09 Mayıs 2011 12:01

Gezegenimizi korumayı demokrasi mücadelesiyle birleştireceğiz

Uluslararası Marksist-Leninist Partiler ve Örgütler Konferansı, 11 Mart’ta Japonya’yı vuran deprem ve tsunami dalgası sonrasında ortaya çıkan nükleer felakete dair bir açıklama yaptı. Çernobil felaketinin 25. yıldönümü nedeniyle yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Yaşananlar, dünyanın bir &c

Gezegenimizi korumayı demokrasi mücadelesiyle birleştireceğiz
Paylaş

Uluslararası Marksist-Leninist Partiler ve Örgütler Konferansı, 11 Mart’ta Japonya’yı vuran deprem ve tsunami dalgası sonrasında ortaya çıkan nükleer felakete dair bir açıklama yaptı. Çernobil felaketinin 25. yıldönümü nedeniyle yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Yaşananlar, dünyanın bir çok ülkesinde inşa halinde olan nükleer santraller ve nükleer enerji sorununu öncekinden çok daha keskin bir biçimde ortaya çıkarıyor. Başlamasının üzerinden uzun süre geçmesine rağmen facia hâlâ kontrol altına alınamadı; kıyılardaki balıkçılık ve  insanların yüz binlercesinin yaşamını mahvetmiş radyoaktif atıkların büyük miktarlarla okyanusa boşaltılması işlemine devam ediliyor. Okyanus sularının taşıdığı kirliliğin ne kadar uzaklara gidebileceği ise bilinmiyor.

Geçtiğimiz nisan ayı Çernobil’in 25. yıldönümüydü. Ukrayna hükümetinin yoruma gerek bırakmayan belgeler sunulduğu, Kiev’in ev sahipliğini yaptığı uluslararası bir konferans gerçekleştirildi. Çernobil’de yapılan tetkiklere göre toprağın sezyum, stronsiyum ve plütonyum ile kirletildiği açıklandı. Rapor 1.500 - 2000 kilometrekarelik alanda 2056 yılına kadar yaşamın uygun olmamasına kaynaklık eden amerikyum kirliliği konusunda uyarıda bulundu.

Japonya’daki nükleer sızıntılar hesaplandığında Çernobil’den çok daha fazla oranda etkilerde bulunacağı görülüyor. Sonuçları çok daha fazla etkili olacaktır. Sürekli söylememize rağmen bütün bunlar gösteriyor ki şu anda nükleer enerji tek bir ülke tarafından kontrol edilemez. Halkın parasıyla finanse edilen nükleer enerji santralleri işletmesi sermaye gruplarının elinde güvenliği önemsemeyen, onların temel amaçları olan kârlarını daha da arttırma amacı taşıyor. Bedeli insanlar ödüyor; kârlar emperyalist kapitalist köpekbalıklarına gidiyor.

Hükümetlerin nükleer enerjiye alternatif olarak örneğin su santralleri, rüzgar veya güneş enerjisi gibi temiz enerjinin geliştirilmesi yönünde çalışmasını bir kez daha ısrarla talep etmeliyiz. Bu, çevrecilerin taleplerinden öteye geçen, insanlar için hayati önemdeki temel politikalara dair bir problemdir. Biz, işçiler gençler ve dünya halkları, demokrasi, ilerleme ve özgürlük mücadelesinin hedefleriyle gezegenimizin korunmasını ve savunulmasını güçlü bir şekilde birleştireceğiz.” (DIŞ HABERLER)

ÖNCEKİ HABER

Halepçe’den tarihe bir belge bırakmak için

SONRAKİ HABER

Japonya ‘deprem olacak’ diye nükleer santrali kapatıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...