16 Şubat 2011 22:38

İHD: 114 toplu mezarda 1469 kişi var

İHD Diyarbakır Şubesi, uzun zamandır çalışmasını yürüttüğü Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi geneli toplu mezarlara ilişkin raporunu düzenlediği bir basın toplantısıyla kamuoyuna açıkladı. Çarpıcı verilerin olduğu raporda bugüne kadar 88 toplu mezarda bin 298 kişinin olduğu belirtildi. Raporda ayrıca bugün

İHD: 114 toplu mezarda 1469 kişi var
Paylaş

İHD Diyarbakır Şubesi, uzun zamandır çalışmasını yürüttüğü Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi geneli toplu mezarlara ilişkin raporunu düzenlediği bir basın toplantısıyla kamuoyuna açıkladı. Çarpıcı verilerin olduğu raporda bugüne kadar 88 toplu mezarda bin 298 kişinin olduğu belirtildi. Raporda ayrıca bugüne kadar açılan 26 toplu mezardan 171 kişinin kemiklerine ulaşıldığı aktarıldı.
Son günlerde kamuoyunun gündemine yoğun bir şekilde gelen toplu mezarlara ilişkin dün kadar yapılmayan kapsamlı bir çalışma İHD Diyarbakır Şubesi tarafından gerçekleştirildi. İHD’nin düzenlediği bir basın toplantısıyla 1989 yılından bugüne var olduğu iddia edilen toplu mezarlara ilişkin raporu açıkladı
İHD Şube Sekreteri Raci Bilici, son 30 yıldır süren savaşta bugüne kadar izlenen yolun bir sonuç vermediğini ifade etti. Bu yöntemin geçmişte ‘Zilan deresi’, günümüzde ise ‘Newala Qasaba’ gibi yüzlerce toplu mezarların oluşmasına yol açtığını söyledi.
Bölgede toplu mezar olayının ilk olarak 1989 yılında gündeme geldiğini hatırlatan Bilici, Gazeteci Günay Aslan’ın Siirt’e bağlı Newala Qasaba’da (Kasaplar Deresi) çok sayıda cesedin olduğunu tespit ettiğini söyledi.
‘90’LARDA BAŞLADI
Toplu mezar olayının sonraki yıllarda da var olduğunu ancak ‘90’lı yılların çatışmalı ortamının sadece mezar yaratmaya yönelik gelişerek, mezarların ortaya çıkarılmasının hiçbir zaman gündeme gelmediğini vurgulayan Bilici, “2000 yılında ise Türkiye korkunç bir vakayla daha yüz yüze geldi. Bunun adı ‘mezar evler’ idi. Bu dehşet verici manzarayı yaratan da bölgede Hizbul-Kontra olarak bilinen ve uzun yıllar yüzlerce kişinin kaybedilerek öldürülmesinde rol oynayan Hizbullah örgütüydü. Hizbullah’ın 10 noktada bulunan mezar evlerine yapılan operasyonda kaçırılarak katledilen ve domuz bağlarıyla bağlı durumda 54 kişinin cesedine ulaşıldı” dedi. Ancak toplu mezarların yoğun bir şekilde kamuoyunun gündemine 2003, 2004 ve 2005 yılları sonrası geldiğini belirten Bilici, “Yaptığımız girişimler sonucu bu toplu mezarların bir kısmını açtırdık. Açılan toplu mezarlarda bulunanlar yüreği acılı, gözü yaşlı annenin, acısını dahi doyasıya yaşayamayan yüreği yaralı babanın evlatlarıdır. Dağın herhangi bir yerine ya da askeri birliğin çöplüğüne toplu olarak gömülenler bu ülkenin vatandaşı oldukları unutulmakta, onlara her türlü muamele reva görülmektedir”  şeklinde konuştu.
DNA BANKASI OLUŞTURULSUN
“Türkiye, artık bölgede yaşanan toplu mezarlar gerçeği ile yüzleşmeli ve bu mezarları açılması konusunda yetkilerin bir an önce harekete geçmesi gerekmektedir” diyen Bilici, açıklamasın şöyle sürdürdü: “Gerek askeri, gerekse de sivil yetkililerin elinde bulunan tüm veriler kamuoyu ve savcılıklarla paylaşılmalı mezarları açılması konusunda ciddi bir iradenin ortaya konulması gerekmektedir.
Açılacak toplu mezarlardaki insanların sağlıklı bir şekilde kimliklendirmeleri yapılabilmesi için başka yerlerde kullanılmaması kaydıyla bir DNA veri bankasının oluşturulması ve tüm kayıp yakınlarından alınacak örnekler ile sağlıklı bir şekilde karşılaştırılmasının yapılması sağlanmalıdır. Aksi taktirde sağlıklı bir sonuç almak mümkün değildir.” Raporu açıklayan Serdar Çelebi, toplamda bulunan 88 mezarda bin 298 gibi çarpıcı bir rakamın olduğunu belirterek, bunlar haricinde bugüne kadar açılan 26 toplu mezardan 171 kişinin kemiklerine ulaşıldığını söyledi.  (Diyarbakır/EVRENSEL)


KAYIP YAKINLARINDAN SUÇ DUYURUSU
Diyarbakır’da kayıp aileleri toplu mezarların açılması için savcılığa suç duyurusunda bulundular. Hazırladıkları dilekçeleri Diyarbakır Savcılığına sunan aileler adına konuşan İrfan Babaoğlu Mutki’de yapılan kazılarda çıkan kemiklerin hayvan kemiği olduğu yönünde yapılan açıklamalara tepki gösterdi. Başbakan Erdoğan’ın Cumartesi Anneleriyle yaptığı görüşmeye de değinen Babaoğlu, “Gerçekten bir çözüm isteniyorsa analara kulak versin başbakan. Topraklarımızın altında sahipsiz kemikler oldukça bu sorun orta yerde duracaktır. Her tarafı toplu mezarlara çevirdiler. Aileler gözyaşı dökebilecekleri bir mezar taşı istiyor.”dedi. Hakikatleri araştırma komisyonun kurulması gerektiğini ifade eden Babaoğlu, “Hayvan kemiği olduğunu söyleyip olayı kapatmamaları için bu gün suç duyurusunda bulunuyoruz.”dedi. Yapılan açıklamanın ardından 100 kayıp ailesi hazırladıkları dilekçileri Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına sundu.

ÖNCEKİ HABER

Göçük altında işçiler kurtarılmayı bekliyor

SONRAKİ HABER

Faiz oranları değişmedi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa