5 Mayıs 2013 12:46

‘Çalışma hürriyeti engellenemez’

Gök yaptığı yazılı açıklamada, kişilerin iş ve çalışma hürriyetlerinin Anayasal güvencesi altında olduğunu vurgulayarak, “Her ne olursa olsun bir kimsenin başka birinin çalışma hürriyetini, daha somut bir ifade ile ekmeğini engelleyemeyeceği gibi Türk Ceza Kanunu’nda söz konusu durum 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılmaktadır” dedi.

KARA LEKE

Bisküvi, gofret ve çikolatada Türkiye’nin birçok markasının bir araya toplandığı Karaman Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışan işçilere yönelik son günlerde yaşanan işveren kıyımının bugün adeta mantık sınırlarını zorlar boyutlara ulaştığını söyleyen Gök, “işçiler, bugün dar kapsamlı beyinlerin geleceği farklı perspektiflerle görerek skandal niteliğinde sayılabilecek işten çıkarmalarıyla karşı karşıya kalmıştır. Üretimden gelen gücünün en önemli bölümünü işçisine borçlu olan bir işletme sadece kendi işçilerini işten çıkartması bir yana etik olmayan ve ahlaki değerlerle ters düşen hareket tarzıyla da ülkemizde ender yaşanan bir olaya daha imzasını atmıştır. Ülkemizin katma değer yaratan diğer sektörlerine de kötü örnek teşkil eden, mevcut uygulamalarıyla istihdam yerine işçi kıyımı yapan bisküvici ve çikolatacı işverenlerin birbirlerine ‘özel ricalı’ fakslar göndererek sorun yaşadıkları işçileri işe almamaları yönünde yazılı telkinlerde bulunmaları, işçi sınıfı tarihinin ak sayfalarına bir kara leke olarak düşmüştür” diye konuştu.

‘YARGI HAREKETE GEÇSİN’

İşsizliğin ciddi bir sorun olduğu, işçi çıkarmanın da en az onun kadar büyük önem taşıdığı Türkiye’de Karaman’da kara liste oyunlarıyla yaşanan son gelişmelerin çalışma hayatının hafızasında kara bir leke olarak kalacağını ve işçisine kıyan işverenleri tarihin hiç bir zaman affetmeyeceğini ifade eden Gök, açıklamasında şunları kaydetti:
“Bu durum ayrıca çalışanların örgütlü olmasının ve çalışanların sendikaların koruyucu şemsiyesi altına girmelerinin önemini de bir kez daha açıkca göstermiştir. Şeker-İş Sendikası olarak derebeylik mantığıyla işçilerin çalışma özgürlüklerine hükmeden bu işverenlere karşı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müfettişlerini ve yargıyı harekete geçmeye davet ediyoruz. Aksi halde ileride önü alınamaz sosyal patlamaların kaçınılmaz olabileceğini de buradan kamuoyuna duyurmak istiyoruz.”


PATRONLAR ORGANİZEDE DEREBEYLİK KURMUŞ

Karaman Organize Sanayi Bölgesinde yaklaşık 15 bin işçi çalışıyor. Bisküvi gofret ve çikolatada Türkiye’nin öne çıkan markalarının üretim yaptığı sanayide İş Kanunu’nun hiçbir maddesi uygulanmıyor. Patronların kâr hırsı Karman’ı çağdaş kölelik sisteminin merkezi haline getirmiş. Bölgede yaşanan iş kazalarının haddi hesabı yok. Kadınların da yoğun bir şekilde çalıştığı sanayide çalışanların birçoğu sosyal güvencesi olmadan çalıştırılırken, sosyal güvencesi olanlara da emeklerinin karşılığı tam olarak verilmiyor. İşyerlerinde 2 vardiyalı sisteme göre çalışılması ve günlük mesai saatlerinin de 12 saate kadar çıkması bir gelenek haline gelmiş. Haftalık ve yıllık izin sürelerine uyulmuyor. Yaşanan bu kanunsuzluklar Çalışma Bakanlığı’nın teftiş kurulu raporları ile de belgelenmiş durumda. Ama kanunsuzlukların önüne geçen yok.

Milli Gazete’den Sadettin İnan’ın haberine göre Karaman’ın dışındaki üretim yerlerinde sendikal örgütlenme olan fabrikalar Karaman’da sendikaya izin vermiyor. Örneğin Ülker’in birçok işyerinde çalışanlar toplu sözleşme hakkından yararlanırken Karaman’daki Biskot işyerinde ise çalışanlar bu haktan yararlanamıyor. Bu haktan yararlanmak için sendikaya üye olanlar da işten hemen çıkarılıyor. Patronlar anayasal hak olan örgütlenme konusunda kimseye göz açtırmıyorlar. Hatta bu konuda o kadar ileri gidilmiş ki sendika şubelerinin yanında her işletmenin bir ajanının dolaştığı iddia ediliyor. Sendika kapısından içeri girenlerlerin fotoğrafları çekilerek hemen işverenin haberdar edildiği kaydediliyor. (ANKARA)

Evrensel'i Takip Et