31 Mayıs 2013 16:45

Fırtınadan yeni bir Ortadoğu doğsun

Ortadoğu Kadın Konferansı 26 ülkeden 200’e yakın kadının katılımıyla dün Diyarbakır’da başladı. Konferans, açılış konuşması yapan DÖKH temsilcisi Fatma Kaşan’ın ifadesiyle ‘geç kalmış bir konferans’ olmasına rağmen yarını kurmak için Ortadoğu’daki kadınların mücadelesini birleştirmek iddias

Fırtınadan yeni bir Ortadoğu doğsun
Paylaş
Sevda Karaca

Fatma Kaşan, Ortadoğu’da bugün yaşanan sorunların geçmişten bu yana demokratik bir siyasetin oluşturulamamış olmasından kaynaklı olduğunu, demokratik siyasetin oluşmamasının kadın sorununu da derinleştirdiğini ifade etti. “Demokratik hayatın kurtuluşu, özgür kadınların kuruluşu demokratik uluslar-toplumlar sistemiyle meydana gelebilir” diyen Kaşan’a göre Kürt kadınları önemli deneyimlere sahip bir güç olarak Ortadoğu’da kadınların demokratik hayatın kuruluşu için yürüttükleri mücadeleye öncülük edecek, bu konferanstaki kadınların ortak örgütlülüklerin sağlanmasıyla yeni bir tarih yazılacak. DÖKH temsilcisinin konuşmasından anlaşılan, bu konferansın Türkiye’de Kürt sorununda bugün gelinen görüşme sürecinden bağımsız değil; “Kürtler demokratik bir çözüm isterken 4 ülkeyi düşünüyorlar. Biz çözümü bu çerçevede değerlendiriyoruz. Bütün Ortadoğu coğrafyasında kardeşçil, demokratik ve özerk bir hayat istiyoruz. Ortak direniş özgürlük getirecek. Kadın özgür olmadıkça toplum özgür olmayacaktır. Özgürlükleri geliştirecek olan ezilen kadınlar, ezilen halklardır.”

DİKKAT DEVRİM ÇALINABİLİR!

“Ortadoğu kadının tarihsel yenilgisinin başladığı yer, kaybettiğimiz yerde kazanmak için buluştuk” diyen DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk uzun uzun anlattı bu ‘yenilginin’ tarihi arka planını. Ve bağladığı yer, bugün Ortadoğu halklarının kendi zaferlerini kurmak için yürüttükleri bu mücadele oldu. Temkinli bir biçimde bu ‘zafer’in niteliğini değerlendirdi Tuğluk: “Tarih bize göstermiştir ki büyük değişim dönemlerinin neyi doğuracağının garantisi yoktur. Devrim çalınabilir, hareket ehlileştirilebilir. Günümüzde Ortadoğu’da muhafazakarlaşma ve devrimcileşme olarak ikiyi ayrılıyor yol. Ya demokrasiyi inşa ederek toplumsal cinsiyet sistemini parçalayacağız ya da kaybedeceğiz. Mücadelemizi geliştirirsek özgürlük yoluna gireceğiz, ancak mücadele etmezsek muhafazakarlaşan Ortadoğu’da kadın köleliği kesin zaferini ilan edecek.” ‘Peki nedir bu yola girmenin koşulu?​’ sorusuna verilen cevap konferansın amacına da işaret ediyor: “Burada, kadın mücadelesinin deneyimleriyle oluşturacağımız modellerle ortak bir mücadeleyi öreceğiz. Tüm dünyaya örnek teşkil edecek bir kadın kurtuluş manifestosu oluşturacağız.”

“Bazıları kış, bazıları yaz diyor” dedi BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak Ortadoğu’da olup bitenlere. Konferansın tartışma konularından biri de böylelikle daha ilk konuşmalardan birinde ortaya çıkmış oldu. Ortadoğu’da yaşanan büyük toplumsal değişimlere dair konferans bileşenlerinin farklı fikirleri olabileceğini, ama aslolanın artık hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağı bir Ortadoğu’yu yeniden kurmak olduğunu söyleyen Kışanak, Kürt kadınları olarak kışları bahara çevirmeye kararlı olduklarını söyledi. Ve birlik vurgusu, bu mücadelenin ortaklaştırılması vurgusu onun konuşmasının da ana temasıydı.


ORTADOĞU’NUN EN GENİŞ KADIN KONFERANSI

Demokratik Özgür Kadın Hareketi evsahipliğinde gerçekleşen ve Türkiye, Suriye, İran, Irak, Lübnan, Mısır, Filistin, İsrail, Tunus, Cezayir, Ermenistan, Pakistan, Afganistan, Hindistan, Ürdün, Suudi Arabistan, Yemen, Gürcistan, Azerbaycan, Kıbrıs ve Avrupa’dan akademisyen, siyasetçi ve aktivist kadını buluşturan konferans bu coğrafya açısından bir ilk. Paris’te katledilen 3 Kürt kadın siyasetçi Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez anısına düzenlenen konferansın bu süreçte toplanması ise elbette tesadüf değil. Ortadoğu yeniden şekillenirken kadınların sürece örgütlü mücadelesi ve ortak direnişini oluşturmak, bunun mekanizmalarını tartışmak ve ortak bir çalışma programı oluşturmak amacıyla bir araya geldiler. Bu sürecin konferansa yansıyan ilk somut örneği ise Batı Kürdistan’dan gelecek olan 14 kişilik Rojava kadın delegasyonunun süren çatışmalar ve sınır politikaları nedeniyle Türkiye’ye sokulmaması oldu. Konferans delegasyonu, Rojavalı kadınların mücadele deneyimlerini aktaramayacak olmasından ve Suriye’de demokratik çözümün bir örneğini öğrenemeyecek olmaktan dolayı konferansın eksik kalacağını, hükümetin delegasyonun giriş sorununu çözmesi gerektiğini ifade ettiler.
Bu çok dilli konferansın her köşesinde coğrafyanın farklı kadim dilleri konuşuluyor, çeviri kabinlerinde hummalı bir çalışmayla 6 dilde simültane çeviri yapılıyor. Konferansa Türkiye’den katılmak isteyen çok sayıda kadın olmasına rağmen kısıtlı bir sayı ve bileşimle toplanmasından şikayet edenler de var, uzun süredir yürüttükleri mücadele içinde yolları bir şekilde kesişen farklı ülkelerden kadınların sarılışları da, birbirinin elini bırakmadan sohbetleri de var. Pek çok kadının üstünde ulusal kıyafetleri var. İsteyene Kürt ulusal kıyafetleri verilmiş. O kıyafetleri giyenlerden biri de Nuray Mert.


ONLARIN PLANINA KARŞI HALKLARIN PLANI

Ve efsane isim Leyla Halid. Halid konuşmasına, yüreğine koyduğu elini kürsünün hemen arkasında resimleri asılı duran Sakine, Leyla ve Fidan’a doğru uzatarak başladı. “Hayatlarını bizim için feda eden kadınlar bugün bu konferansı yapıyor olmamızı sağladı” dediğinde de yoğun bir alkış aldı. Konferansa delege olarak katılan kadınların aynı zamanda Ortadoğu’nun ezilen halklarını temsil ettiğini, yani aynı zamanda Ortadoğu’da yaşanlara dair siyasi bir çözüm sunma sorumluluğu da olduğunu söyleyen Halid, emperyalistlerin bölgede yürüttüğü planları analiz etmenin ve buna karşı halkların planını geliştirmenin bu konferansın da önemli bir gündemi olduğunu ifade etti. “Mutlaka kadınlar olarak, halk olarak birleşmeliyiz. Ancak böyle bu planların üstesinden gelebiliriz” diyen Halid, bu planların bölgedeki uygulama üssü olan İsrail’in alt edilmesi gerektiğini de söyledi.

LEYLA’LAR TARTIŞIYOR

Konferansta çeviri sorununundan kaynaklı olup olmadığı konuşulan bir tartışmada yaşandı. Leyla Zana, “Filistin yarım bir devlet, Mısır kadim bir devlet, Tunus, Cezayir, Lübnan kendilerini işgalci güçlerden kurtaran devletler. Kürtler ise dört parçaya bölünmüşler, kendi kaderlerini ellerine geçirmek için mücadele etmişler. Bu ülkelerde halkları için mücadele edenlerin aklına Kürtler neden gelmedi?​” diye sordu. Ortadoğu’daki devrimcilerin Kürtlerin anadiline neden sahip olmadığını sormadığını söyledi. Bir halkın diğer bir halk üzerinde tahakküm kurmasının devrim olmayacağını söyleyen Zana, Arap halklarının İsrail’i ortadan kaldırma fikrine katılmadığını söyledi. “Nasıl ki hava, güneş, yıldız kimsenin tekelinde değilse toprak da kimsenin tekelinde değildir. Eğer biz köprüler kurmak istiyorsak önce birbirimizin varlığını kabul edeceğiz” diyen Zana’nın konuşmasına dair sonradan söz alan Leyla Halid şöyle söyledi: “Bu kürsü demokrasi kürsüsüdür. Leyla Zana hanımefendi bize İsrail’i yok etmeye hakkınız yoktur dedi, İsrail’in yanında bir devlet kurabilirsiniz dedi, hava ve yağmur her insanın hakkıdır dedi. İsrail bizim topraklarımızı, suyumuzu ve havamızı işgal etti. Biz Filistin’in her tarafı için mücadele etmekteyiz. Cellatla kurbanı aynı kefeye koyamazsınız. Biz istiyoruz ki kurulacak devlet demokratik bir devlet olsun. Biz İsraillilerin de siyonizmden kurtulmaları için mücadele ediyoruz.”


NİYET: MÜCADELE İÇİN ORTAK BİR ÖRGÜTLENME

Konferans Ortadoğu’da kadına dayalı toplumsal tarih ve toplumsal cinsiyetçiliğin inşası, Ortadoğu kadın hareketleri deneyimleri ve son siyasal değişimlerdeki rolü, Ortadoğu’da kadın hareketlerinin ortak mücadele sorunları ve çözümleri başlıklı tartışmalarla 2 gün sürecek. Bundan sonraki oturumlar basına kapalı. Ama biz izlenimlerimizi paylaşacağız okuyucularımızla. Ancak daha ilk günden yürütülen tartışmalar da gösteriyor ki, bir fırtınanın dolandığı Ortadoğu’nun kadınları hem bu fırtınadan halklarının sağ salim çıkmasını, hem de kadınların haklarının garanti altına alınmasını sağlamak için kararlı. (Diyarbakır/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Şeyhülislam fetvası: Botanik de ne ola?

SONRAKİ HABER

‘Niye bu kadar gürültü yaptınız’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...