Hak-İş, Türk-İş bu ne iş?

Hak-İş, Türk-İş, Memur-Sen sermaye örgütleri ile birlikte gazetelere ilan verdi. İlanda “Vatandaşlarımızın gündelik hayatlarına geri dönmeleri, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu diyalog ortamının ve ilerlemenin sürdürülebilir kılınması açısından önemlidir” denildi.

Hak-İş ve Türk-İş böyle bir tavır gösterirken üyesi bulundukları Uluslararası Sendikalar Federasyonu-ITUC, Dünya Gıda Sendikaları Konfederasyonu ve Dünya Taşıma Konfederasyonu, Türkiye’deki demokratik eylemlere destek vermek amacıyla 158 ülkede destek gösterileri gerçekleştirecek.

ELEŞTİRİLEN ŞİDDET Mİ EYLEM Mİ?

DEİK, MÜSİAD, TÜMSİAD, TÜRKİYE BANKALAR BİRLİĞİ, TESK, TÜGİAD, TÜGİK, TİM, TUSKON, TKBB, TOBB, TÜRSAB gibi sermaye örgütleri ve köylülerin örgütü Türkiye Ziraat Odaları Birliğinin sendikalarla birlikte gazetelere verdiği ortak ilanda şöyle denildi: “Farklı düşüncelerin, kamu düzeni ve güvenliğini tehlikeye atmayacak şekilde ve hukuk kuralları içinde kalmak suretiyle şiddet içermeden karşılaşmadan ifade edilmesi esastır. Ancak yakma, yıkma ve hakaret hiçbir hukuk düzeninde hak kullanımı olarak değerlendirilemez. Hiçbir demokratik talep, bu hakkı kullanma altında vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğinin tehlikeye sokulmasına 76 milyonun vergileri ile temin dilen kamu mallarına zarar verilmesine, kamu görevlilerine ve vatandaşlarımıza hakaret içerikli söylemlerde bulunmaya gerekçe olamaz. Bu gerçek, Anayasa Mahkemesinin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararları ile sabittir.”

İlanda yakıp yıkmalar eleştirilse de ‘barışçıl’ eylemlerin de rahatsızlık verdiği itiraf ediliyor.

Herkesin sözünü söylediği, bugünden sonra sokakta atılacak her adımın, sadece Türkiye’nin imajını ve gücünü zedelemek isteyenlere fırsat vereceğinin ileri sürüldüğü ilanda, Türkiye’nin istikrar ve büyümesi ile öne çıktığı bir dönemde bu eylemlere son verilmesinin gerekli olduğu ifade edildi. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)