İran’da işçilerin durumu: Düne göre daha yoksul, savaşa karşı daha kararlı
İsrail’in saldırıları nedeniyle İran’da tedirginlik hakim. Tahran merkezinde sessiz, fabrikaların yoğunlaştığı bölgelerde hayat kaygılarla devam ediyor.

Ela Ava
[email protected]
“Tebriz’de kapalı çarşıya drone düştü, bir kişi öldü, 2 kişi yaralandı. Ambulanslar olay yerinden ayrılınca herkes işine geri döndü. Hamallar daha hızlı hareket ediyor. Ekmek kuyrukları çok uzun. Hayat akıyor, durgun değil.”
İran’da iki gün süren internet kesintisinin ardından sabah işine giderken telefonlaştık Saba ile. İsrail’in saldırılarıyla birlikte büyük illerde tedirginlik hakim. Geçtiğimiz günlerde belirli saat aralıklarında Tahran kapalı çarşısının tamamen kapandığına şahit olduk. Tahran’ın merkezi daha sessiz ama iş yerlerinin, fabrikaların yoğunluştığı alanlara doğru gidereken hayat “akıyor” diyebiliriz. Tahran’ın güneyi –işçi ve emekçilerin, yoksulların yoğun yaşadığı bölge – ise hareketli.
Savaş koşullarında gündelik hayat sürüyor ama görüştüğümüz herkes her an her yere bombaların düşebileceğinden emin. İlk günlerde “Sadece askeri yerleşkeler vuruluyor” diye kurulan cümleler artık “Her yeri vuruyorlar” cümlelerine dönüştü. Sanayi bölgeleri ve en temel ihtiyaçların üretildiği alanlar öncelikli hedef konumunda. Binlerce işçi ve emekçinin çalıştığı fabrikalar füzelerin gölgesinde üretime devam ediyor.
Vurulan rafineriler işçilerin yaşam alanı
Rafineriler tehlikenin merkezi. İran’da en az 10 büyük petrol rafinerisi ve her bir rafine alanının etaplarında 50 binden fazla işçi çalışıyor var. Eğer gaz rafinerilerini de dahil edersek 150 bin işçi risk altında. İşçiler rafineri çevresindeki işçi yurtlarında kalıyor.
14 binden fazla işçinin çalıştığı İsfahan Fulad Fabrikasından İsrail’in hedef aldığı ve 2 bin işçinin çalıştığı Farda Motorz Fabrikasına kadar büyük- küçük demeden iş yerleri İsrail’in hedefinde. Can kayıplarının yanı sıra gece vurulan işletmeler binlerce işçi için işsizlik anlamına da geliyor.
İsrail saldırılarıyla dolar kuru da fırladı. Savaşın devam etmesiyle fiyatlar artacak. İşçi ve emekçilerin en büyük kaygılarından biri de gelmekte olan hayat pahalılığı. Khuzestan’daki rafine işçilerinden biri “Zaten yaşam zor, bazen 2 ay maaş alamadığımız oluyor, şimdi bu süreçte aylarca belki para alamayacağız” diyor.
‘Kendi gücümüze dayanarak ilerleyeceğiz’
Yaşam ve çalışma koşulları savaşla daha da ağırlaşan İranlı işçilerin gündeminde uzun süredir mücadele ve örgütlenme dinamikleri de yer alıyordu. 2017’den bu yana düzenli grevler, işçi konseyleri ve yasaklara rağmen yan yana gelme araçlarının güçlendirilmesi açısından önemli mesafe kaydedildi. Özellikle 100 bin işçinin katıldığı çelik-petrol grevleri mücadele düzeyinin geldiği noktanın anlaşılması açısından önemli.
İlerletilen mücadele süreciyle hareketin zaafları ve eksikleri de işçiler tarafından tartışılıyor. Ancak önemli risklerden biri bugüne kadar mücadeleyle edinilen kazanımların savaşla tırpanlanması ve işçi sınıfı örgütlülüğünün dağıtılması. İsrail saldırılarına ilişkin işçi örgütleri ve konseyleri tarafından yapılan savaş karşıtı açıklamalar bu açıdan önemli. İran’da örgütlenme deneyimi açısından en eski fabrikalardan biri Yedi Tepe Şeker Fabrikası. Yedi Tepe Şeker işçilerinin savaş karşıtı açıklamalarının bir kısmı şöyle:
“Biz, İran’ın işçileri ve emekçileri, uzun yıllardır en temel haklara ve yaşam olanaklarına ulaşabilmek için ağır bedeller ödedik. Hâlâ da örgütlenme, toplanma ve ifade özgürlüğünden mahrumuz. Ancak İran’ın işçi sınıfı ve yoksul halkı, bölgedeki diğer mazlum halklar gibi, bu durumun başlıca kurbanlarıdır. Biz işçilerin mücadelesi, toplumsal ve sınıfsal bir mücadeledir. Bu mücadele, kendi gücümüze dayanarak, son yıllardaki ‘Ekmek, İş, Özgürlük’ hareketlerinin devamı olarak ve uluslararası işçi sınıfının, özgürlükçü ve eşitlikçi güçlerin desteğiyle ilerlemeye devam edecektir.”
İran’da hiçbir kalıcı mücadele antiemperyalist tutum olmadan sürdürülemez. Adalet ve özgürlük için verilen hiçbir mücadele, emperyalizmin yıkıcı tahakküm düzenini görmezden gelemez, özgürlük ve insan hakları söylemleriyle yetinemez.
(Evrensel)
Evrensel'i Takip Et