18 Haziran 2013 06:54

Kurşunla öldürülen Ethem'i duydun mu Erdoğan?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuşma yapıyor.  Erdoğan, Ethem Sarısülük'ü kurşunla öldüren polisin kimliğinin açıklandığı gün Gezi Parkı direnişinde polisin sağduyulu bir şekilde görevini yaptığını savunurken  “Biber gazı sıkmak polisin en doğal hakkıdır, sıkar.

Kurşunla öldürülen Ethem'i duydun mu Erdoğan?
Paylaş


Başbakan Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Kazlıçeşme mitingi milletimizin son olaylarla ilgili hissiyatını çok anlamlı şekilde yansıttı. Bu kadar insanın Kazlıçeşme'ye toplanması, milletimizin olaylara karşı tepkisini net bir şekilde yansıttı.

Kazlıçeşme’de toplanan 1 milyonu aşkın kişi kimseye zarar vermeden, kimseye rahatsız etmeden dağılmıştır. İşte demokrasi budur, demokratik hak kullanımı budur. Bize 'Gezi Parkı'ndaki mesajı aldınız mı?' diyenler, Sincan’daki yüz binlerin, Kazlıçeşme’deki 1 milyonu aşkın insanın mesajını aldılar mı?

Gezi Parkı eylemleri son derece organize, örgütlü yapıldı. Demokratik bir çevre eylemi gibi yansıtıldı. Her şey adım adım hesaplanmıştır. Yurtdışından tekneden düşerek yaralanan kişinin fotoğrafı, panzerin altında kalmış gibi yansıtıldı. Bir trafik kazasında yaralanan yavrumuz Gezi Parkı’nda polis tarafından yaralanmış gibi lanse edildi. Onlarca ölü olduğu, onlarca insanın sakat kaldığı söylendi. Nice gerçek dışı fotoğraf, bilgi ve belge sistemli bir şekilde dolaşıma sokuldu.

Güvenlik güçlerimiz son derece sağduyulu, sabırlı bir şekilde başarıyla mücadele vermiştir. Demokrasi sınavından başarıyla geçmiştir. Biber gazı sıkmak polisin en doğal hakkıdır, sıkar. Kalkıp da kurşun attı mı, silah kullandı mı? Yok. Şiddeti uygulayan teröristler, isyancılardır.

Mitinglerimizi Cuma günü Kayseri, Cumartesi Samsun, Pazartesi Erzurum’da devam ettireceğiz. Bu çirkin oyuna tepki gösteren her kardeşimizi mitinglerimize bekliyoruz.

Türkiye’de bazı sendikalar, örgütler, sivil toplum örgütleri var. İş bırakma eylemi yaptılar. Ne oldu, vaka bu. Yaptığınız çağrı kanunsuz, hukuka aykırı. Tabipler Birliği, sen kanunsuz eyleme nasıl çağrı yaparsın? Bunlarda insan diye bir dert yok. Bunların her şeyi menfaate dayalı, her şey bunun üzerinedir. Ergenekon ve Cumhuriyet eylemlerinde en ön saftalardır. Bunlar baş provokatörlerdir, baş piyonlardır.

Banka reklamında oynayıp kapitalizmi eleştirenler ne kadar solcuysa sendikalar da o kadar solcudur. Faiz lobisinin kuklası olanlar ne kadar emek taraftarı ise bunlar da o kadar emek taraftarıdır. Neyse ki maske artık düştü.

YALANA DEVAM

Bir tarafta güya namaz kıldılar, diğer taraftan camilere ayakkabılarıyla girdiler, içki içtiler, başörtülülere saldırdılar. Ağaç, çevre dediler, şehirleri tahrip ettiler.

Beni 03.00-04.00’e kadar rahatsız etmeye hakkın var mı? Üniversite sınavına giren adayları rahatsız ettiler. Sınava girecekleri rahatsız etmeye hakkın var mı? İstanbul, Ankara ve İzmir’de aynı şeyi yaptılar. Sen beni nasıl rahatsız edersin? Tencere-tava çalmayı bile özgürlük olarak niteleyenler var. Bu oyunu millet ve milletin partisi AK Parti bozmuştur.

'KİRLİLİK BUNLARIN RUHUNDA VAR'

‘Gezi Parkı halkın olsun’ diyorlardı’, çark ettiler. ‘halkın oyunu kabul etmeyiz’ dediler. Gezi Parkı’nı işgalcilerden temizledik. O ağaçlar yeniden dikiliyor, çiçeklendirme çalışmaları yapılıyor. Bir profesör, ‘Gezi Parkı çöplükten geçilmiyor’ diyor. Temizlikse bu AK Parti’nin en büyük başarısıdır. Ama kirlilik bunların ruhunda var.

Şiddeti kullanan hiçbir örgüte müsamaha gösterilmesi söz konusu değildir. Devlete maliyeti şu an itibariyle 100 trilyonu aştı. Bu kimin parası, milletin parası değil mi? Yüreğin varsa düşünce hüvviyeti sınırsız, çıkar konuşursun. Bunlar ne düşüncelerine güveniyorlar ne inançlarına. Ama biz düşüncemize, fikrimize güveniyoruz. 10 yıl önce bu atılan adımlar yapılabilir miydi? Onlar ne yaparsa yapsın özgürlüğü kazanmanın bedelini ödeyeceğiz.

'KENDİNİ BİLMEZ ÖĞRETMENLER'

Bazı rektör, dekan ve öğretim üyeleri üniversite öğrencilerini sokağa döküyorlar. Bu öğrencilere bu imkanları bu iktidar vermedi mi? Harçları bu iktidar kaldırdı. Bu kavgayı, şiddeti örgütler liselerimize soktu. Bazı kendini bilmez müdürler, öğretmenler yavrularımızı sokağa döktüler.

'POLİSİN GÜCÜNÜ ARTIRACAĞIZ'

Polisimiz hiçbir hukuksuzluğa imkan vermeyecek, gerekeni yapmaya devam edeceğiz. Polisimizi daha da güçlendireceğiz. Müdahale gücünü daha da artıracağız. Bu olayların arkasında kimlerin olduğunu araştıracağız.

CHP Genel Başkanı oy vereceği sandığı bile bulamadı, oy kullanamadı. ‘Acemidir, değişir’ dediler. Lider olamadı, genel başkan olamadı. Olsa olsa CHP’de genel müdür olarak kaldı. SSK’yı nasıl batırdıysa CHP’yi de aşağıya doğru çekiyor. Biz böyle genel başkandan, böyle bir genel müdürden memnunuz. Türkiye’de muhalefet boşluğunu bir talihsizlik olarak görüyoruz. Bu muhalefet boşluğu kitleleri sokağa dökmüştür.

CHP’li vekiller, sokak sokak çatışma çağrıları yapmıştır. TOMA’ların önüne oturan milletvekilleri bu ülkenin huzuruna hizmet etmiyor. O hak arama değil, kamu düzenini bozmaktır. Kamu düzenini bozmaya kimsenin hakkı yoktur. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Bir anne daha soruyor; Neden?

SONRAKİ HABER

Sürekli duruyorlar amirim, durduramıyoruz!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...