Tes-İş üyesi bir işçi
Kayseri

600 bin kamu işçisini ilgilendiren kamu çerçeve protokolü (KÇP) sürecinde hükümetin düşük zam teklifine karşı Türk-İş Genel Merkezinin almış olduğu eylem planı kapsamında 3 Temmuz Perşembe günü tüm Türkiye’de AKP il başkanlıkları önünde eylem yapıldı. İlimiz Kayseri’de de yüzlerce kamu işçisi olarak eylemdeydik. Tes-İş Sendikası önünde buluşup AKP il binasının 500 metre yakınına kadar yürüyüş ve basın açıklaması yaptık. Ben de bir kamu işçisi olarak bu eylem ve öncesinde yaptığımız eylemlere ilişkin izlenimlerimi paylaşmak istedim.

Sürecin en başından beri en önde yürüyen, en dinamik, kitlesel ve kararlı olarak eylemlere renk katan Harb-İş üyesi işçileridir. Yaklaşık 10 gündür kent merkezinde kurdukları emek çadırında Kayseri halkına yaptıkları işin detayını ve ülke ekonomisine kazandırdıkları karşısında ne kadar ücret aldıklarını anlatıyorlar. Uzun süredir askeri iş kolunda çalışan işçilerin isyanı aslında ne ilk ne sondu. Çünkü önceki dönem imzalanan sözleşmenin hemen arkasından başlamıştı. Askeri iş kolunda çalışan işçilerin üç yıldır devam eden eylemleri aslında bugünlerde kamu işçilerine yürünecek yolu gösteriyordu. Eylemlerde attıkları sloganlardan, eylemlere katılma biçimlerinden adeta işçi sınıfının tarihsel deneyimlerinden ders çıkararak katıldıkları çok belirgin. Eylemde kitle yürüyüşe geçtiği andan itibaren “hükümet istifa” sloganını dillerine pelesenk etmişlerdi. Bütün kitleye sloganlarıyla öncülük ediyorlardı.

3 Temmuz’daki eylemde yine kitlesiyle ve talepleriyle öne çıkan Yol-İş üyesi işçilerdi. Taşerondan kadroya geçme sürecinde yaptıkları eylemlerle bilinen kara yolcular kararlığını da yansıtıyordu. Eylemde diğer öne çıkan grubun sağlık işçileri olduğunu söyleyebilirim. Eyleme az da olsa ailelerini katan sağlık işçileridir. Sessiz sedasız bir şekilde eylemlere katılan Demiryol-İş üyesi genç işçiler de her eylemden öğrendiğini bir sonrakine hazırlıklı gelerek gösteriyordu. Demir yolcular da atılan sloganlara bazen tedirginlikle eşlik etse de aslında kararlı olduklarını hissettiriyordu. Çoğunluğunu genç işçilerin oluşturduğu demir yolcuların da yüksek sesle attıkları sloganların başında “hükümet istifa”nın geldiğini söyleyebilirim. Kayseri’de bu kadar demir yolcu var mı diye soruları aralarda duydum.

Kayseri’de, kamuda en fazla üyesi olmasına rağmen Tes-İş’in cılız katılımı dikkat çekti. Tes-İş üyesi Devlet Su İşleri, elektrik işçileri turkuaz önlükleriyle eylemdeydi. Enerji işçileri dağınık ve atılan sloganlara hep bir ağızdan eşlik etmede tecrübesiz kalıyordu.

Bunların yanı sıra uzun yıllardır AKP iktidarının oy deposu olarak bilinen bir kentte kararlı bir şekilde eylemlere katılım sağlayan kamu işçilerinin, aslında tek adam iktidarına, kalesinde bir gol attığını söylesem abartmış olmam. Çünkü eylemlere katılanların çoğunun aslında geçmişten bugüne iktidar ve ortağı partiye oy verdiği bir kentte, AKP önünde “Vur vur inlesin hükümet dinlesin”, “hükümet istifa” sloganlarını atması dikkat çekici.

Yani anlayacağınız Kayseri’den yükselen bu ses tek adam iktidarının önceki iktidarlar gibi işçilerin yükselen sesiyle ve mücadelesiyle tarihin çöplüğüne gömüleceğini gösteriyor. Ayrıca asgari ücretli işçi de bugünlerde yoksullukla boğuşmaktadır. Birleşik mücadelemiz bu iktidarı geri püskürtecektir.

(Evrensel)