02 Haziran 2013 17:32

AKP yine inkar etti

İstanbul Bağımsız milletvekili A.Levent Tüzel’in Kazdağları’ndaki madencilik faaliyetleri ile ilgili üç bakanlığa verdiği yazılı soru önergelerine yanıt geldi. Tüzel, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Çevre ve Şehircilik ile Orman ve Su İşleri bakanlıklarına yönelttiği sorularda Kaz Dağlarındaki madencilik faaliyetleri sonrası mey

AKP yine inkar etti
Paylaş
Özer Akdemir

Her üç bakanlığın da özellikle ÇED mevzuatı ve madencilik faaliyetleri ile ilgili yasal düzenlemeleri aktararak verdiği yanıtlarda, son aylarda madencilik faaliyeti nedeniyle kirlenen sular, zehirlenen insanlar ve hayvan ölümleri de inkar ediliyor!..

SUÇLU AŞIRI YAĞMURMUŞ!

Tüzel’in Havran da, geçtiğimiz yıl sonbaharda çıkan orman yangınına o bölgedeki bakır-molibden madeninin havuzundan alınan suyla müdahale edilmesi sonrası yaşanan balık ölümleri ve bir kişinin zehirlenmesi ile ilgili sorusuna Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, atık barajı “kimyasallar çevre için zararlı maddeler sınıfında değildir… suların toprağı ve yeraltı sularım kirletmesi olası değildir” yanıtını verdi. “Altın madeninin zenginleştirilmesi işlemlerinde siyanür kullanımı tüm dünyada kullanılan bir yöntemdir ve alternatifi yoktur” diyerek adeta altın madencilerinin sözcülüğüne soyunan Bakanlık, Havran çayında yaşanan balık ölümlerinin suçunu da ‘aşırı yağmur’a yükledi! Bakanlık atık havuzundan alınan su ile söndürülen yangın sonrasında bölgede insan sağlığının, bitki örtüsü ve hayvan neslinin zarar gördüğüne dair kendilerine kamu kurum ve kuruluşları ya da vatandaşlardan herhangi bir şikâyette veya bildirimin yapılmadığını da ileri sürdü. Oysa o olayın ardından yöredeki çevre örgütleri ve milletvekilleri çeşitli açıklamalar yapmışlar, soru önergeleri vermişlerdi. Hatta Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu bile balık ölümlerini “sadece 7 balık öldü” diye küçümseyerek de olsa kabul etmişti.

Eroğlu, Tüzel’in sorularına verdiği yanıtta Kazdağlarındaki altın madenlerinin milli parkın dışında kaldığını ileri sürdü. Burhaniye Kent Konseyinin daha 2011 yılında yaptığı açıklamada verilen bilgiler bakanın yanıtı ile örtüşmüyor; Türkiye Kent Konseyleri Platformu’nun 4. Olağan Genel Kurulunda siyanürlü altın madenlerinin yarattığı çevre tahribatı ile ilgili sunumda Kent Konseyi “…Kazdağı’nın kuzeyinde 34’ü altın-gümüş olmak üzere yüzlerce maden ruhsatı verildi. Güneyinde ise 26’sı Milli Park’ta 100’e yakın maden ruhsatı dayatıldı” diyor.

LAFTA KALAN SÖZLER

Tüzel’in sorularını Çevre Kanunu, ÇED yönetmeliği ve Maden Kanununa atıflarda bulunarak yanıt veren, yapılan işlemlerin yasal olduğunu ileri süren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, altın madeni izinleri verilirken “ sit alanları, su kaynakları, baraj gölleri, yerleşim yerleri ve mutlak koruma alanları”nın mutlaka göz önünde bulundurulduğunu iddia etti. Bakanlık, yapılacak denetimlerde çevre ve insan sağlığına zarar veren faaliyette bulunulduğunun tespiti halinde madenlerin faaliyetlerinin durdurulduğunu ileri sürdü. Oysa, geçtiğimiz Nisan ayında Bayramiç Karaköy ile Çan’ın Kızılelma Köyü arasında bulunan altın madeni sondaj alanındaki sondaj göletinde meydana gelen sızmanın ardından yöredeki derelere kimyasal madde karıştığı yapılan denetimlerde kesinlik kazanmıştı. Kimyasal madde yer altı sularının yanı sıra bölgedeki Kırma Deresi’ne, oradan da Bayramiç Barajına karışmıştı. Maden sondajlarına tepki gösteren üç gence ‘üç ay sondaj alanına gitmeme’ cezası verilirken, madenci şirket de bu gençlere 7200 dolarlık dava açmıştı. Sulardan alınan numunelerde kimyasal madde kirliliğinin netleşmesinden sonra Bakanlığın ‘kapatırız’ dediği madene verilen ceza ise sadece 43 bin lira da kaldı! Madene verilen bu para cezası yaşam alanlarını korumak isteyen köylülerin haklılığını gösterirken, bir yandan da Bakanlığın “çevre ve insan sağlığına zararını görürsek faaliyeti durdururuz” sözünün lafta kaldığını ortaya koydu. (İzmir/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Barış, hükümete teslim edilemez

SONRAKİ HABER

Sanatçılardan halka destek, medyaya tepki

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...