Müsavat Dervişoğlu, Özgür Özel'i ziyaret etti
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i ziyaret etti. Özel, "400 milletvekiliyle anayasayı değiştirelim, referandum da olmasın anlayışı doğru değildir" dedi.

Fotoğraf: ANKA
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile görüştü. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ve Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi, Dervişoğlu ve beraberindeki heyeti genel merkez binası önünde karşıladı.
İYİ Parti heyetinde; Genel Sekreter Uğur Poyraz, Grup Başkanvekilleri Buğra Kavuncu ile Turhan Çömez, Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kamil Erozan ve Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun yer aldı. Görüşmede bulunan CHP heyeti ise Genel Sekreter Selin Sayek Böke, Grup Başkanvekilleri Murat Emir ve Gökhan Günaydın, Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi ve Dış İlişkiler Koordinatörü İlhan Uzgel’den oluştu. Saat 15.30 itibarıyla başlayan görüşme, yaklaşık 1,5 saat sürdü.
Görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi. Dervişoğlu, görüşmelerin devam edeceğini söyleyerek, "TBMM’de yaşanan gelişmelerle alakalı olarak olumlu olumsuz bazı konular üzerinde görüş alışverişinde bulunuyoruz. Türkiye’nin dış politika alanındaki açmazlarını konuştuk, Türkiye'nin adalet alanında yaşadığı sıkıntıları karşılıklı olarak paylaştık ki CHP bütün olup bitenlerden daha fazla etkileniyor. Haksızlığın, adaletsizliğin hukuksuzluğun hüküm sürdüğü bir Türkiye kimsenin arayışına ve beklentisine cevap verebilecek bir Türkiye değildir” dedi.
Dervişoğlu, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un yeni Anayasa hakkında, “En ideali 400’ü aşkın vekille Meclis’te kabul edilmesi” ifadelerine ilişkin olarak, "Eğer bu anayasa değişikliğini TBMM’de yakalamaları muhtemel nitelikli çoğunluk üzerinden yapmaya kalkışırlarsa şayet o Türk milletini yok saymak anlamına gelecektir.
Milletin olmadığı bir anayasa inşa edilecekse, Türk milletinin onu kabul etmesinin mümkün olmayacağını herkesin bilmesi gerekir diyerek düşüncelerimi ifade etmiş olayım" diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle;
"Biz birbirimizin partilerin tarihine, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel tezleri konusunda birbirimizden emin olduğumuz için her türlü kazayı birlikte aşarız. Aşamadığımız hiçbir sorun olmayacağını biliyoruz.”
Özel, MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın etkin pişmanlık ve masumiyet karinesine dikkat çeken “Hukuka aykırı deliller yok hükmündedir” şeklindeki ifadesinin sorulması üzerine şunları söyledi: “Sayın Feti Yıldız'ın değerlendirmelerini okudum. Daha önce de kendisinin tutuklu yargılamanın istisna olduğuna dair açıklamalarını okumuştuk. Bugün yapılan iş, gizli tanıklarla yapılan bir süreçtir. İddialar kadar, yanıtlar da önemlidir. Bizim korkacak, çekinecek hiçbir şeyimiz yok. Yeter ki adil, şeffaf bir yargılama yapılsın. Bu konuda tutumumuz açıktır” dedi.
“Açık Anayasa ihlalleri ortadayken bu yaklaşım doğru değil”
Özel de Numan Kurtulmuş’un açıklamalarına karşılık, “Numan Bey’in değerlendirmesi ise daha önce partisinin ‘400 milletvekili de olsa biz Anayasa değişikliğini bir milletimize götürür, onun da rızasını alırız’ şeklindeki yaklaşımından çelişkili bir tutumdur. Anayasa değişikliği yapılacaksa üzerinde bütün toplumun mutabakat sağlayacağı, herkesin ‘tamam’ diyeceği, tam bir mutabakatla geçmiş maddelerin geçmişte hızla Anayasa’ya dercedildiği durumlar vardır, bunlar önemlidir. Ama bu kadar Anayasa ihlallerinin söz konusu olduğu, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kapatılmasının bile teklif edilebildiği süreçler yaşanmışken AYM’nin kararlarına birinci derece mahkemeleri direniyorken, bu kadar açık Anayasa ihlalleri ortadayken ‘400 milletvekiliyle Anayasa’yı değiştirelim. Referandum da olmasın’ yaklaşımı doğru bir yaklaşım değildir. Partisinin daha önce ifade ettiği, ‘400’ün üzerinde de oy alsa Anayasa değişikliği referanduma gitmelidir’ tutumundan ayrışmasını doğru bulmam.”
“Zamanlama hatası var”
Özel, DEM Parti’li Cengiz Çandar’ın, “Abdullah Öcalan Özgür Özel ve Sezgin Tanrıkulu ile görüşmek istiyor” sözlerinin sorulması üzerine şunları söyledi:
“Cengiz Çandar’ın röportajını dikkatle okudum. Ona ilişkin söyleyebileceğim tek şey: Sayın Sırrı Süreyya Önder’in beni aradığı ve birtakım bu ifadeleri söylediği, benim de DEM heyetine randevu verip vermemek konusunda mütereddit olduğum, bu ifadeler üzerine kararımızı değiştirdiğimiz noktasındaki yaklaşımda bir hatırlama, bir zamanlama hatası var. Şöyle ki biz DEM Parti heyetine randevu vereceğimizi zaten söylemiştik. Ama onlar bütün partileri ziyaret edeceklerini söylemişlerdi. Daha sonra Sayın Erdoğan’a gitmeyecekleri, Sayın Erdoğan’ın heyeti kabul etmeyeceğine ilişkin söylemler gelişince, biz durumu yeniden değerlendirdik. Daha sonrasında DEM Parti heyetini kabul ettik. Çünkü onlar turun sonunda Erdoğan ile de görüşeceklerini söylemişlerdi. Malumunuz o görüşme de gerçekleşti. O konudaki hassasiyetimiz Erdoğan ile görüşmeyip, Erdoğan’ın kendisini bu sürecin dışında tutup diğer partilerden randevu istenmesi sürecindeki tereddüdü MYK’mızda değerlendirmiştik. Bu değerlendirme, bu tereddüt, bahsedilen telefon konuşmasından 20 gün sonradır. ‘O gün öyle bir şey duyuldu da ondan sonra randevu verildi’ şeklindeki değerlendirme, birtakım yanlış hatırlamalar oluyor. Keşke Sırrı Süreyya Önder burada olsaydı da o süreci an an yaşamış kişi olarak bunu hatırlatsaydı. Onun dışındaki değerlendirmeler benim ilgi alanımda değil.”
(ANKA)
Evrensel'i Takip Et