Dersim — KESK Dersim Şubeler Platformu  8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerine dair Seyit Rıza Meydanı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada konuşan KESK Dönem Sözcüsü ve SES Şube Eş Başkanı Serap Kahraman, kamu emekçilerinin enflasyon ve vergi yükü altında edildiğini söyleyerek, kamu emekçilerinin taleplerini sıraladı.

"Kamu emekçileri ekonomik çıkmaza itildi"

Geride bırakılan yedi dönem boyunca imzalanan toplu sözleşme metinlerinin "tarihi kazanımlar" olarak lanse edilmesine rağmen, emekçilerin geldiği noktanın  kamu emekçilerince malum olduğunu söyleyen Kahraman "Maalesef, sendikamsı yapıların iktidarla olan yakın ilişkisi; baskı, sürgün gibi mobbing yöntemleriyle büyütüldüğünü ve emekçilerin zorla üye yapıldığını görmekteyiz. Bugün emeğiyle geçinen tüm emekçiler, ücretlerin yoksulluk sınırının altında kalmasıyla derin bir ekonomik çıkmazın içine itilmiş durumda" dedi.

"Kira ödeyemez hale geldik"

Kamu emekçilerinin enflasyon ve vergi yükü altında ezildiğini, kira dahi ödeyemez hâle geldiklerini söyleyen Kahraman  "İşçi ve emekçilerin aldığı ücretler, insanca yaşamdan çok, asgari düzeyde yaşamaya mahkûm edilmiştir. Grevli, toplu sözleşmeli sendika mücadelesinin, 200 yıllık emek mücadeleleri tarihinin ve sınıf mücadelesinin kazanımları görmezden gelinmekte; bu durum birilerinin lütfu olarak değerlendirilmektedir" dedi.

"Temel talepler"

Kahraman'ın, sıraladığı temel taleplerin bazıları şunlar: "Performans, ek ödeme, taban, teşvik, ilave zam değil; tüm kamu emekçilerine yoksulluk sınırı üzerinde, emekliliğe yansıyan temel ücret verilsin. Son toplu sözleşmede ilave ek zam olarak verilen, emekliliğe ve emeklilere yansıtılmayan ve emekliliği daha da hayal hâline getiren uygulamaya son verilsin. İlave ek zam, emekliliğe ve tüm kamu emeklilerine yansıtılsın. Grevli toplu sözleşmeli, özgür pazarlık hakkı içeren sendika yasası çıkarılsın. Sağlık hizmetleri ağır ve tehlikeli işler kapsamındadır. Fiili hizmet süresi (yıpranma payı) yıllık 90 gün üzerinden tam olarak tüm emekçilere ödensin ve geçmiş yılları da kapsasın. Çalışma yaşamının demokratikleşmesinin ilk adımı olarak, idarecilerin atanması yönteminden vazgeçilsin. Liyakati uygun olanların aday olacağı ve yöneticilik yapacağı, emekçilerin oylarıyla bir ya da iki yıllığına seçimle belirlensin."

(Evrensel)