Tez Koop-İş: 17 Temmuz’dan sonra grev ilanını asarız
Tez Koop-İş Ankara İki Nolu Şube Başkanı Mustafa Özgen, “Son aşamada bir günlük genel grev gündemimizde. Bu süreç kamu işçisinin kararlılığıyla ilerleyecek”

Fotoğraf: Evrensel
Sevim Saylam
[email protected]
Ankara – Hükümet ile kamu işçileri arasında devam eden toplu sözleşme sürecinde işçilerin öfkesi artıyor. Gözler Türk-İş Konfederasyonunun tutumunun ne olacağında olsa da bağlı sendikalar ve şubelerde de daha etkili mücadele yöntemleri konusunda beklenti de var. Tez-Koop-İş Ankara 2 No’lu Şube Başkanı Mustafa Özgen “Bu ciddiyetsizliğe karşı iş yerlerinden şehir merkezlerine yayılan eylemlerle yanıt verdik, grev dahil her seçeneğe hazırız. Hükümet 17 Temmuz’a kadar kamu işçisini görmezden gelirse grev ilanlarını kapılara asacağız” dedi.
‘Bu teklif TÜHİS’in değil, hükümetin’
Mustafa Özgen, TÜHİS’in sunduğu teklifin aslında hükümetin teklifi olduğunu belirterek, 27 Şubat’ta Türk-İş ve Hak-İş ile birlikte Çalışma Bakanlığına sunulan taleplere verilen geç cevabı ‘büyük bir ciddiyetsizlik’ olarak nitelendirdi. “Salt teklif sunmak değil, taleplerimiz doğrultusunda bir teklif sunmak önemli. Bugün geldiğimiz noktada hükümetle aramızdaki fark çok açık” diyen Özgen, kamu işçilerinin yarısından fazlasının hâlâ 2024’ün ücretleriyle geçinmeye çalıştığını söyledi.
‘Yüzde 17’lik zam teklifiyle dalga geçiliyor’
Ocak ayında başlayan toplu sözleşme süreçlerinde ciddi bir gecikme yaşandığını ifade eden Özgen, “Kamu işvereni 6 aydır işçiye borçlu. Bugün kamu işçilerinin önemli bir kısmı hâlâ 31 Aralık’taki ücretlerini alıyor” dedi. Talepler arasında günlük brüt taban ücretin 1800 TL’ye çıkarılması ve ilk altı ay için yüzde 50 zam, ikinci altı ay için yüzde 25 zam ve yüzde 10 refah payı yer aldığını buna karşın hükümetin ilk altı ay için sunduğu zammın yüzde 17, ikinci altı ay için yüzde 10. İkinci yıl için ise yüzde 7 ve yüzde 5 olduğunu söyleyen Özgen, “Bu oranların taleplerimizle uzaktan yakından ilgisi yok” ifadelerini kullandı. Toplu sözleşmelerin farklı aylarda başlaması nedeniyle işçiler arasında ücret farkı oluştuğunu belirten Özgen, “Tüm TİS’lerin başlangıç tarihi 1 Ocak olmalı. Bu adım hem adaleti sağlar hem de enflasyona göre ücretlerin korunmasına olanak verir” dedi. Özgen ayrıca haftalık çalışma süresinin 40 saate düşürülmesini, cumartesi gününün akdi tatil, pazarın ise resmî tatil olmasını istediklerini belirtti. Sosyal yardımların artırılması ve gelir vergisi yükünün azaltılması da temel talepler arasında yer alıyor.
‘Diyanet hutbe okuyor, hükümet susuyor’
Mustafa Özgen, Diyanetin cuma hutbelerinde iş bırakmanın haram ilan edilmesine karşı “maliye bakanı, çalışma bakanı ya da Cumhurbaşkanı bu konuda tek kelime etmiyor ama Diyanet hutbelerden işçiye gözdağı veriyor. Yurtlarda çocuklara tecavüz edilirken, kız çocukları tarikat şeyhleriyle evlendirilirken, kadın cinayetleri yaşanırken susanlar işçiye söz söylüyor. Bu, haddini aşmak demektir” ifadelerine yer verdi.
‘Protokolü imzalasalar da bitmez’
Kamu çerçeve protokolünün imzalanmasının müzakerelerin bitmesi anlamına gelmediğini vurgulayan Özgen, “KÇP, ücret ve bazı haklar üzerinde bir çerçeve sağlar. Ama her sendika TÜHİS ile ayrıca masaya oturup sözleşmenin diğer maddelerini görüşecektir” dedi. Türk-İş’in grev kararı alma yetkisi bulunmadığını, ancak eylem programını hayata geçirdiklerini vurgulayan Özgen, “Son aşamada bir günlük genel grev gündemimizde. Bu süreç kamu işçisinin kararlılığıyla ilerleyecek. 17 Temmuz’a kadar hükümet bizi görmezden gelirse grev ilanlarını iş yerlerinin kapılarına asacağız” diyerek çağrıda bulundu.
Evrensel'i Takip Et