11 Mayıs 2011 11:44

“Stop stalking children nuclear”

8 yıldır aktif bir şekilde hayatını sürdüren İzmir Ekonomi Üniversitesi Sualtı Kulübü, muhalefeti suyun altına taşıdı. Başbakan R.Tayyip Erdoğan ve AKP Hükümeti’nin Nükleer politikalarını sualtında açtıkları “STOP STALKING CHILDREN NUKLEAR!” pankartıyla protesto eden kulüp üyelerinden, Kulüp Kuruc

Paylaş
GÖKÇE BİLGESU AKKUŞ

Kulüp çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

IEU Sualtı Kulübü açık alanda bedensel aktivite yapılmasını ve bu sayede motivasyonu arttırarak öğrencilerin gerek üniversite, gerek sosyal hayatta rahat mutlu ve başarılı olmalarını amaçlar. Dalış gezileri yapılarak dalış tecrübesinin artması sağlanır ve zamanla tecrübeli dalgıçlarla arama-kurtarma, derin dalış, gece dalışı, sualtı fotoğrafçılığı gibi uzmanlık dersleri verilir ve temel eğitimlerle beğenilen alanda uzmanlaşmayı sağlar.

Kulübün çevre sorunlarına karşı özel bir politikası var mı?

IEU Sualtı Kulübü çevreye duyarlılığını sadece sualtı ve su kenarında değil her yerde uygulamaya gönüllü bir kulüptür. Kendi içimizde yaptığımız toplantılar ve eğitmen olarak yaptığımız sunumlarla neden doğaya, çevreye yardım etmemiz gerektiğini sadece doğaya değil aslında yaşam piramidi incelendiğinde sonuçta kendimiz için de bir şeyler yapmaya zorunlu olduğumuzu aktarmaya çalışıyoruz ve çoğunlukla aldığımız geri beslenmeler olumlu yönde oluyor. Çevreye karşı ‘’politikamız’’dogmatik olmayan, sonuç odaklı ve çevre bilincine sahip olmuş dalgıçlarımızla beraber doğayı, çevreyi, insanı kötü etkileyen öldüren, hasta eden herhangi bir şekilde zarar veren olguların ya da olayların karşısında durmak IEU Çevre Politikası’dır.

Daha önce çevre sorunlarına karşı bir eylemde bulundunuz mu?

Daha önceden farklı eylemlerde de bulunduk. Bunlar Urla ve Mordoğan’da yaptığımız sualtı temizlik hareketleriydi. Sualtından çıkardığımız çöp yığınlarını insanların gözlerinin önüne sererek bilinçlendirme hareketini oluşturmayı hedefledik ve yerine getirdik.

Modern Dünya Tüketimi özellikle enerji tüketimini devleştirirken ekolojik bir iyileşme görülmemekte hala bir çevre politikamızın olmayışı nükleer olasılıklar geleceğe bakışımızı olumsuz etkiliyor.

Nükleerle ilgili bu eylemin fikri nereden çıktı? Yapılan “nükleer yanlısı politika” için neler düşünüyorsunuz?

Nükleer doğru bir şekilde, son teknoloji kullanılarak yapıldığında dahi tehlikelidir. Çernobil’e ve diğer nükleer sebepli patlamalara bakacak olursak, bunların teknoloji ile alakalı durumlar olmadığını görüyoruz. Akıllara gelemeyecek küçük ihmaller büyük sonuçlara varıyor ve nesiller boyu sürüyor. Karadeniz’de ki doğmamış çocukların dahi şu andaki halini hatırlatmakta fayda var sanırım. Gelişmiş ülkelere baktığımızda yeni nükleer santral siparişi veren bir ülke göremiyoruz. Bunun nedeni, bu ülkelerin artık bu enerjinin tehlikesinin farkında olması. Her zaman ki gibi “bizim ülkemiz” gibi ülkelere satılmak istenen bu teknoloji, gelişmiş ülkelerin bu işten daha fazla gelir elde etmek istemelerinden başka bir şey değildir. Akkuyu’da yapılması planlanan nükleer enerji santrali bizler adına büyük tehlike oluşturacak ve yanında ekonomik anlamda da dışa bağımlılık yaratacak. Doğal kaynaklarımızı kullanamayışımızın eksikliğini fark ediyoruz. Rüzgâr enerjisini kullanan ülkelere bakın, Türkiye kadar rüzgâr alamayan ülkeler bunlar. İspanya, Almanya gibi, Türkiye’den kat kat daha az güneş gören ülkelerde güneş enerjisi daha yaygın kullanılırken, Türkiye bu anlamda çok gerilerde kalıyor.

İEÜ AKP Hikâyelerine İnanmıyor. . .

Bizlere kullanılacak doğal kaynakların yetmeyeceği, pahalı olabileceği gibi hikâyeler anlatılıyor. Alternatif enerji kaynaklarını araştıralım, AKP, “nükleer daha iyidir, güzeldir ülkeyi kalkındırır” gibi yalanlara inanmayalım. Bu düşünceler sebebiyle, bizim de bir şeyler yapmamız gerektiğine inandık ve kulüp arkadaşlarımızın ortak düşüncesiyle böyle bir eylem gerçekleştirdik.

Sualtında Çarpıcı Pankart

Pankartımızda “Nükleere Hayır” gibi sadece yazıdan ibaret olabilecek bir tema yerine daha gerçekçi daha güçlü bir pankart kullanmayı düşündük. Nükleer patlamadan sonra radyasyon nedeniyle neredeyse ölmek üzere olan ve babasının kollarında can çekişen küçük bir kız. . . İnsanlar vurdumduymaz tavırlara büründükçe, bizler de daha çarpıcı ve gerçekleri beyinlere kazımaya çalışan bir yapıya bürünüyoruz.

Son olarak sizi okuyacak olan arkadaşlarımıza söylemek istedikleriniz neler?

Bu yazıyı okuyacak herkese teşekkürlerimizi sunmanın yanı sıra, herkesin üstüne düşeni yapmasını, okuyup araştırmasını istiyoruz. Eğer duyarlı olamazsak çok değil, 10-20 yıl sene sonra doğa birçok kişiyi ortadan kaldırmak zorunda kalacak, diğerleri de açlık ve susuzlukla mücadele etmek durumunda kalacak. Herkese bilinçli yaşamanın keyfine varmalarını diliyorum.

ÖNCEKİ HABER

Mümkünse biz muhalif kalalım

SONRAKİ HABER

Zorunlu hazırlık uygulamasına tepki: 'Biz zaten hazırız'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...