Necati Abay’a sadece ‘kanaat’ten 18 yıl hapis
2003 yılında Atılım Gazetesi editörü iken gözaltına alınan Necati Abay, sadece Aligül Alkaya’ya ait olduğu iddia edilen 4 satırlık ifadeye dayanarak tutuklanmıştı. Alkaya, söz konusu ifadenin kendisine ait olmadığını söylerken, Abay ilk duruşmada serbest bırakılmıştı. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava 4 Mayıs 2011 tarihinde sonuçlanmış, Abay’a 18 yıl 9 ay hapis cezası verilmişti.
Mahkemenin açıkladığı gerekçeli kararda, “MLKP örgütü birimi Fakirlerin ve Ezilenlerin Silahlı Kuvveti (FESK)’e ait hücreevlerinin sorumlusu ve koordinatörü olmak” iddiasıyla hapis cezasına çarptırılan Abay ile ilgili şu ifadeler yer alıyor: “Sanıklar Hasan Özcan ve Necati Abay’ın 765 sayılı TCK’nın 146/1. Maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de; sanığın yasadışı MLKP örgütünün emir ve kumandaya haiz üyesi konusunda tam bir kanaat oluşmuş ise de; dosya kapsamında işlenen eylemlerle doğrudan bir bağlantısı ve iştiraki tespit edilemediği anlaşıldığından... 18’er sene 9 ay hapis cezası iye cezalandırılmalarına...”
‘YARGILAMA EMNİYET TUTANAKLARINA GÖRE YAPILDI’
Abay’ın avukatı Gülizar Tuncer, hiçbir delil olmadan, sadece “kanaat”e dayanarak ceza verilemeyeceğini belirtiyor. Etkin Haber Ajansına konuşan Tuncer, mahkemede yaptıkları savunmaların da tutanaklara eksik geçirildiğini belirtti. Yargılamanın emniyet tutanaklarına göre yapıldığına dikkat çeken Tuncer, “Sanıklardan birisinin emniyet ifadesine sonradan eklenen bir kaç cümle var ve bunların sonradan eklendiği o kadar açık ki, ifadelerde aynı dosya kapsamında yargılanan diğer kişilerle hiçbir ilişki alaka yok ve yargılama zorla, okutulmadan imzalatılan ve sonradan reddedilen Aligül Alkaya’nın ifadesi. Alkaya, savcılıkta, mahkemede, sorgu hakimliğinde işkenceyle alınan bu ifadeleri reddediyor. Bu durumda ifadelerin dosyadan çıkarılması gerekirken, delil niteliği taşımadığı halde Necati Abay’a ceza verilirken dayandırılan gerekçe bu oluyor” dedi.
Necati Abay’ın 20 yıllık bir gazeteci olduğunu ve yıllarca Atılım Gazetesi’nde çalıştığını hatırlatan Tuncer, karar tutanağında mahkemenin ‘kanıtlanamasa da’ ifadesine ilişkin ise “Ortaya konacak bir şey yok ki neyi kanıtlayasın. Sadece emniyet ifadesi... Bu verilen karar Özel Yetkili Mahkemelerde yapılan yargılamaların geldiği noktayı göstermek açısından çok somut bir örnek. Burada yaşanan hukuksuz yargılamaların somut bir göstergesi” dedi.
YARGITAYLA DGM’LERİN ARAFI
Kararı temyiz ettiklerini söyleyen Tuncer, Yargıtay’ın da hukuksuz kararlar verdiğini belirtti. “Zaten Özel Yetkili Mahkemeler, Yargıtay yönlendirmesiyle karar veriyorlar ve Yargıtay ile Devlet Güvenlik Mahkemelerinin arafı konumundalar. Şöyle bir durum da var üstelik, kararın verildiği celse öncesinde biz mahkemeye heyetini reddetmiştik. Sanıkların mahkemeye yönelik güvensizlikleri var. Tarafsız ve bağımsız olmadığını düşünüyorlar ve bu konuda düşüncelerini beyan ederek taleplerini iletmişlerdi. O konuda karar verilmeden ve tutuklu sanıklardan biri duruşmaya gelmeden karar verildi” diyen Tuncer, yaşananların tam bir hukuksuzluk örneği olduğunu dile getirdi.
(İstanbul/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et