halidir. İnsanların sağlıklı bir ortamda, sağlıklı kentlerde huzur içinde yaşaması gerçekten halk sağlığının olmazsa olmazıdır. Barış içinde yaşamak sağlıklı olmanın ön koşuludur. İnsanların sağlıklı bir kentte yaşamak istemesi orantısız bir güçle bastırılırsa halk sağlığını bedensel, ruhsal ve sosyal boyutlarda tehlikeye atılmış olur.

KİMYASAL SİLAH OLARAK KULLANILMIŞTIR

Prof. Dr. Ümit Biçer (Adli Tıp Uzmanları Derneği): Türkiye’de televizyonlardaki görüntüleri izlediğimiz zaman biber gazı gösteri kontrol ajanı olarak kullanılmamıştır.    
Kimyasal silah olarak kullanılmıştır. Hukuksal süreç uzmanlık derneğimiz tarafından da takip edilecektir.

POLİSE ÖLDÜRME YETKİSİ VERİLDİ  

Dr. Osman Öztürk (Türk Tabipleri Birliği): 3 haftadır dünya tarihinde çok az görülmüş bir vahşeti yaşadık. Gezi Parkı direnişi sırasında polislere siyasi iktidar tarafından insanları öldürme yetkisi verildiğini  gördük.

11 Haziranda Taksim Meydanı’nda on binlerce kişinin üzerine dört bir yandan gaz bombası atıldı. Orada insanların ölmemesinin tek bir nedeni: İnsanlar günlerce gaz bombalarına maruz kalmalarına rağmen birbirlerini sakinleştirmişlerdir.
(İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

En fazla yaşlılar intihar ediyor

SONRAKİ HABER

7 zabıta görevden alındı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...