18 Haziran 2013 14:37

En temel haklarımız için alanlardayız

Taksim Gezi Parkı’nda başlayıp bütün ülkeye yayılan protesto gösterileri Türkiye yönetimini çoğunlukçuluktan çoğulculuğa dönüştürme potansiyelini taşıyor. Hükümet olanın, “Halka rağmen halk için” proje ve yatırımlarına karşı çoğulculuğun isyanıdır. Referandum öne

Paylaş

Mevlüd Oruç

Taksim Gezi Parkı’nda başlayıp bütün ülkeye yayılan protesto gösterileri Türkiye yönetimini çoğunlukçuluktan çoğulculuğa dönüştürme potansiyelini taşıyor. Hükümet olanın, “Halka rağmen halk için” proje ve yatırımlarına karşı çoğulculuğun isyanıdır. Referandum önerisi çoğunlukçulukta ısrardır. AKP ve Tayyip Erdoğan seçimle geldi, eninde sonunda yine seçimle gidecek. Ama bundan böyle kim hükümet olursa olsun kendi kafasındaki hayali ülkeye değil somut çoğulcu Türkiye’ye hükümet olduğunu bilecektir. Bundan dolayı isyan şimdiden başarılıdır. Klasik tekrarımızla halkımız artık eskisi gibi yönetilmek istemiyor.
Maalesef can ve mal kaybı yaşandı. Sorumlusu da düşünce, ifade, gösteri, inanç, yaşam tarzı ve toplum kanunlarını hiçe sayan başmühendistir. Yasal meşru eylem yapanları katledenlerin katilleri bulunmalı ve yargı ününe çıkarılmalıdır. Ucu kime dokunursa dokunsun bütün sorumlular hesap vermelidir.
Antakya Uğur Mumcu alanındaki insanların coşkusuna ve toplumsal enerjinin ortaya çıkmasına tanık oldum. Tüm eylemcilerle aynı fikirde olmam gerekmiyor. Türkiye için bir fırsat olan halk ayaklanmasında herkes kendini ifade ediyor.
Yaşam tarzına müdahale ediliyor. Yeni içki düzenlemesi vatandaşa saygısızlıktır. Bütün vatandaşlara reşit olmayan gözü ile bakmaktır. Nefret söylemi ve nefret suçu olan Yavuz Sultan Selim köprüsü adı değişmelidir. Antakya’da Yavuz Sultan Selim Caddesi ismi değişmelidir. Ülkemizin askere ihtiyacı varsa olmak isteyen olabilir ama ben kimsenin askeri olmak istemediğim için alandayım. Tabiatı, doğal zenginlikleri, tarihi, tahrip eden termik santrallerine, nükleer santrallere ve her türlü yatırıma karşıyım. Reyhanlı katliamının soruşturması sonuna kadar götürülmelidir ve sorumlular kim olursa olsun yargı ününe çıkmalıdır. Başbakanın, bakanların, yazar-çizerlerin, Suriye olayları veya diğer nedenlerle Nusayri inancına karşı nefret söylemi içinde olmalarından dolayı sokaktayım. Ama Arap olduğum halde hâlâ çocuklarıma “Ne Mutlu Türküm Diyene” bağırtılmasından dolayı sokaktayım. Vatandaşlar olarak en temel özgürlüklerimiz ve insan haklarımız karşılanmadığı müddetçe her fırsatta tepkilerimizi, ihtiyaçlarımızı meşru yollarla göstermeye devam etmemiz eşyanın tabiatı gereğidir.