Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın tutuklanmasının ardından Emek Partisi (EMEP) ve DEM Parti heyetleri, dayanışma amacıyla Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl Örgütü’nü ziyaret etti.

Ziyarete, Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak ile Adana İl Sekreteri Seren Elataş’tan oluşan heyet ile DEM Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Serra Bucak ve Doğan Hatun, Mersin Milletvekili Ali Bozan ve İl Eş Başkanı Helin Kaya’dan oluşan DEM Parti heyeti katıldı.

İskender Bayhan: Bu saray oligarşisini ancak birlikte mücadeleyle durdurabiliriz

Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, yaşananların demokratik haklara yönelik bir saldırı olduğunu vurguladı. Bayhan, “Bu tablo, çürüyen ve halk nezdinde meşruiyetini kaybeden bir iktidarın saldırgan refleksidir” dedi.

“Demokrasiye tahammülü kalmayan bir rejimle karşı karşıyayız”

Mevcut siyasi iktidarın en temel demokratik haklara dahi tahammül göstermediğini dile getiren Bayhan, “Gazetecinin, sendikacının, öğrencinin, seçilmişin dahi biçimsel haklarını tanımayan bir düzenle karşı karşıyayız. Bu koşullar altında demokratik ve anti-faşist bir cephe inşa etmek zorundayız” şeklinde konuştu.

“Gözaltılar moralimizi bozmaz, kararlılığımızı artırır”

Zeydan Karalar ve diğer belediye başkanlarının eninde sonunda özgürlüklerine kavuşacağını belirten Bayhan, “Bu süreçten daha güçlü çıkmak için mücadeleyi büyütmemiz gerekiyor. Her gözaltı, her saldırı bizi daha da kenetlemeli. Bu karanlık düzenin hakkından ancak böyle geliriz” dedi.

Bayhan, dayanışma çağrısını yineleyerek konuşmasını, “Ne yapıp edip, işçilerin, ezilenlerin, halkların birliğiyle bu düzenden kurtulacağız. Umudumuzu büyütelim, birlikte başaracağız” sözleriyle tamamladı.

Tanburoğlu: “Zeydan Başkan’ın mesajı net, mücadeleye devam”

CHP Adana İl Başkanı Anıl Tanburoğlu, Karalar’ın tutuklanmasına ilişkin, “Zeydan Başkan’ın evine sabah gidildi, eşi polise yardımcı oldu. Eski temizlik müdürümüz de Niğde’de kendi rızasıyla emniyete gitti. Her ikisi de gözaltında. Zeydan Başkan İstanbul Vatan Emniyet’te, sağlık durumu iyi” dedi.

Karalar’ın gönderdiği mesajların “Boyun eğmeme ve mücadeleye devam” yönünde olduğunu aktaran Tanburoğlu, süreci “Demokratik mücadeleyi bastırmayı amaçlayan siyasi bir operasyon” olarak değerlendirdi. “Bu sadece CHP’nin değil, tüm demokrasi güçlerinin ortak mücadelesi olmalı” dedi.

Tiryaki: “Bu operasyonlar Türkiye’yi demokrasiden uzaklaştırıyor”

Ziyarette konuşan DEM Parti Adana İl Eş Başkanı Helin Kaya, kayyum uygulamaları ve gözaltı süreçlerine tepki göstererek, “Genel bir hukuksuzlukla hep iç içe yaşadık. Partimiz bu hukuk garabetine sık sık maruz kaldı. El ele vererek bu süreci aşacağımızı düşünüyoruz” diyerek ortak mücadele vurgusu yaptı.  

DEM Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki ise önceki operasyonları da hatırlatarak “Bu kesintisiz hukuksuzluk ne demokrasiye katkı sağlar ne de toplumsal barışa hizmet eder” ifadelerini kullandı.

Operasyonların sadece Kürt illerinde değil, batıdaki muhalefet belediyelerine de yöneldiğini vurgulayan Tiryaki, “Barışın konuşulduğu bir ülkede bir yandan şafak operasyonları yapılıyor. Hakkari’de, Mardin’de, Batman’da halk bunu görüyor. Bu durum, barışa olan inancı zayıflatıyor. Demokrasiye, toplumsal barışa ya da temel sorunların çözümüne katkı sunmayan bir saldırı dalgasıyla karşı karşıyayız” dedi.

Yaşananların ardından DEM Partinin olağanüstü merkez yürütme kurulu toplantısı çağrısı yaptığını da açıklayan Tiryaki, “Bu hukuksuzluklara karşı durmak için partimizin MYK’sı yarın toplanacak” dedi.

“Kayyumlar halkın iradesini yok saydı”

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi adına konuşan Bucak, 2016'dan bu yana kayyum uygulamalarının bölgede yarattığı tahribatlara dikkat çekerek, “Seçilmişler eliyle yönetilmenin kıymeti çok büyük. Çünkü yereldeki sorunları en iyi seçilmiş yöneticiler çözebilir. Ne yazık ki sekiz yıl boyunca kayyumlar kentlerimizde halkın iradesi yerine atanarak büyük zarar verdiler” dedi.

“Bu sadece başkanlara değil, seçmene de yapılmış bir müdahale”

Sadece yöneticilere değil, halkın kendisine yapılmış bir müdahalenin söz konusu olduğunu ifade eden Bucak, “Bu gözaltılar, aslında bu kentlerin halklarını da gözaltına almak anlamına geliyor. Bu seçmene verilmiş bir ceza, seçmenin iradesine yapılmış bir haksızlıktır. Kabul etmiyoruz.” dedi.

Bucak, demokratik yaşamın temel dayanağının seçimler olduğunu belirterek şunları söyledi: “Toplumsal barışın, bir arada yaşamanın koşulu demokratik düzendir. Seçimle göreve gelen belediye başkanları ve vekillerin görevlerini layıkıyla yürütebilmesi gerekir. Temennimiz, gözaltı sürecinin bir an önce sona ermesi ve başkanların özgürlüklerine kavuşmasıdır.”

“Zeydan Karalar halkın iradesidir, saygı gösterilmeli”

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Doğan Hatun, gözaltına alınan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’a destek mesajı verdi. Karalar’ı 10 yılı aşkın süredir tanıdığını belirten Hatun, gözaltı kararını “hukuksuz” ve “siyasi” olarak nitelendirerek “Zeydan Karalar, şafak baskınıyla misafir olduğu bir yerden alındı. Hukuk işleseydi bir ifadeyle çözülecek bir süreçti. Amaç halkın iradesini bastırmak” diye konuştu. Hatun, “Seçilmiş belediye başkanlarına yapılan bu muamele halkın iradesine yapılan bir saldırıdır. Savcılar da ülkeyi yönetenler de buna saygı duymak zorunda. Adana halkının kararına saygı gösterilmelidir” diyerek dayanışma çağrısında bulundu.

Halil İmrek: İşçiyi sömürenle halkın iradesini yok sayan aynı zihniyetin ürünü

Emek Partisi (EMEP) MYK Üyesi Halil İmrek, operasyonlar karşısında demokrasi ve emek mücadelesinin ortaklaştırılması gerektiğini vurguladı. İmrek, “İşçi sınıfını ucuz emek sömürüsüne, açlığa mahkum edenlerle seçilmiş belediye başkanlarını gözaltına alanlar aynı zihniyetin ürünüdür” dedi. İmrek, bu saldırılara karşı halkın iradesi ve işçi sınıfının ekmek mücadelesinin birlikte verilmesi gerektiğini ifade etti.

İmrek konuşmasında Charles Dickens’ın İki Şehrin Hikayesi romanından alıntı yaparak, “Zamanların en kötüsünü yaşıyoruz; ama mücadelemizle zamanların en iyisini yaratabiliriz” dedi.

İmrek 19 Mart eylemlerinden bugüne gençliğin ve halkın direnişinin bu umudu büyüttüğünü söyledi.