02 Haziran 2013 10:36

KESK’li olmak suç mu?

Akdeniz’in şirin sahillerinden Mersin ili Silifke ilçesinde memuriyet hayatının rutinliğiyle geçen bir hayatı vardı kardeşimin. 12 ve 7 yaşlarındaki iki oğluna iyi bir baba, kendisi gibi öğretmen olan eşine iyi bir eş, bizler için iyi bir kardeş, iyi bir evlat olma çabalarıydı onu bu kadar sevdiren çevresine. Arkadaş canlısı, &oum

KESK’li olmak suç mu?
Paylaş
Şerife Coşkun*

Akdeniz’in şirin sahillerinden Mersin ili Silifke ilçesinde memuriyet hayatının rutinliğiyle geçen bir hayatı vardı kardeşimin. 12 ve 7 yaşlarındaki iki oğluna iyi bir baba, kendisi gibi öğretmen olan eşine iyi bir eş, bizler için iyi bir kardeş, iyi bir evlat olma çabalarıydı onu bu kadar sevdiren çevresine. Arkadaş canlısı, öğrencilerine iyi bir rehber bencil olmayan insancıl yanı ağır basan bir kişiliği vardı.   
 19 Şubat 2013 sabahı bir zulümle karşılaştı. Sabahın 06:00 sında çalınan kapı onu sevdiklerinden, özlemlerinden, çok sevdiği pırlanta oğullarından, hepimizden, her şeyden koparacak bir nedenle çalınmıştı. Kapıyı açtığında karşısında gördüğü polis ordusuna anlam verebilmiş miydi, ilaçlarla ritmi düzenlenen hasta kalbi bu durumu nasıl karşılamıştı bilmiyorum...
   Öğretmendi benim kardeşim, devlet memuruydu. Kendi iş kolunun sendikal örgütlenmesi Eğitim-Sen’e üyeydi. Temsilcilik yönetiminde de görev almıştı bir dönem. Daha sonra sağlık problemleri ciddi boyut kazanınca çekilmişti yönetimden. Nerden bilebilirdi ki bu sendikal faaliyetleri bir gün önüne suç olarak çıkarılacak, KESK üyesi olmak suç muydu? Hani demokratik bir ülkeydik ve sendikalı olmak demokratik bir haktı? Bir sürü çelişkili sorular uyandı kafalarda. Duyduk ki ülkenin birçok ilinde eş zamanlı – geniş çaplı bir operasyon olmuş ve kendisi gibi onlarca KESK üye ve yöneticisi gözaltına alınmışlardı. Sancılı geçen emniyet gözaltılarından sonra savcılık ifadeleri ve sonrasında hakim karşısına çıkarılıp tutuklanmaları bir çırpıda anlam verilemez bir şekilde gerçekleşti. İfadelerinin ardından serbest bırakılacakları inancındaydılar çünkü onlar kimseye bir şey yapmamış, kimseye zarar vermemiş, ihaleye fesat karıştırmamış, çalmamış, cinayet işlememiş, kamu malına zarar vermemiş, kimsenin namusuyla oynamamış, dürüst, masum, kendi halinde devletin sendikalı memurlarıydılar. Memuriyet haklarını korumak, yaşanılası bir ücret almak talepleri olmuştu memuru olduğu devletten. KESK üyesi olmak suç muydu?  
KESK üyesi kardeş olarak ben anlatayım yaptıklarımızı;
Sağlıkta dönüşüm adı altında sağlık personelinin çalışma koşullarının ağırlaştırılmasına ve performansa dayalı çalıştırılmasına neden olan Kamu Hastaneleri Birliği yasasının hak gaspı olduğunu, hak ihlallerine karşı olduğumuzu, sağlık çalışanına yönelik şiddetin artmasının bu esnek uygulamalar olduğunu söyledik. Haklarımız için eylem yaptık. Genel grevlerimiz oldu. İş bırakma eylemlerimizi halka anlattık, bize destek olmalarını istedik. Çalışmayacağımız günde acil değilse hastaneye müracaat etmeyerek bize yardımcı olabileceklerini söyledik. 4+4+4 eğitim sisteminin eğitime bir katkısı olmayacağını, bir yenilik kazandırmadığını ve doğuracağı kargaşayı anlattık halka. Bunun için eylem yaptık. Sivil kıyafet uygulamasının eğitimdeki bütünlüğe zarar vereceğini anlattık.
Güzelim sahillerimize nükleer santraller kurarak doğayı yok etmelerine ve bölge halkının sağlığını tehdit eden bir pazarlığa karşı çıktık. Sendika olarak kaynaşma yemekleri, geziler ve etkinlikler tertip ettik. Biz bütün bunları KESK üyeleri olarak yaptık. Eğer bunlar suçsa bu suçu hepimiz işledik. Hepimizi korkutmak ve geri püskürtmek için özellikle yönetim kurulu üyeleri arkadaşlarımızı tutuklayarak gözdağı verilmek istenmişti. Bu saldırılar KESK’e idi. Örgütlü mücadelemizi bölmeyeydi.
Hepsinden kötüsü bütün bunlar kıskaca alınmış, basın aracılığıyla kamoyuna terörize edilerek haber yapılmış, kamoyu yanlış ve çarpık bilgilendirilmişti. Tutuklanan KESK üyelerini terörist ilan ederek kamoyunun gözünde itibarsızlaşmayı sağlayacak ve sempati duyanları uzaklaştıracaklardı böylelikle.
   Varsayımlarla memuruna bir suç at, o da kendimi aklayacağım, suçsuzluğumu ispatlayacağım diye uğraşsın. Bu hukuksuzluk değil midir? Kamoyunu yalan yanlış çarpıtma haberleri ile yanıltan basına bir yaptırım uygulanacak mı?
      Kardeşim niçin F tipinde esaret altında.

*Mersin

*Bülent Coşkun’un kardeşi. Mersin-Silifke SES Temsilciliği Yönetim Kurulu Üyesi

ÖNCEKİ HABER

Samsun’da barış paneli

SONRAKİ HABER

CSKA Rusya Kupası’nı kazandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...