İsrail gemilerinin yol geçen hanı Türkiye bu kez de 'ZIM Luanda'yı 'misafir ediyor'
Gazze'deki soykırımı sürdüren ve bölge ülkelerine saldıran İsrail'e çelik taşıyan 'ZIM Luanda' gemisi Mersin Limanı'na geldi. Gemiye el konulması için başvuru yapıldı.

Fotoğraf: Wolfgang Fricke/Wikimedia Commons CC BY 3.0
İLGİLİ BAŞLIKLAR

İsrail'e çelik taşıyan gemi Mersin Limanı'na geliyor: "Gemiyi durdurmamak suçun parçası olmak demektir"

İsrail’e çelik taşıyan ‘VELA’ durdurulmadı: Soykırım gemisi Mersin Limanı'ndan yola çıktı
Okan Evrim
[email protected]
Türkiye'nin limanları, Gazze'deki soykırımı sürdüren ve bölge ülkelerine saldıran İsrail'e giden gemilerin adeta yol geçen hanına dönmüş durumda. Siyasi iktidar, bu gemilerin durdurulması çağrılarına kulak tıkıyor, "El konulsun" başvuruları sonuçsuz kalıyor. Henüz geçen ay İsrail’e çelik taşıyan ‘VELA’ adlı geminin bir süre demirleyip Aşdod'a gittiği Mersin Limanı'na bu kez de 'ZIM Luanda' gemisi geldi.
1 Temmuz'da Barselona üzerinden Hayfa’ya doğru yola çıkan İsrail'in ZIM firmasına ait gemi, İsrail Askeri Sanayisi (IMI) şirketine 40 blok askeri sınıf çelik taşıyor. Bu yük, mühimmat ve silah üretimi için kritik önemde. Zira IMI Systems, İsrail ordusuna tank mermisi, roket ve İHA üretiyor. IMI Systems'in sahibi Elbit Systems de İsrail ordusunun kara ekipmanlarının yüzde 80'inin üretiminden sorumlu. Malta bayraklı gemi bugün saat 19.00 civarında limana ulaştı.
Görsel: VesselFinder
Çeliği üreten şirket suç ortaklığını kabul etti
'ZIM Luanda'daki yüke dair belgelerim İrlanda merkezli The Ditch haber sitesi tarafından yayımlanması üzerine yükselen tepkiler sonucu Bask merkezli çelik üreticisi Sidenor Aceros Especiales Sociedad Limitada şirketi İsrail’le tüm ticari ilişkilerini askıya aldığını açıkladı. BDS Filistin Ulusal Komitesinin de mücadelesi sonucu alınan bu karar, şirketin suç ortaklığını kabulü anlamına geliyor. Şirket hem şu an taşınan yükün üreticisi hem de daha önce birçok kez IMI şirketine çelik gönderdi. 'VELA' da bu şirketin çeliğini taşıyordu.
ÇHD'den "Yüke el konulsun" başvurusu
Çağdaş Hukukukçukar Derneği (ÇHD) geminin engellenmesi ve soykırıma giden sevkiyatın durdurulması için Mersin Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu ve yüke el konulması talep etti.
Dernek, "Soykırım suçunun önlenmesi için Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sorumluluğu bulunan tüm şüpheliler, kurum ve taşıyıcı firmalar hakkında ivedilikle soruşturma başlatılmalı ve kamu davası açılmalıdır. Uluslararası Adalet Divanı kararlarına uyum sağlanarak gemi ile yapılan transfer engellenmelidir. Suçun işlenmesine tahsis edilmiş eşya niteliğinde olan çelik yükünü taşıyan gemiye el konulmalı ve taşıdığı yük müsadere edilmelidir" dedi.
"Kamu görevlileri engellemek yerine izliyor"
ÇHD'nin yaptığı açıklamada, "Söz konusu ihracat, ilgili uluslararası yaptırımların stratejik seviyede çiğnenmesi ve Filistin halkına karşı sürdürülen soykırımın Türkiye üzerinden desteklenmesi anlamına gelmektedir" ifadeleri yer aldı.
Siyasi iktidarın İsrail'e yönelik "sembolik ticari ambargo haricinde hiçbir somut yaptırım kararı almadığı" söylenen açıklamada, şöyle devam edildi: "Filistin halkı direnişini sürdürürken AKP-MHP iktidarı soykırımda suç ortaklığına devam etmektedir. İşgal devletine Türkiye üzerinden giden petrol sevkiyatı durdurulmamış, askeri malzeme ve lojistik destek taşıyan gemiler engellenmemiş, Kürecik ve İncirlik üsleri kapatılmamış, soykırımcı İsrail’e tam ambargo uygulanmamıştır. İşgal ordusuna her tür lojistik desteği sağlayan MAERSK’e ve siyonist nakliye şirketi ZIM’e ait gemiler hiçbir engellemeyle karşılaşmadan seyrüsefer izin belgelerini alarak Türkiye limanlarına girmekte ve sorumlu kamu görevlileri tedbir alıp engellemek yerine izlemekle yetinmektedir."
Başkavak: Timsah gözyaşı dökerken doların yeşilinin hesabını yapıyorlar
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak da Evrensel’e yaptığı değerlendirmede, Uluslararası Adalet Divanı’nın geçen yıl İsrail soykırımının durdurulmasını istediğini ve İsrail Başbakanı Netanyahu ve o dönemki Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama kararı çıkardığını hatırlattı. Soykırımın uluslararası kuruluşlar tarafından ispatlandığını vurgulayan Başkavak, “İsrail'in Türkiye limanları üzerinden savaş malzemeleri ve mühimmat taşıması kabul edilemez” dedi.
Fotoğraf: Evrensel
Türkiye’nin hem iç hukuk hem de uluslararası sözleşmeler ve uluslararası hukuk gereği soykırım yapan ülkelere askeri malzeme taşıyan kişi ve gemileri durdurma hakkına sahip olduğunu dile getiren Başkavak, şöyle devam etti:
“İsrail’i protesto edermiş gibi görünen AKP hükümeti, ‘Filistinli şirketlere istisna’ adı altında başta demir çelik olmak üzere İsrail'in ihtiyacı olan bütün malzemeleri tedarik eden ve gönderen ülke konumundadır. O nedenle İsrail’le ticaretinden beş kuruş zarar görmek istemeyen AKP iktidarının Ticaret Bakanı Ömer Bolat, ‘gemileri durdurduklarında kimseyle ticaret yapamayacaklarını’ savunmaktadır. Bir yandan Gazze'de on binlerce insanın ölümüne timsah gözyaşı dökerken diğer taraftan doların yeşilinin hesabını yapıyorlar. Sermayedarlar yoksul Filistin halkının Gazze'de öldürülmesi pahasına ticaretine devam ederken işçi emekçi halk kitleleri, soykırıma karşı mücadele etmeye çalışıyor.”
"Zulme ortaklığı birleşerek durduralım"
Mersin Limanı önünde ‘VELA’yı protesto ettiklerini hatırlatan Başkavak, “İşçi kardeşlerimiz İsrail'e malzeme taşıyan gemileri durdurmadığı ya da tekellerin karşısında daha güçlü bir birliği öremediğimiz sürece AKP iktidarının zulme ortak olan uygulamalarını durdurma şansımız yok. ‘Bölgede barış, ülkede demokrasi’ ortak talebiyle işçisi, köylüsü, ezilen halk kitleleri olarak savaş karşıtı birleşik bir mücadeleyi örmemiz gerekiyor” dedi.
Filistin Eylem Komitesi, Malezya'nın kararını hatırlattı
Filistin Eylem Komitesi tarafından dün yapılan açıklamada da "Türkiye'nin, uluslararası mecralarda işgal devletine askeri ambargo uygulanması için hamasi çağrılarda bulunurken, soykırım silahına dönüşecek çeliğe kendi yetki alanlarında müdahale etmemesi kabul edilemez. Türkiye’yi, Aralık 2023’te Malezya hükümetinin yaptığı gibi, ZIM gemilerinin limanlarını kullanmasını engelleme kararı almaya çağırıyoruz" denildi.
Bakan Bolat "Gemiler bize uğradıktan sonra İsrail'e gidebilir" demişti
4 Haziran’da Barselona’dan yola çıkıp 9 Haziran'da Mersin Limanı’na ulaşan 'VELA'nın tüm eylemlere ve çağrılara rağmen durdurulmaması ve bir gün sonra İsrail'e gitmesi tepkilere neden olmuştu. Ancak ‘VELA’ da ilk değil. Gazze’ye saldırıların yoğunlaştığı 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail’e yük taşıyan çok sayıda gemi, siyasi iktidar tarafından Türkiye’nin limanlarında misafir edildi. 1 Kasım 2024’te de ZIM Logistics şirketinin gemisi İstanbul'daki Ambarlı Limanı'nda görülmüş, bunun üzerine limanda eylem düzenlenmişti.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat ise tepkiler üzerine 12 Haziran'da yaptığı açıklamada, “Gemiler bize uğradıktan sonra İsrail’e de gidebilir, engelleyemeyiz" iddiasını öne sürmüştü. Geminin durdurulmamasını savunan Bolat, "Başka ülkenin şirketlerine öyle bir noktada davranıldığı zaman ticaret yapamaz hale geliriz" demişti.
Evrensel'i Takip Et