07 Haziran 2013 16:05

Eylem alanı ikinci evleri oldu

Gezi Parkı eylemleri için nöbet bekleyen halk, her ilde eylem alanlarını yaşam alanlarına çevirdi. Akademisyenler derslerini meydanda verdi, eylem alanlarına çadır ve yataklar kuruldu, kütüphaneler açıldı. Gezi Parkı direnişinde gençlerin kuşkusuz önemli bir yeri var. Ağaçların kesilmeye başladığı ilk günd

Eylem alanı ikinci evleri oldu
Paylaş

 

Gezi Parkı direnişinde gençlerin kuşkusuz önemli bir yeri var. Ağaçların kesilmeye başladığı ilk günden itibaren, doğasına ve geleceğine sahip çıkan gençler, gaz bulutlarının içinde, TOMA’ların sıktığı suların önünde yer aldı. Yılgınlığa kapılmadan, kararlı bir şekilde taleplerini dile getirdi. “Ağacıma, suyuma, doğama ve ülkeme sahip çıkıyorum” dedi.

Şimdi de liseli ve üniversiteli gençler Gezi Parkı’nda süren direnişte başka bir yaşamın mümkün olduğunu göstermeye çalışıyor. Parkta keyifle temizlik yapan, “Halam börek yapmış, daha sıcak” diyerek yemek dağıtan, parkın güvenliğini sağlayan, hiç tanımadığı insanlara kitap öneren gençler, başka bir yaşamı muştuluyor herkese.

Parka gelen her yeni genç, toplumsal yaşamda unutturulan dayanışma, yardımlaşma, güven ve paylaşma gibi kavramları keşfediyor. Gezi direnişine gelen amcaların ve teyzelerin gençler için “Bize eski günlerimizi hatırlattınız, bu sefer kazanacaksınız” demesi boşuna olmasa gerek. Birileri direnişte ön plana çıkan gençleri “kayıp nesil” olarak görse de gençler parkta çalışıyor ve üretiyor. Çoğunluğu ilk defa...   


 

Dilara Beyazıt 7. sınıf, Eylül Kargın ise 6 sınıf öğrencisi. Direnişle birlikte okullarının değiştiğini söyleyen öğrenciler, bunun üzerine parka birlikte gelmişler. Daha önce hiçbir eyleme katılmayan Kargın parkta yaşadığı değişimi şöyle anlatıyor: “Birbirini tanımayan insanlar yardımlaşma ve dayanışma içinde çalışıyorlar. Böyle bir şey beklemiyordum.”

Doğancan Turhan İstanbul Üniversitesinde okuyor. Direniş başladığı andan itibaren her gün parka gelen Turhan, farklı kesimlerden insanların direnişte kendilerini ifade etmesini şu sözlerle açıklıyor: “Herkes kendi sebebini aldı geldi buraya. Burada olanlar birbirlerinin sebeplerini saygı duyuyor. Birbirlerini sahipleniyor.”


 

Lise öğrencisi olan Fırat Çoban, parkta inanılmaz bir birlik ve beraberlik olduğunu söylüyor.

Okuldan sonra parka geldiklerini dile getiren Çoban, “Buraya geldiğimizde su ayran ve simit dağıtıyoruz.Gezi parkı bizim ikinci bir evimiz oldu” diyor. 

“Gençler siyasetle ilgilenmiyor gibi görünüyor ama içimizde insan sevgisi var” diyen S. B. , direnişin ailelerini nasıl değiştirdiğini şöyle açıklıyor: “Önceden anne ve babalarımız çocuklarına eyleme katılmayın diye engel oluyordu. Gezi Parkı direnişiyle birlikte, ‘parka  biz de gelebiliriz’ diyorlar. Onların da fikirlerini değiştirdik diye düşünüyorum.’ (İstanbul/EVRENSEL)

(Haber: Ekin Fırat / Eda Yıldırım / İsmail Afacan)



İzmir Gündoğdu Meydanı’nda on binler taleplerini dile getirmeye devam ediyor. Toplumun farklı kesimlerinden bir araya gelen bu kişiler kendi farklılıklarını unutmadan bir arada yaşamanın mümkün olduğunu direnişlerinde bir kez daha gösterdiler.
Hayvan hakları savunucuları, getirdikleri kedi köpek mamalarını hayvanlara dağıtıyor. İzmir Hayvan Özgürlüğü Aktivisti Melis Bulut, “İnsanın insana ve diğer canlılara karşı uyguladığı faşizme karşı buradayız ve direniş devam ettiği sürece de burada olacağız” diyor.

HOCA MEYDANDA DERS ANLATTI

Öğrencilerin sınavların ertelenmesi talebi idare tarafından kabul edilmeyince Ege Üniversitesi İşletme Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Türker Susmuş da ertesi gün yapacağı Maliyet Muhasebesi sınavının dersini anlatıyor öğrencilere. Susmuş, “Öğrencilerimiz arkadaşlarımız çok büyük bir iş yapıyorlar. Anayasal haklarını kullanıyorlar. Bunu yaparken de eğer ders çalışamıyorlarsa onlar Gündoğdudaysa ben de oraya gideyim ve yarınki sınava hazırlayayım dedim” diyor.  

 

GSF öğrencileri de Twitter tutuklamaları ile ilgili tepkilerini koymak için hazırladıkları kafeslere Twitter logosunun kuşlarını koymuşlar. Kafesin hemen yanında “Başbakan kuşumuzu zor tutuyoruz” yazılı döviz var. GSF Öğrencisi Devrim Pınar Gürbüzoğlu “Sloganlarımızla kitaplarımızla sanatımızla da kalmaya devam edeceğiz.  Bizim amacımız insanların birlik ve beraberlik içinde şiddet uzak bir şekilde demokratik taleplerini dile getirmesi. Biz sadece tiyatro için, opera için, kadınlar için özgürlük istiyoruz” diyor.

ALTERNATİFİ YARATIYORUZ

LGBT bireyleri de kendi renkleri alandaki yerlerini aldılar. LGBT bireylerinden Erdem, Erdem, “Şimdiye kadar insanların cinsel kimlikleri dolayısıyla sorun yaşamadığı bir toplum hayalimiz var ve bunu bu alana da taşıdık. Sloganlarımızdan tavrımıza kadar alanda alternatifi yaratıyoruz. Burada kolektif bir ruh oluşuyor ve biz bu ruha inanıyoruz.” dedi


GEZİ PARKI VESİLE OLDU TOPLANMAMIZA

Alev Özgür (Karşıyaka Taraftarı): Eylemler sürdükçe anladım ki 2 ağaç ve biber gazı değilmiş bizi buraya çeken. Aslında pek çok şeye tepkiliymişiz. Oysa 4+4+4, kürtaj, alkol yasağı, çevre, orantısız şiddet… Burnumuza kadar gelmiş patlama noktasındaymışız da Gezi Parkı vesile olmuş toplanmamıza.

Türkan Uluca (TEKEL Emeklisi): Ben 70 yaşındayım. Ülkeyi parça parça sattılar. Aileleri böldüler. Elhamdülillah Müslüman’ım, beni yönetenlerden daha çok Müslüman’ım. Atatürk Orman Çiftliğini de satıyormuş, babasının yeri mi? (İzmir/EVRENSEL)

(Haber: Metehan Ud)



Taksim Gezi Parkı’nda başlayan ve ülkenin birçok noktasına sıçrayan olaylarla ilgili İzmit Cumhuriyet Parkı’nda ve Derince Yenikent Mahallesi’nde eylem yapan vatandaşlarla görüştük.

Melisa Ayşegül, Başbakanın yurt dışına düzenlediği geziyi eleştirerek, “İçimize dolup taşan bir şeylerin dışa vurumudur bu durum. Büyüğüyle küçüğüyle her zaman hakkımız olanı isteyeceğiz, yaşamımıza el sürdürtmeyeceğiz. Gezilere gitmelerle vatandaştan kurtulamazlar” diye tepkisini dile getiriyor.

‘HALKIN TEPKİSİNE KULAK VERİLMELİ’

Süha Bulut da, “Halk haklı tepkisini gösteriyor ama kolluk kuvvetleri çok sert şekilde müdahalede bulunuyor, bunlar doğru şeyler değil. Halkın tepkisine kulak verilmesi gerekiyor” diyor.

Gürkan Ay, ayaklanmada ne CHP, ne MHP, ne de BDP’nin payı olmadığını ifade ederek, “Artık vatandaş ‘bıçak kemiğe dayandı’ diyor. Ekonomik bozukluk halkın belinin bükerken AKP’nin kendi düşündüğünü yapması vatandaşı patlamaya itti. Bu yaşananlar AKP’nin eseridir” diyor.

Derince’nin Yenikent Mahallesi’nde ise son 5 gündür akşam saat 21.00’de başlayarak gecenin ilerleyen saatlerine kadar mahalle sokaklarında yürüyüşler yapılıyor. Bu eyleme katılanlardan Hatice Aksu, Taksim’e bağlamamak gerektiğini, AKP’nin ülkenin her yerini sattığını dile getiriyor. (Kocaeli/EVRENSEL)

Haber: Didem Çelik / Hasret Gültekin Kozan



Adana’da Atatürk Parkı’ndayız. İlk durağımız çapulcu kütüphanesinin önü. Tufan İsmailoğlu, çapulcu kütüphanesinin küçükken halkevlerinden aldıkları kitapları hatırlattığını söylüyor. Tiyatro ile uğraşan Berkay Arıkan, “Polis bize müdahale etmiyor, biz de aykırı bir şey yaptığımızı düşünmüyoruz. Mutluyuz bu direnişten” diyor.

4C mağduru olan Eski TEKEL İşçisi Süleyman Şahin, Adana’da önceden her yerde işçi servisleri bulunduğunu söyleyerek şimdi fabrikaların birçoğunun kapatıldığını söylüyor. Geçim sıkıntısının olduğunu söyleyerek meselenin sadece birkaç ağaç meselesi olmadığını dile getiriyor. Hükümet istifa edene kadar bu eylemin devam etmesi gerektiğini belirten Şahin Adanaspor ve Demirspor taraftarlarının, MHP ve BDP bayraklarının yan yana olmasını ilk defa gördüğünü ifade ediyor.

BİBER KUVVETLER

Kendilerine “biber kuvvet” diyen bir grup arkadaş da, üç gün boyunca yoğun bir şekilde kullanılan biber gazına karşı organik biberlerle karşılık vermek için biberlerden kolyeler takıyorlar. Bu gruptan Açelya Taşkıran hükümetin istifa etmesi gerektiğini söylüyor. Uğur Öymen, alanda yeni insanlarla tanıştığını ve eğlendiklerini söyleyerek Erdoğan’a ‘teşekkür’ ediyor. Gül Sunay da, özgür bir toplum istediklerini söyleyerek, “İçkimize, sigaramıza, kaç çocuk yapacağımıza bunlar karar veremez” diyor.  (Adana/EVRENSEL)

(Haber: Duygu Boynuince / Volkan Pekal)


 

Eskişehir’deki Gezi Parkı eylemleri bir haftayı geride bıraktı. ESPARK önünü kamulaştırdıklarını ilan eden Eskişehirliler, buraya çadırlar kurdu. Gece gündüz burada yaşayan Eskişehirliler, burada adeta komün bir şekilde yaşıyorlar. Burada çevre, basın yayın ve güvenlik gibi komisyonlar kuruldu. Ayrıca Eskişehirliler, burada ders çalışıyor, kitaplar okuyor. Esnafın ve çevre sakinlerinin de destek verdiği eylemler, mahallelerde de devam ediyor. Bir çok mahalle ve sokakta insanlar saatler 21.00’i gösterdiğinde evlerin balkonlarına, camlarına çıkarak tencere-tava çalıyor, ışıklarını kapatıp açıyor. Yoldan geçen sürücüler ise eyleme korna çalarak destek veriyor.

Eskişehir Anadolu Üniversitesi, kentteki Gezi Parkı eylemlerine katılan ve bu nedenle başlayan finallere giremeyecek öğrencilere mazeretsiz bir sınav hakkı verilmesine karar verdi.

Eskişehir Valiliği önünde basın açıklaması yapan Eskişehir Emek ve Demokrasi Güçleri, Taksim Gezi Parkı Platformunun taleplerini sahiplenerek, tüm direnenleri selamladıklarını belirtti. (EskişehirEVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Ayrı dilden konuşanlar ortak bir dil geliştirdi

SONRAKİ HABER

Yavaş gel yerler yaş!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...