16 Haziran 2013 15:28

Dondurma yemediler!

GEZİ Parkı’na polis saldırısının haberini alır almaz Çağlayan’dan Taksim’e çıkmak için sokağa dökülen halk ilk gazı Cumhuriyet gazetesinin yakınlarında yedi. Polis hiçbir şey gözetmeden gaz bombası atıyordu. Bunun üzerine buradaki kitle Şişli’den gelen kitleyle birleşerek Mecidiyeköy’e yön

Dondurma yemediler!
Paylaş
Kürşat Yılmaz

GEZİ Parkı’na polis saldırısının haberini alır almaz Çağlayan’dan Taksim’e çıkmak için sokağa dökülen halk ilk gazı Cumhuriyet gazetesinin yakınlarında yedi. Polis hiçbir şey gözetmeden gaz bombası atıyordu. Bunun üzerine buradaki kitle Şişli’den gelen kitleyle birleşerek Mecidiyeköy’e yöneldi. Mecidiyeköy’de yaklaşık 2 bin kişi sloganlarla Tayyip Erdoğan’ı protesto etti. Ankara’da yaptığı konuşmadan dolayı tüm öfke ona yönelmişti. Zaman geçtikçe protesto edenler kitleselleşirken, bunu fark eden polis yine gaz bombasına sarıldı. Gaz bombasından kaçanlar Mecidiyeköy’deki ara sokaklara girmek zorunda kaldı. Mahalle aralarında ise tam bir dayanışma görüntüsü vardı. Yardıma koşan halk evlerini açtı, yardım teklif etti.
Sokak arasında bir süre bekleyerek yaralarını saran kitle, Harbiye’de büyük bir barikat kurulduğunun haberini alınca gaz maskelerin çantalarına koyarak ikişerli, üçerli gruplar halinde polisin yanından geçerek Mecidiyeköy üzerinden Osmanbey’e yöneldi.
Osmanbey’de yaklaşık 30 bin kişi polise direniyordu. Gençtiler ve gururları incinmişti. Yaşadıkları ülkenin Başbakanı kendilerini tehdit etmiş, hakir görmüş ve polisi üzerlerine sürmüştü. Polis durmadan gaz atıyordu ve gençler “Öldürmek istiyor bunlar bizi”, “Bunlar kimin polisi Amerikan askeri gibiler” şeklinde tepkiler gösteriyordu.
Taraftar grupları da kendilerine has sloganlarıyla bu direnişte yerlerini aldılar. Polise karşı “Sık bakalım sık bakalım’la başlayan tezahüratları, “Zıpla zıpla zıplamayan Tayyip’tir” diyerek hep birlikte zıplamaları, maçlardaki gibi üçlü çektirmelerine bakınca polise karşı direnmeye değil de bir şampiyonluk kutlamasına gelmiş gibiydiler. Örgütlü değildiler belki de birçoğu ilk defa böyle bir eyleme katılıyordu ama disiplinliydiler. Polis gaz atınca temiz hava sahasına çekilmeleri, belli bir mesafeyi geçtikten sonra “durun, durun” uyarısına uymaları sonra “gel gel” denmesiyle geri gelmeleri tam bir disiplin örneğiydi.
Polisin arkadan Mecidiyeköy’den ve Osmanbey’in ara sokaklarından gaz bombası atarak panik yaratma çabası bile kitleyi dağıtmaya yetmedi. Ara sokaklara dağılan gençler tekrar toplandı.
Akşam Osmanbey’de toplanan kitlenin en göze çarpan özelliği meşru ve haklı eylemlerine gölge düşürecek hiçbir davranışa izin vermemesiydi. Sağda solda bir iki gencin camları kırma girişimi kitlenin ortak tepkisiyle engellendi. Buna en vurucu örnek ise barikata konulan bir dondurma buzdolabının içindeki dondurmaların yenmek istenmesine engel olmalarıydı. Gençler birbirini “Bizim bu meşru ve haklı eylemimizi karalayacak hiçbir şey yapmıyoruz. Eğer bu dondurmaları yersek yarın bunu bizim eylemimizi karalama için kullanırlar” şeklinde uyarıyorlardı. Gençler ve onurlarına sahip çıkıyorlar. Şu sözler ne olursa olsun sözlerini söylemekte kararlı olduklarının kanıtı: “Bunlar bizi öldürecek. Ama olsun ölümse ölüm sonuna kadar gideceğiz. Bu Taksim’e çıkacağız.”

ÖNCEKİ HABER

Günay’dan saldırıya eleştiri

SONRAKİ HABER

Başbakan Erdoğan’ın meydan savaşı!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...