11 Haziran 2013 11:40

Gezi’den önce

Sermaye topyekün var gücüyle yaşam alanlarımıza saldırılarını yoğunlaştırmaktadır. Hidroelektrik santral projeleriyle akarsularımız, B2 yasalarıyla meralarımız ve ormanlarımız, kentsel dönüşüm adı altında insanların en doğal barınma hakkı ellerinden alınmak istenmektedir. Neredeyse kamuya ait satılmayan hiçbir şey kalmamıştır.

Gezi’den önce
Paylaş
Atilla Oğuz

Sermaye topyekün var gücüyle yaşam alanlarımıza saldırılarını yoğunlaştırmaktadır. Hidroelektrik santral projeleriyle akarsularımız, B2 yasalarıyla meralarımız ve ormanlarımız, kentsel dönüşüm adı altında insanların en doğal barınma hakkı ellerinden alınmak istenmektedir. Neredeyse kamuya ait satılmayan hiçbir şey kalmamıştır. Eğitim ve sağlık hizmetleri pamuk ipliğiyle bağlı olup, koptu kopacak durumdadır. İleri demokrasi adına çıkarılan bu yasaların, halk için değil sermaye için ileri demokrasi hamleleri oldukları artık tartışmasızdır.
Siyasi iktidar kadınların beynini ve bedenlerini denetim altına almak istemektedir. Bunun nedeni gayet açık; Türkiye’de ve bütün dünyada ki hak arayışlarına bakın her zaman kadınlar ön plandadır. Kadınların içinde olmadıkları bir hareket ne var ne de başarı şansı var, bu yüzden siyasi iktidar hak arama mücadelesinin can damarını kesmek istiyor.
Türkiye’nin neredeyse dört bir yanında insanlar yaşam alanlarını, HES yağmacılarına karşı sahipleniyor ve canla başla korumaya çalışıyor. Solaklı vadisinde yaşananlar Türkiye tarihine kara bir leke olarak insanlık var olduğu sürece kalacaktır. Bunun sorumluluğu siyasi iktidarındır. Köknar ve Karaçamlılar derelerini HES yağmasına karşı savunurken, köy halkına karşı yaklaşık yedi yüz asker ve polislerle gece yarısı iş makinelerine korumalık yaparak Derebaşına çıkarma yapmışlar ve buna karşı direnen köylülere hakaretler ve şiddet uygulamışlar. Derebaşı HES yağma projesinin büyük ortağı Şekerbank’tır. Doğaya sahip çıkanlara sesleniyoruz Şekerbank’taki hesaplarınızı kapatın ve Şekerbank’tan işlem yapmayıp sizde yaşam alanlarını savunanlara dolaylı değil direk destek olun, çünkü sermayenin bir tek yaşam kaynağı var oda paradır, gerisi yalan ve yağmadır.
Şimdi haklı olarak köylüler şunu sorgulamaktadır. Bu asker ve polisler kimin? Biz kimiz? Devletin süngüsü neden kapımızda? Bu devlet kimin? Siyasi iktidar derhal bu HES yağmasından vaz geçmelidir. Unutulmasın ki yapılmak istenen bu HES yağmasına karşı Türkiye’nin tüm derelerinde ve havzalarında; Solaklıdan (Karadeniz’den) Alakır’a (Akdeniz’e) Munzur’dan (doğudan) Yuvarlakçay’a (batıya) kadar her yerde halk yaşamı ve doğasını savunmaktadır. Doğa katili sermaye, Türkiye’nin bütün akarsularından defol!
Yaşanan son olaylar da göstermektedir ki siyasi iktidar sermayenin istekleri için halkın büyük bir kesimini karşısına almaktan çekinmiyor ve ısrar ediyor, bu durum iktidarını borçlu olduğu sermayeye sadakatinin bir göstergesidir. Her fırsatta yüzde elli hatırlatması yapıp her istediğini yapabileceğini sanmaktadır. Suriye ile ilgili tavrını hatırlarsak hükümetin burjuva meşruluğunu bile yitirdiğini ve bir felakete doğru gittiği gün gibi ortada. Bundan sonra Anadolu halklarının yolu daha aydınlık ve açık olacaktır, Anadolu halklarının uyutulup soyulması eskisi kadar kolay olmayacak ve halkın taleplerine Midas kulaklılar kulaklarını tıkayamayacaklar. Siyasi iktidar bütün antidemokratik uygulamalarından ve ‘HES’ yağma projelerinden derhal vazgeçmelidir.
Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

ÖNCEKİ HABER

Sesi anlamak

SONRAKİ HABER

Cari açık zirve yaptı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...