10 Mayıs 2011 13:32

Böyle biri halkı temsil edebilir mi?

CHP’nin Dersim 2. sıra Milletvekili Adayı Avukat Hüseyin Aygün’ün bir davada vekalet  ücretini almasına rağmen vücudunun yüzde 90.1’ini kullanamayan müvekkili felçli Ali Ağu (80) hakkında avukatlık ücretini ödemediği gerekçesiyle icra takibi yaptırdığı ortaya çıktı. Açılan davada mahke

Böyle biri halkı temsil edebilir mi?
Paylaş
Cumhur Daş

Konuya ilişkin gazetemize konuşan Ali Ağu’nun oğlu Binali Ağu, 1990’lı yıllarda merkeze bağlı olan Kutu Deresi köyünün askerler tarafından boşaltıldığını belirterek, “2004 yılında yürürlüğe giren 5233 sayılı yasa çerçevesinde zararlarımızın tazmini için dava açtık. Avukat olarak da Hüseyin Aygün’ü tuttuk. O zaman 3 bin TL’lik avukatlık ücretini peşin ödedik” dedi.

HER İKİ TARAFIN AVUKATLIĞINI YÜRÜTMÜŞ!

Ağu daha sonra yaşananları ise şöyle anlattı, “Bir süre sonra köyde yapılan kadastro çalışmaları sırasında köylüler arasında kavga çıktı. Beyin kanaması geçiren babam yüzde 90.1 vücut fonksiyonlarını kaybetti. Savcılık soruşturma açtı, şahıs hakkında dava açıldı. O zaman Hüseyin Aygün’ün karşı tarafın avukatlığını da üstlendiğini öğrendik. Tanıkların bizim aleyhimize ifade vermeye zorladığını öğrendik. Biz bunun avukatlık ilkesine aykırı olduğunu, etik dışı olduğunu söylesek de Aygün iki tarafında avukatlığını sürdürdü. Biz en azından bizim avukatlığımızdan çekilmesini istedik. Bunu da kabul etmedi.”

HASTANIN OKSİJEN TÜPÜNE BİLE GÖZ KOYDU

Aygün’ün bu tutumu karşısında Tunceli Sulh Hukuk Mahkemesine başvurduğunu belirten Ağu, “Azledilmeyi hazmedemeyen bu avukat 80 yaşındaki felçli, kendini savunamayan bir insandan sanki alacağı varmış gibi icra takibi yaptırdı. O durumdaki bir kişinin hasta yatağını, oksijen tüpünü, tekerlekli sandalyesini mal beyanında göstermek zorunda kaldım. Dava devam ederken Hüseyin Aygün para karşılığında bizim şahitlerimizi kendi lehine çevirmeye çalıştı. Neyse ki mahkeme avukatlık ücretinin ödenmemesine karar verdi. Zaten biz 3 bin TL vermiştik ona. Nasıl bir insandır anlayamadım. Duruşmada ‘Hakim bey bu şerefsize inanmayın’ dediğim için, mahkeme bana 2 bin TL ceza kesti” şeklinde konuştu. Ağu, konuyla ilgili Tunceli Barosu’na şikayette bulunduğunu ve henüz bir karar verilmediğini de belirtti.

‘BÖYLE BİRİ MECLİS’TE NE YAPACAK?​’

Aygün’ün çeşitli yollarla kendilerini yıldırmaya çalıştığını belirten Ağu, “Babamın darp edilmesi olayının davası devam ederken, şahitler üzerinde baskı oluşturarak, tanıkların mahkemedeki ifadelerine göre para vererek ifadelerin değiştirilmesi girişiminde bulundu. O zaman bizim avukatımız olmasına rağmen ve azledilmeden önce şahitlerin aleyhimize ifade verilmesini istemiş. Babamın yaşadığı olay sonrası vasiliğini almam için yaptığım başvuru sırasında bir takım girişimlerde bulunmuş. Anneme polis kılığında insanlar gönderdi, sonuç elde etmeyince telefonlarla bu tür girişimlerini sürdürdü” iddialarında da bulundu.

Hüseyin Aygün’ün CHP’den milletvekili adayı olduğunu hatırlatan Ağu, “Avukatken bunca hukuksuzluğu, adaletsizliği yapan biri milletvekili olunca bu topluma ne verebilir. Bize bu zulmü yaşatan, vekil adaylığına soyunan bu kişiyi Dersim halkına havale ediyorum” dedi.

Öte yandan Aygün’ün avukatlık yaptığı dönemde köylülerin açmış olduğu zarar, ziyan tazmin davalarında birçok yolsuzluk yaptığı, köylülerin hak ettiği paraları kendi hesabına geçirdiği de  iddia ediliyor. (DersimEVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Siirt’te halk rekabetsiz ve seçime ilgisiz

SONRAKİ HABER

Aslolan demokrasi mücadelesidir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa