30 Mayıs 2013 11:26

Taşeron işçinin çektiği artık yeter

Bizler Seyitömer Termik Santrali’nde çalışan taşeron işçileriz. Özelleştirmenin getirdiği kimi sıkıntı ve itirazlarımızı sizlerle, Evrensel aracılığıyla paylaşmak istedik. Seyitömer Termik Santrali ve Linyit İşletmeleri’nde çalışan 2000’e yakın taşeron işçinin özelleştirmeden doğan işsizlikle yüz y

Taşeron işçinin çektiği artık yeter
Paylaş
Seyitömer Taşeron işçileri

Bizler Seyitömer Termik Santrali’nde çalışan taşeron işçileriz. Özelleştirmenin getirdiği kimi sıkıntı ve itirazlarımızı sizlerle, Evrensel aracılığıyla paylaşmak istedik. Seyitömer Termik Santrali ve Linyit İşletmeleri’nde çalışan 2000’e yakın taşeron işçinin özelleştirmeden doğan işsizlikle yüz yüze. Özelleştirme sonrası kadrolulara 3 yıl çalışma garantisi veriliyor fakat; 1800 taşeron işçinin varlığından bile bahsedilmiyor. Devlet; kadrolunun hakkını koruyor, taşeronun hakkını korumuyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde basın açıklaması yaptık ama bizi dinleyen olmadı. CHP, MHP, AKP’nin kendileri de taşeron çalıştırıyor. Başbakan 3 çocuk diyor biz daha 1 çocuğa bakamıyoruz hatta evlenemiyoruz. Çocuk başına 10 lira fark veriliyor. Başbakanın bez parasından haberi var mı? Sendika hakkımız yok, izin hakkımız yok, düğün iznimiz yok. Kıdem tazminatımız yok. Kadrolu arkadaşların kamu ile olan şirketin arasında imzalanan sözleşmede yüzde 95’i korunuyor ama, o sözleşmede bir taşeron işçinin bile adı geçmiyor. Yani bizler yok sayılıyoruz.  
Taşeron işçiler bu işletmenin asıl işlerini yapıyor. Kömür hazırlama, sahada iş makinası tamiri, yemek hazırlama… Tüm bu işlere rağmen bir hak tanınmıyor. 17 Haziran da özelleştirilecek işletmede taşeronlar hak talep edemeyecek.  Kadrolu işçiler devleti neden mahkemeye veriyorsunuz bundan utanmıyor musunuz diyor? Biz de onlara, siz izin kullanırken utanıyor musunuz diyoruz? Asıl işi biz yapıyoruz, primimizi kadrolu işçi alıyor. Belirli bir maaş günümüz yok. Bizler bu yüzden kredi kartı mağdurlarıyız. Maaşımızın belirli bir günü olmaması insanların gözünde bizi güvensiz duruma düşürüyor. Taşeron yılda 12 milyar alırken kadrolu 40 milyar lira alıyor. Kütahya’ya bir çivi bile çakmadan Etigümüş’ü, Seyitömer’i, Azot’u, Şeker Fabrikasını, Termik Santral’i, Tümaş’ı sattı.  
 Kadrolu işçiye kaliteli iş kıyafetleri veriliyor, taşerona ise en ucuz malzemeleri kullandırıyorlar. Yaklaşık iki ay öncesinde iş kazası geçiren arkadaşımızdan biri, kaynak işi yaparken bunkerden fırlayan kömür elekten geçerek bacağının üstüne düşüyor ve bacağında 39 kırık oluşuyor. Ambulansla hastaneye gitmesi için 150 lira para istediler. Parayı, işletme firmadan- firma işçinin maaşından kesiyor. Para vermeden ambulans vermiyorlar. Kadrolu işçiler için tam teçhizatlı ambulanslar temin ediliyor ve doktorlar ayaklarına kadar geliyor, bir kuruş dahi para vermiyorlar. Biz taşeronlar kendi paralarımızla hastanelerde tedavi görüyoruz. İşe gidilen araçlar iki üç sene öncesine kadar aynıydı. Daha sonra kadrolu işçiler oturarak biz ise ayakta gitmeye başladık. Ben koltuğumda oturduğumda: müteahhit kalk diyor, buraya kadrolu oturur diye azarlıyor… Kadrolu 3000 TL biz 1000 TL alıyoruz. Kadrolular; çocuklarını dershanelere gönderiyor, biz ise gönderemiyoruz.  Ailede de eziklik hissediyoruz. Kadrolular kıştan tatil planları yaparken biz yetirip bitirmeye çalışıyoruz…  Tek isteğimiz kadrolu işçilerin yararlandığı haklardan yararlanmak. Bizim derdimiz, bağcıyı dövmek değil; üzüm yemek. Kadrolu; bu üzümü yeteri kadar yedi, artık üzümü hep birlikte yemek istiyoruz…

*KÜTAHYA

ÖNCEKİ HABER

Serbest bölgede hak hukuk işlemiyor

SONRAKİ HABER

Ankaralı sağlıkçılar şiddette karşı ayakta

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...