Zap: Gönül Köprüsü
Deniz Gezmiş Köprüsü olarak da bilindi. “Devrimci Gençlik Köprüsü” olarak da. Deli akan, geçit vermeyen Zap Suyu üzerine kurulmuştu.Kuruluşu başlı başına olaydı. Olay olmuştu, bir başka tartışmanın ortasına hançer gibi saplanmış; bütün Kürtlerin olmasa bile, en azından Hakkari ve çevr
Kuruluşu başlı başına olaydı. Olay olmuştu, bir başka tartışmanın ortasına hançer gibi saplanmış; bütün Kürtlerin olmasa bile, en azından Hakkari ve çevresinin gönlünü fethetmiş, olanca dikkatleriyle gözlerini devrimci gençlere çevirmelerine neden olmuştu.
Türk ve Kürt yoksulları zaten genç devrimcileri izlemekte; izlemekle kalmayıp yaptıklarından etkilenmekteydiler. Zap Suyu’na köprüyse “bunlar bizim gençler” dedirtip noktayı koydurtmuştu.
Gerçek bir köprüydü. Doğuma, hastaneye yetişebilecekti artık Hakkari’nin köyleri. Yol iz açık olacaktı bundan böyle.
Ama bir de gönüllerin köprüsü olmak vardı. Bu nedenle yapılmasına girişilmedi kuşkusuz. Denizlerin başka bütün yaptıklarında olduğu gibiydi; hiçbir karşılık beklentisi yoktu. Gönüller “borçlu” olsun diye akılların ucundan bile geçirilmemişti.
‘60’ların başından beri köprü için devletten hiçbir başvurularına yanıt alamayan köylüler ’68 yazında önce devrimci gençleri karşılarında bulurlar.. Kısa süre içinde de köprülerine kavuşurlar. Devletin esirgediğini evlatları kurmuştur.
Bu kez KESK’le, BDP’li belediyelerle örgütlenilmiş, 81 ilden gelinmiştir. Oysa ilk yapıldığında hemen sadece Ankara ve İstanbul üniversitelerinden gençler gelmiştir. ODTÜ’den.. İTÜ’den.. İÜ ve AÜ’nden. TMMOB de yardım etmiştir. Sloganı da günümüzdekinin aynısına, eşitlik ihtiyacına dairdir. Boğaz’a yapılacak ilk köprünün hararetli tartışmalarına yanıttır: “Boğaz’a değil Zap’a köprü”!
Boğaz’a üçüncüsü zorunlu olmuşken, değişik ulaşım seçeneklerini gündeme getirip köprüyü en çok ihtiyaç duyulduğu yere, Zap’a kendileri çatan devrimcilerin haklılığı herhalde tartışmasızdır.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
