06 Haziran 2013 14:56

Kırılganlık deşifre oldu

CHP Ekonomi Politikaları Genel Başkan Yardımcılığı; hazırladığı raporla Türkiye ekonomisini değerlendirdi. ‘Borsa’ ve ‘piyasa’ ağırlıklı raporda, emekçiler yine ekonominin dışında kaldı. Buna rağmen ekonomik parametreler ve borçlanmadan yola çıkılarak hükümetin ekonomi politikalarına ciddi eleştiriler yöne

Kırılganlık deşifre oldu
Paylaş

Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak’ın koordinasyonunda hazırladığı 62. Ekonomik Görünüm Raporunda, Başbakan Erdoğan’ın Taksim Gezi Parkı olaylarına gösterdiği tepkilerin ekonomiye olan etkisi de değerlendirildi.

Raporda, AKP döneminde uygulanan yanlış politikalarla kırılgan hale gelen Türkiye ekonomisinin son iki haftalık dönemde dış ve iç şoklarla test edildiği; ABD Merkez Bankasının “Parasal genişlemenin sonuna gelindiği” sinyaliyle ilk darbeyi yiyen ekonominin, dış ticaret verilerinin kötü gelmesi ve son olarak Gezi Parkı olaylarına Başbakan Erdoğan’ın gösterdiği orantısız tepki nedeniyle büyük yaralar aldığı ifade edildi.

Yaşanan sürecin “ekonominin zayıf bünyesini deşifre ettiği” vurgulanarak, Başbakan Erdoğan’ın “sadece yüzde 50’lik dilimin Başbakanı olduğu” mesajını veren konuşmalarının kutuplaşmayı körüklediği, bu anlayışın “Siyasi istikrarı yok edeceği” uyarısında bulunuldu.

TAŞIMA SUYLA DEĞİRMEN DÖNMEZ

AKP’nin son 10 yılda izlediği politikalar nedeniyle ekonomide “ciddi kırılganlıkların biriktiği”nin belirtildiği raporda, vatandaşın ve özel kesimin hızla “borçlandırıldığı”, özellikle 2008-2009 krizinden bu yana “Ekonomiyi sıcak paraya bağımlı hale getiren politikaların” hız kazandığı ve ekonomide güvenlik çapalarının hızla gevşetildiği kaydedildi. Raporda “taşıma su ile değirmen döndürme” politikalarının “Ekonomiyi iç ve dış şoklar karşısında savunmasız bıraktığına” dikkat çekildi.

CHP’nin ekonomi raporunda, son dönemde uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen not artırımlarına rağmen, Türkiye’nin dışarıdan gelen ilk şokta “En çok sarsılan ekonomi” olduğuna dikkat çekildi. 22 Mayısta ABD Merkez Bankasından gelen “parasal genişlemenin sonuna yaklaşıldığı” yönündeki zayıf sinyalle Türkiye’nin benzer ekonomilerden hızla ayrışmaya başladığının ifade edildiği raporda; gelişmekte olan ülke borsaları yüzde 1.6 değer kaybederken; Borsa İstanbul’un aynı dönemde yüzde 4.7 değer yitirdiği kaydedildi. Bunun ardından, 31 Mayıs tarihinde açıklanan ve beklentilerin çok üzerinde gelen nisan ayı dış ticaret açığının borsaya ikinci darbeyi vurduğu, borsanın bir günde yüzde 1.5’e yakın eridiği, buna karşın aynı tarihte benzer borsalardaki düşüşün yüzde 0.7 olduğu ifade edildi.


NUR TOPU GİBİ İSTİKRARSIZLIK

Taksim Gezi Parkı’nda başlayan demokratik bir direnişin, Başbakanın uzlaşmaz tutumu nedeniyle çığ gibi büyüyerek ekonomiye üçüncü bir darbe daha vurduğunun belirtildiği raporda, “Başbakan tarafından sarf edilen kışkırtıcı sözlerle ‘Nur topu gibi bir siyasi istikrarsızlık şoku’ piyasaların kucağına bırakıldı” ifadeleri kullanıldı.

Başbakanın 3 Haziranda Fas’a gitmeden önce yaptığı açıklamalarla gerilen ortamda zaten kırılgan olan borsanın, tarihinin “En sert düşüşlerinden birini” yaşadığının ifade edildiği raporda, “Aynı gün borsada dolar cinsinden kayıp yüzde 10.8 oldu. Oysa 3 Haziran tarihinde bize benzer ülke borsalarında (MSCI endeksi) sadece yüzde 1’lik bir kayıp vardı. Bunun neticesinde BİST’te işlem gören şirketlerin piyasa değeri sadece tek bir günde ve Başbakanın tek bir konuşmasıyla 33 milyar dolar eriyerek 273 milyar dolara indi” tespitinde bulunuldu. Raporda, dışarıdan gelen şoka bir de içeriden gelen siyasi belirsizlik ve sosyal gerilim şokunun eklenmesiyle borsanın çakıldığı ve ekonomideki kırılganlık nedeniyle benzerlerine göre 5 kat hızlı düştüğü belirtildi.


ZAYIF BÜNYE DEŞİFRE OLDU

Raporda, Türkiye’nin finansal döviz açık pozisyonunun 434 milyar dolar, reel sektörün döviz açık pozisyonunun ise 146 milyar dolar olduğu, Erdoğan’ın konuşmasıyla başlayan süreçte kurun fırlamasının Türkiye’ye döviz cinsinden borçları nedeniyle maliyetinin 10.5 milyar TL’ye ulaştığı ifade edildi.

AKP iktidarının yanlış ekonomi politikalarıyla Türkiye’yi sıcak para ve kısa vadeli borçla şişirilen bir büyüme modeline hapsettiğinin belirtildiği raporda, yaşanan süreçte “ekonominin yumuşak karnının” gözler önüne serildiği belirtildi. Raporda, art arda gelen şoklara ekonominin gösterdiği reaksiyonun “Ekonominin zayıf bünyesini deşifre ettiğinin” altı çizilerek, “Türkiye ardı ardına yaşadığı bu stres testlerini ne yazık ki başarıyla geçememiştir” denildi. (Ankara/ANKA)


Fotoğraf: Özcan Yaman

ÖNCEKİ HABER

Standart Profil işçileri Mecliste

SONRAKİ HABER

Petrole OPEC zammı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa