13 Haziran 2013 12:50

Sayenizde daha çok şarkı yaparız

Boğaziçi Caz Korosu'nun Gezi Parkı direnişi için yaptığı bu şarkı günlerdir dilimizde. Bu yazı yazılırken youtube'dan 431.419 defa dinlenmişti. Boğaziçi Caz Korosu'nu, iki sene önce Taksim metrosunda verdikleri 'Metroda mini konser'dan hatırlayanlar da olacaktır. Farklı bir Caz Korosu ile karşı karşıya olduğumuz o mini kons

Sayenizde daha çok şarkı yaparız
Paylaş
Sevda Aydın


'BULUNUR BİR ÇARE HALK AYAKTADIR'

Aslında her şey koro üyesi Kürşat'ın İstanbul trafiğinde bunalmasıyla başlıyor. 'Entarisi ala benziyor' türküsünün sözleri geliyor aklına sıkıntıdan patlarken. Direniş alanına giden yolda yavaş yavaş bu türkünün sözleri zihninde yerini gaza, TOMA'ya bırakıyor. Gezi Parkı direnişine destek veren pek çok sanatçı, parka gelip şarkılarını söylüyor. Direnişin başından beri barikatta olan Boğaziçi Caz Korosu da geçtiğimiz Çarşamba günü sahne aldıklarında 'Bize çapulcu diyorlar, bizde bir çapulcu türküsüyle söyleyeceğiz' diyerek başladılar türküye 'Çapulcu musun vay vay…' O andan itibaren de dilimizde türkü.

Hikayenin gerisini dinlemek için Gezi'deki Boğaziçi Caz Korosu çadırını buluyoruz. Kırmızı bir çadır, üstüne işçi bareti dikilmiş. Hemen önünde de yan yana dizilmiş, durmadan şarkı söyleyen koroyla tanışıyoruz. Biz sohbet ederken çevremizden geçenlerin çadıra ve koroya ilgisini görüyoruz. Fotoğraf çekenler, çadırın başına gelip 'Çapulcu musun vay vay' diye başlayanlar…

İstanbullu bir Ermeni olan Boğaziçi Caz Korosu şefi Masis Aram Gözbek, ilk müzik deneyimini kilise korosunda edinmiş. Polisin ilk saldırısında koronun bir kısmıyla Fransa'da bulunan Masis, 'saldırıyı duyduğumuzda internetin başından ayrılmadık' diyor. Fransa'daki üyelerinin de döndüğü 3 Haziran akşamı verdikleri konserde gaz maskeleriyle sahne alan koronun bu konser ardından soluğu aldıkları Gezi Parkı sahnesinde ellerinde taptaze bir şarkı vardır: 'Çapulcu'.

'Biber gazı bala benziyor…' diye devam ediyor türkü. Ee haliyle merak ediyor insan biber gazının bala nasıl benzediğini. Masis bu sözlerin, Gezi direnişi için bir araya gelen binlerce insanın biber gazıyla, gaz bombasıyla dalga geçen tutumunu yansıttığını düşünüyor. Her şeyin polisin sert bir müdahalesinin ve hükümetin halkı aşağılayan tutumunun sonucunda başladığını söyleyen Masis, 'Gerçekten insanlık dışı bir saldırı. Ama şu da var ki insanlar sadece birkaç ağaç için burada değiller. Yıllardan beri uyutularak, alıştıra alıştıra haklarımızın sürekli elimizden alındığının farkına vardılar, bu yüzden buradalar.' Diyor.

 HALK DEĞİŞİR DE CAZ DEĞİŞMEZ Mİ!

Toplum nezdinde daha çok bir üst sınıf müziği olarak algılanan, sıkıcı ve halka yabancı olduğu yakıştırmasını “caz yapma” deyimi ile görebileceğimiz caz müziği, Gezi Parkı'nda yatıp kalkan koro tarafından halkla buluşmuş oldu. Çapulcuların içinde üreten, üstelik kendisini de 'çapulcu' olarak tanımlayan bu koronun şefi, cazı halkla buluşturma gayretlerini direnişten evvel, Metro konseri ile ortaya koyduklarını anlatıyor. “Metroda çektiğimiz video cazın illa ki bir sınıfın, kapalı salonların müziği olmadığını göstermiş oldu” diyor Masis. “Diğer yandan da cazın, 'caz yapma' diyenlerin de sevebileceği bir şekilde de yapılabileceğini göstermiş olduk. Biz bunun için sürekli şarkı söylüyoruz. Derdimizi birbirimize anlatabilelim diye. 'Çapulcu' da böyle oldu. Buradaki ortam Türkiye'de uzun zamanlardan beri yaşanmayan bir şey. Buna vesile olan saygıdeğer devlet büyüklerimize 'teşekkürlerimizi' iletiyoruz.”


DEVLETTEN TEK KURUŞ DESTEK GÖRMEMİŞLER

Uluslararası İstanbul Caz Festivali, Akbank 18. Caz Festivali ve Eskişehir Amatör Caz Müzisyenleri Festivali gibi Türkiye'den pek çok festivale katılan koro, 2010'da Çin'de düzenlenen 6. Dünya Koro Olimpiyatları, Çağdaş Müzik Kategorisinde 'Dünya İkincisi', Oda Korosu ve Caz kategorilerinde ise 'Dünya Üçüncüsü' oldu ve üç altın diploma ile Türkiye'ye döndü. 2011'de Avusturya'da düzenlenen Dünya Koro Şampiyonası'nda, Çağdaş Müzik ve Folklor kategorilerinde 'Dünya Şampiyonu', Karma Korolar kategorisinde ise 'Dünya İkincisi' oldu ve şampiyonların yarıştığı 'Grand Prix'de ise 2 altın madalya kazanarak toplam 5 altın madalya ile Türkiye'ye döndü. Haziran 2012'de İtalya'da düzenlenen ve dünyanın sayılı prestijli festivallerinden olan 'La Fabbrica del Canto' Uluslararası Koro Festivali'ne davet edilen dünya çapında 8 koronun içinde yer aldı. Koro son olarak, temmuz ayında Amerika'da düzenlenen 7. Dünya Koro Olimpiyatları'ndan 3 altın madalya ve ağustos ayında Macaristan'da düzenlenen 'Cantemus 9. Uluslararası Koro Festivali'nden de 1 altın madalya kazandı. Bütün bu ödüllere, derecelere rağmen şimdiye kadar Türkiye Cumhuriyeti devletinden tek kuruş destek görememişler.


BİZ ÇAPULCUYUZ YA SİZ!

Korodan İbrahim, “Entarisi Ala Benziyor'u yıllardır söylüyorduk. Bir arkadaşımız sözlerini yazdı. Burada çalışıp söyledik.” diyor. Koro olarak direnişe destek vermek için orada olduklarını söyleyen İbrahim, türkünün ilk videosunun da yine etraflarını saran kalabalık tarafından çekilip, paylaşıldığını anlatıyor. “Video da bizim fikrimiz değildi. Biz çadırda gecenin 3'ünde kendi kendimize şarkı söylerken, birden kalabalık oluşmaya başladı etrafımızda ve kaydetmek için tekrar söylememizi istediler. Gece eve gittiğimizde sosyal medyada bu video paylaşılmıştı.”

Çapulcu olarak adlandırılan insanların müzik yoluyla hükümete bir yanıt vermelerinin önemli olduğunu söyleyen İbrahim, “Ülkenin çapulcuları böyleyse, çapulcu olmayanlar kendilerini gözden geçirsin” diyor. Başbakanın yurda dönüşünün ardından yaptığı ilk açıklama ise onlara 'iş başına' dedirtmiş adeta. ''Başbakanın sözlerinden şu anlaşılıyor ki daha çok şarkı yapacağız.''

ÖNCEKİ HABER

Halkın sesine kulak verilmeli

SONRAKİ HABER

Bu dünyaya çocuk getireceğim için çok mutluyum

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa